En son
Haber
26 Ekim 2024
Türkiye'deki BM Göç Ağı Küresel Göç Mutabakatı konusunda kapasite geliştirme çalıştayı düzenledi
Daha fazla bilgi için
Haber
24 Ekim 2024
BM Mukim Koordinatörü Atılım Üniversitesi'nde küresel su krizi konusunda konuştu
Daha fazla bilgi için
Basın Duyurusu
23 Ekim 2024
23 Ekim 2024 Terör saldırısı ile ilgili açıklama
Daha fazla bilgi için
En son
Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları yoksulluğun son erdirilmesi, çevrenin korunması, iklim krizine karşı önlem alınması, refahın adil paylaşımı ve barışı hedefliyor. BM'nin çalıştığı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları şunlardan oluşuyor.
Haber
01 Ekim 2024
BM, Türkiye'de Sürdürülebilir Kalkınmayı desteklemek için Ankara'da istişarelere ev sahipliği yaptı
Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilciliği geçtiğimiz hafta Ankara'da, BM'nin önümüzdeki yıllardaki kalkınma önceliklerini ülkenin kalkınma öncelikleri doğrultusunda şekillendirmeyi amaçlayan bir dizi kritik istişare toplantısı düzenledi. 2021-2025 BM Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Çerçevesi sona ererken, 2026-2030 için bir sonraki çerçeveyi tasarlama hazırlıkları devam ediyor. Bu istişareler sivil toplum, akademi, özel sektör, emek örgütleri ve diğer ortaklardan 200'e yakın kilit paydaşı 4 ayrı oturumda BM personeli ile bir araya getirdi. Paydaşların değerli ve yenilikçi girdilerinin gelecekteki kalkınma çabalarına rehberlik etmesi amaçlanıyor. Açılış oturumunda BM Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi istişare toplantılarının kolektif niteliğini vurguladı. Mukim Koordinatör, “Bir boşlukta çalışmıyoruz” dedi. “Başarımız sizin uzmanlığınıza, görüşlerinize ve ortaklar olarak bağlılığınıza dayanıyor. BM'nin bağlam analizi üzerinde birlikte düşünmek ve Türkiye'nin karşı karşıya olduğu zorlukları ve fırsatları gerçekten ele alan bir çerçeveye son şeklini vermek için girdilerinizle bunu geliştirmek istiyoruz” dedi.Dr. Ahonsi, “Neredeyse yüksek gelirli ülke eşiğinde bir ülke olarak, Kimseyi Geride Bırakmamak ve herkesin kalkınmadan faydalanmasını ve herkesin ülkenin kalkınmasına katkıda bulunacak araçlara ve fırsatlara sahip olmasını sağlamak için yenilenmiş çabalara ihtiyaç var” dedi. BM Mukim Koordinatörü, çabaların BM ve ortaklarının gerçekten değişim yaratabileceği, diğer alanlara olumlu yansımalarının olabileceği ve farklı alanlar arasındaki sinerjiden en iyi şekilde yararlanılabileceği alanlara odaklanması gerektiğini vurguladı.İstişareler, önümüzdeki beş yıl boyunca BM'nin Türkiye'deki kalkınma faaliyetleri için yol gösterici belge olarak hizmet edecek olan yeni İşbirliği Çerçevesinin geliştirilmesine yönelik daha geniş bir sürecin parçasını oluşturdu. BM Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Çerçevesi, BM'nin çalışmalarını hükümetin öncelikleri ve başta Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları olmak üzere küresel kalkınma gündemleriyle uyumlu hale getiren en önemli planlama aracı olarak kabul ediliyor. İstişareler kapsayıcı ve adil sosyal kalkınma, iklim değişikliği, yeşil ve dijital dönüşüm, eşitsizliklerin ele alınması ve fırsatların genişletilmesi gibi kilit alanlara odaklandı. Mukim Koordinatör, BM Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı tarafından dünyanın kalkınma yörüngesinin yanı sıra Türkiye gibi münferit ülkelerin kalkınma yörüngesini de etkileyen beş küresel mega eğilimin altını çizdi: iklim değişikliği, demografik değişimler, kentleşme, dijital teknolojiler ve artan eşitsizlikler.“Türkiye'nin iklim değişikliğine karşı kırılganlığı, hızlı demografik geçişin etkileri ve hızlı kentleşme önemli zorlukları oluşturuyor. Ancak bunlar aynı zamanda inovasyon ve büyüme için fırsatlar sunuyor” diyen Dr. Ahonsi, BM kuruluşları tarafından yürütülen bağlam analizinden elde edilen temel bulgulara atıfta bulundu.İstişareler sırasında katılımcılar Kapsayıcı ve Adil Sosyal Kalkınma; Yönetişim ve İnsan Hakları; Yeşil, Dirençli, Kapsayıcı Kalkınma için Ekonomik Dönüşüm ve Gezegenin Korunması ve Dayanıklılığın Güçlendirilmesi başlıklı 4 oturumda mevcut kalkınma zorlukları ve bunlara yönelik önerilen stratejiler hakkındaki görüşlerini paylaştı.İstişareler sadece bağlam analizini iyileştirmeyi değil, aynı zamanda yeni İşbirliği Çerçevesi için öncelikli alanları belirlemeyi, toplumun tüm kesimlerinin sesini yansıtmasını ve Türkiye'nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşma yönündeki çalışmalarını güçlendirmeyi amaçladı. BM, çeşitli ortakların ve uzmanların katılımını sağlayarak, bir sonraki BM Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Çerçevesi Türkiye'nin yüksek gelirli bir ülke olma, yeşil ve dijital dönüşümü gerçekleştirme ve refahı eşit bir şekilde genişletme hedeflerini desteklemesini sağlamayı umuyor. Kimseyi geride bırakmamaya vurgu yapan çerçeve, tüm sektörlerde kapsayıcı büyüme ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmeye devam edecektir.İstişarelerden elde edilen tavsiyelerin, 2026-2030 nihai İşbirliği Çerçevesinin şekillendirilmesine yardımcı olarak ve daha sürdürülebilir, adil ve yeşil bir gelecek için küresel çabalarla uyumlu bir şekilde Türkiye'nin ulusal kalkınma amaçlarına doğru ilerlemesinin önünü açması bekleniyor.
Haber
26 Ekim 2024
Türkiye'deki BM Göç Ağı Küresel Göç Mutabakatı konusunda kapasite geliştirme çalıştayı düzenledi
15, 16 ve 17 Ekim tarihlerinde, Uluslararası Göç Örgütü ve Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Koordinatörü eş başkanlığındaki Türkiye'deki Birleşmiş Milletler Göç Ağı (UNNM), UNNM üyeleri için bir kapasite geliştirme çalıştayına ve paydaşlar için bir brifinge ev sahipliği yaptı.
Çalıştay ve brifing, üyelerin ve paydaşların Güvenli, sistemli ve düzenli Göç için Küresel Mutabakat konusundaki bilgi ve donanımlarını amaçladı. Mutabakat uluslararası göçü bütüncül ve kapsamlı bir şekilde ele alan ilk hükümetler arası anlaşma olma özelliği taşıyor. Çalıştayda katılımcılara mutabakatın uygulanması, takibi ve gözden geçirilmesinin yanı sıra UNNM'nin küresel, bölgesel ve ulusal düzeylerdeki rolü hakkında ayrıntılı bilgi verildi. Çalıştay ve brifing, Mutabakat'ın kapasite geliştirme girişimlerini tanıttı ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlar'nda ilerlemeye katkıda bulunarak Türkiye'de güvenli, sistemli ve düzenli göçü artırmak için mutabakatın önceliklendirdiği alanlar ve potansiyel adımlar hakkında tartışmalar için bir platform sağlamış oldu.
Çalıştay ve brifing, üyelerin ve paydaşların Güvenli, sistemli ve düzenli Göç için Küresel Mutabakat konusundaki bilgi ve donanımlarını amaçladı. Mutabakat uluslararası göçü bütüncül ve kapsamlı bir şekilde ele alan ilk hükümetler arası anlaşma olma özelliği taşıyor. Çalıştayda katılımcılara mutabakatın uygulanması, takibi ve gözden geçirilmesinin yanı sıra UNNM'nin küresel, bölgesel ve ulusal düzeylerdeki rolü hakkında ayrıntılı bilgi verildi. Çalıştay ve brifing, Mutabakat'ın kapasite geliştirme girişimlerini tanıttı ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlar'nda ilerlemeye katkıda bulunarak Türkiye'de güvenli, sistemli ve düzenli göçü artırmak için mutabakatın önceliklendirdiği alanlar ve potansiyel adımlar hakkında tartışmalar için bir platform sağlamış oldu.
1 of 5
Haber
24 Ekim 2024
BM Mukim Koordinatörü Atılım Üniversitesi'nde küresel su krizi konusunda konuştu
Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi'nin küresel su krizi üzerine yaptığı *“Küresel Su Krizi” başlıklı konuşmasını Atılım Üniversite'sinde 100'den fazla öğrenci, öğretim üyesi ve akademisyen dinledi. Otomotiv Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Umur Akay tarafından düzenlenen etkinlikte, dünya çapında milyarlarca insanı etkileyen ve giderek büyüyen su sorunlarının ele alınması için uluslararası işbirliğine ve sürdürülebilir çözümlere duyulan acil ihtiyaç vurgulandı.
Profesör Akay açılış konuşmasında Atılım Üniversitesi'nin 2024-2025 akademik yılı için tema olarak “su" konusunu seçtiğini söyledi. Üniversite “Su” teması kapsamında etkinlikler düzenliyor. Profesör Akay su kaynaklarının eşit ve sürdürülebilir kullanımının önemini vurguladı. Dr. Ahonsi konuşmasına üniversite camiasına böylesine kritik bir konuyu tartışma konusundaki kararlılıkları için teşekkür ederek başladı. “Bu seçkin üniversitede bulunmak ve özellikle de dünyamızın gelecekteki liderleri olan böylesine parlak genç beyinlerin huzurunda olmak büyük bir onur. Sizler sadece yarının liderleri değil, bugünün değişim yaratıcılarısınız” dedi. Dr. Ahonsi konuşması boyunca suyun sağlık ve gıda güvenliğinden ekonomik büyüme ve barışa kadar hayatın her alanında oynadığı temel rolü vurguladı. Çarpıcı küresel istatistikleri paylaşarak, 2.2 milyar insanın hala güvenli bir şekilde yönetilen içme suyundan yoksun olduğunu ve 450 milyon çocuk da dahil olmak üzere 1.42 milyar insanın yüksek veya aşırı su hassasiyeti olan bölgelerde yaşadığını belirtti. “Dünya sadece kalkınmayı değil, barışın kendisini de tehdit eden ve giderek büyüyen bir su kriziyle karşı karşıya” uyarısında bulundu.Birleşmiş Milletler Su Konvansiyonu'na atıfta bulunan Dr. Ahonsi, su yönetimi konusunda sınır ötesi işbirliğine duyulan acil ihtiyacın altını çizdi. “Su kaynaklarının azalması rekabeti arttırarak toplumlar ve ülkeler arasındaki gerilimi ve hatta çatışmayı körükleyebilir. Dr. Ahonsi, Genel Sekreter António Guterres tüm ülkeleri, ortak su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini teşvik eden BM Su Konvansiyonu'na katılmaya çağırıyor" diye konuştu.
Dr. Ahonsi, su güvenliği ile Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) özellikle de temiz su ve sanitasyona ilişkin 6'ıncı SKA arasındaki bağlantıya dikkat çekti ve “Suya ortak bir odaklanma olmadan, 2030 yılına kadar SKA'lara ulaşmayı umut edemeyiz” dedi. Dr. Ahonsi konuşmasını sürdürülebilir bir gelecek için su kaynaklarının yönetiminin önemine ilişkin güçlü bir mesajla tamamladı. “Geleceğe bakarken, sürdürülebilir kalkınma, barış ve refaha yönelik tüm umutlarımızın suyu nasıl yönettiğimize bağlı olduğunu kabul etmeliyiz. Yeni bir küresel su bilgi sistemine, daha akıllı politikalara ve daha güçlü işbirliğine ihtiyacımız var" dedi. BM'nin 79. Kuruluş YıldönümüDr. Ahonsi, küresel su krizine değinmenin yanı sıra, 24 Ekim'de 79'uncu yıldönümünü kutlayacak olan Birleşmiş Milletler'in daha geniş misyonu üzerinde de durdu. Mukim Koordinatör, barış, adalet ve eşitlik yönündeki küresel çabalara rehberlik etmeye devam eden BM Antlaşması'nın süregelen önemini vurguladı. BM'nin iklim değişikliği ve yapay zeka gibi güncel zorlukları ele alma konusundaki kararlılığının altını çizen Ahonsi, “Antlaşma, özünde bir kararlılık ruhu barındırıyor: bölünmeler arasında köprü kurmak, ilişkileri onarmak ve barışı teşvik etmek; herkes için fırsatlar yaratmak ve hiç kimsenin geride kalmamasını sağlamak” dedi.Dr. Ahonsi sözlerini, daha adil ve sürdürülebilir bir dünyayı teşvik etmeyi amaçlayan üç önemli girişim olan Gelecek için Pakt, Küresel Dijital İlkeler Sözleşmesi ve Gelecek Nesiller Bildirgesi'ni vurgulayarak tamamladı. “BM'nin 79. yıldönümünü kutlarken, bu belgeler daha iyi bir gelecek için ortak umudumuzu sembolize ediyor. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını ilerletmek, iklim eylemini hızlandırmak ve teknolojinin kamu yararına hizmet etmesini sağlamak için yeni fırsatları temsil ediyorlar” dedi.Atılım Üniversitesi, TEMA Vakfı ile işbirliği içinde Dr. Babatunde A. Ahonsi adına bir ağaç dikti. Etkinliğin sonunda Profesör Akay, Dr. Ahonsi'ye çevresel sürdürülebilirlik ve gelecek nesillere yönelik ortak bağlılığı simgeleyen bu düşünceli jestin anısına bir sertifika takdim etti.
Dr. Ahonsi'nin Atılım Üniversitesi'nde yaptığı konuşmanın tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Profesör Akay açılış konuşmasında Atılım Üniversitesi'nin 2024-2025 akademik yılı için tema olarak “su" konusunu seçtiğini söyledi. Üniversite “Su” teması kapsamında etkinlikler düzenliyor. Profesör Akay su kaynaklarının eşit ve sürdürülebilir kullanımının önemini vurguladı. Dr. Ahonsi konuşmasına üniversite camiasına böylesine kritik bir konuyu tartışma konusundaki kararlılıkları için teşekkür ederek başladı. “Bu seçkin üniversitede bulunmak ve özellikle de dünyamızın gelecekteki liderleri olan böylesine parlak genç beyinlerin huzurunda olmak büyük bir onur. Sizler sadece yarının liderleri değil, bugünün değişim yaratıcılarısınız” dedi. Dr. Ahonsi konuşması boyunca suyun sağlık ve gıda güvenliğinden ekonomik büyüme ve barışa kadar hayatın her alanında oynadığı temel rolü vurguladı. Çarpıcı küresel istatistikleri paylaşarak, 2.2 milyar insanın hala güvenli bir şekilde yönetilen içme suyundan yoksun olduğunu ve 450 milyon çocuk da dahil olmak üzere 1.42 milyar insanın yüksek veya aşırı su hassasiyeti olan bölgelerde yaşadığını belirtti. “Dünya sadece kalkınmayı değil, barışın kendisini de tehdit eden ve giderek büyüyen bir su kriziyle karşı karşıya” uyarısında bulundu.Birleşmiş Milletler Su Konvansiyonu'na atıfta bulunan Dr. Ahonsi, su yönetimi konusunda sınır ötesi işbirliğine duyulan acil ihtiyacın altını çizdi. “Su kaynaklarının azalması rekabeti arttırarak toplumlar ve ülkeler arasındaki gerilimi ve hatta çatışmayı körükleyebilir. Dr. Ahonsi, Genel Sekreter António Guterres tüm ülkeleri, ortak su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini teşvik eden BM Su Konvansiyonu'na katılmaya çağırıyor" diye konuştu.
Dr. Ahonsi, su güvenliği ile Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) özellikle de temiz su ve sanitasyona ilişkin 6'ıncı SKA arasındaki bağlantıya dikkat çekti ve “Suya ortak bir odaklanma olmadan, 2030 yılına kadar SKA'lara ulaşmayı umut edemeyiz” dedi. Dr. Ahonsi konuşmasını sürdürülebilir bir gelecek için su kaynaklarının yönetiminin önemine ilişkin güçlü bir mesajla tamamladı. “Geleceğe bakarken, sürdürülebilir kalkınma, barış ve refaha yönelik tüm umutlarımızın suyu nasıl yönettiğimize bağlı olduğunu kabul etmeliyiz. Yeni bir küresel su bilgi sistemine, daha akıllı politikalara ve daha güçlü işbirliğine ihtiyacımız var" dedi. BM'nin 79. Kuruluş YıldönümüDr. Ahonsi, küresel su krizine değinmenin yanı sıra, 24 Ekim'de 79'uncu yıldönümünü kutlayacak olan Birleşmiş Milletler'in daha geniş misyonu üzerinde de durdu. Mukim Koordinatör, barış, adalet ve eşitlik yönündeki küresel çabalara rehberlik etmeye devam eden BM Antlaşması'nın süregelen önemini vurguladı. BM'nin iklim değişikliği ve yapay zeka gibi güncel zorlukları ele alma konusundaki kararlılığının altını çizen Ahonsi, “Antlaşma, özünde bir kararlılık ruhu barındırıyor: bölünmeler arasında köprü kurmak, ilişkileri onarmak ve barışı teşvik etmek; herkes için fırsatlar yaratmak ve hiç kimsenin geride kalmamasını sağlamak” dedi.Dr. Ahonsi sözlerini, daha adil ve sürdürülebilir bir dünyayı teşvik etmeyi amaçlayan üç önemli girişim olan Gelecek için Pakt, Küresel Dijital İlkeler Sözleşmesi ve Gelecek Nesiller Bildirgesi'ni vurgulayarak tamamladı. “BM'nin 79. yıldönümünü kutlarken, bu belgeler daha iyi bir gelecek için ortak umudumuzu sembolize ediyor. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını ilerletmek, iklim eylemini hızlandırmak ve teknolojinin kamu yararına hizmet etmesini sağlamak için yeni fırsatları temsil ediyorlar” dedi.Atılım Üniversitesi, TEMA Vakfı ile işbirliği içinde Dr. Babatunde A. Ahonsi adına bir ağaç dikti. Etkinliğin sonunda Profesör Akay, Dr. Ahonsi'ye çevresel sürdürülebilirlik ve gelecek nesillere yönelik ortak bağlılığı simgeleyen bu düşünceli jestin anısına bir sertifika takdim etti.
Dr. Ahonsi'nin Atılım Üniversitesi'nde yaptığı konuşmanın tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
1 of 5
Haber
19 Ekim 2024
Damla Sandal: “Her dikişte, eski fotoğraflarda toplumsal cinsiyet normlarını keşfediyoruz, sanatı kullanarak hafızayı dokuyoruz.”
Damla Sandal, nakışı kullanarak toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kolektif hafızayı keşfettiği sanatsal yolculuğunu anlatıyor. Üyesi olduğu Karakutu Derneği'ndeki çalışmalarından ilham alarak başlattığı “Hafızayı İşlemek” atölyelerinde sanat ve hikaye anlatımını bir araya getiriyor. Nakış atölyelerinde katılımcılar, toplumsal cinsiyet normlarını keşfediyor ve toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine sohbet ediliyor.“Ben Damla Sandal. Kent hafızası, toplumsal cinsiyet eşitliği ve toplumsal bellek gibi konulara olan ilgimi çeşitli şekillerde üretime dönüştürüyorum. Üretimlerim kendimi ifade etmemim bir yolu aslında ve bir süredir bunu nakış aracılığıyla yapıyorum. Fotoğraflara yaptığım işlemeler bu yolculuğun bir parçası. İzmir’de doğdum ve üniversite eğitimim için İstanbul’a geldim. İstanbul’a gelişim, içinde büyük bir merak barındırıyordu. Kültürel mirası, insanları, mekanları ile büyüleyici bir kent İstanbul. Sokaklarda kaybola kaybola semtleri keşfettiğim bir deneyimdi benimkisi. Üstelik bu keşfin bir sonu olmadığını fark ettim. Yolum Karakutu Derneği ile kesişti ve kente bakış açım yeniden şekillendi. Karakutu, hafıza yürüyüşleri düzenleyen, gençler arasında çeşitli akran eğitimi yöntemleriyle kenti keşfetmeyi sağlayan bir sivil toplum kuruluşu. Yürüyüşlerde insan haklarına, toplumsal cinsiyet eşitliğine dair hikayeler anlatıyoruz. Karakutu’daki kent yürüyüşleri ve anlatıcılık deneyimim neticesinde kente ve toplumsal hafızaya dair çalışmalarımı bir ‘hikâye anlatıcısı’ perspektifinden kurdum. Geçmişle yüzleşmenin, insan hakları ihlallerinin, ayrımcılığın ve toplumsal cinsiyet temelli eşitsizliklerin bilinmesine sanatı aracı ediyorum. Çünkü yaşananları bilmek gelecekte benzer ihlallerin yaşanmaması için bir başlangıç noktası olabilir. Atölye nakış ve hafıza kavramı ile kurduğum ilişkiyi kolektif hale getirmenin bir yolu oldu. İlk ‘Hafızayı İşlemek’ atölyesini Ressam Eleonora Arhelaou’nun İstanbul’daki bir müzedeki arşivinden yararlanarak gerçekleştirdim. Arhelaou’nun arşivde 5 binden fazla fotoğrafı var. Arşivi gezerken Eleonora bizi kendi kültürünün izine düştüğü sokaklara, fotoğrafları çektiği yıllara götürüyor. İlk atölye için bu arşivden 30 kadar fotoğraf seçtim. Böylece Hafızayı İşlemek Atölyesi’nin yolculuğu kent hafızası ve kendi hafızası için üretmiş bir kadının fotoğrafladığı sokaklarla ve insanlarla başladı. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği gündelik hayattan bir mesele. Atölyede, fotoğraflarda yer alan insanlar ya da fotoğrafı çeken kişinin ve kişilerin cinsiyet kimliği, cinsel yönelimi, mensup olduğu gruplar, maruz bırakıldığı ayrımcılıklar üzerinden eşitliği ve eşitsizliği konuşmak mümkün oluyor. İki senedir devam eden Hafızayı İşlemek atölyelerine katılımcılar da yön veriyor. Onların seslerine kulak vererek kendi fotoğraflarını getirme ve kendi hikayelerini anlatma isteklerine ortak oldum. Böylece çok daha derinlere inebildiğimizi hissediyorum. Atölyeye getirdiğimiz hikâyelerde, işlediğimiz nakışta, sakladığımız yüzde, kondurduğumuz bir çiçekte toplumsal cinsiyet eşitliğine dair çelişkilerimizi ve toplumsal cinsiyet normlarını görmek mümkün. Tüm bunları usul usul, ince ince işleyerek yapıyoruz. Sanatın şaşırtıcı yanının da bu olduğunu düşünüyorum.” Damla Sandal, UN Women tarafından uygulanan ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Güçlü Sivil Alan projesi kapsamında küçük hibe desteği alan Karakutu Derneği’nin bir üyesidir. Sandal, UN Women ile birlikte “Hafızayı İşlemek” adlı nakış atölyeleri düzenlemektedir.Damla Sandal is a member of Karakutu Association that received a small grant under the Strong Civic Space for Gender Equality project, implemented by UN Women and funded by the European Union. She is organizing ‘Embroidery Workshops’ with UN Women.
1 of 5
Haber
19 Ekim 2024
Türkiye’de Yaşamını Sürdüren Eski Mülteci, 2024 Nansen Mülteci Ödülü Avrupa Bölgesel Kazananı Oldu
BM Mülteci Örgütü (UNHCR) tarafından 2024 UNHCR Nansen Mülteci Ödülü ile onurlandırılan beş öncü kadından Avrupa bölgesel kazananı, genç sosyal girişimci Jin Davod oldu. Davod, ihtiyaç sahibi mülteci ve ev sahibi topluluklara sunulan ücretsiz hizmetler de dahil olmak üzere travma mağdurlarına ve psikolojik desteğe ihtiyaç duyan kişilere ruh sağlığı desteği sağlayan çevrim içi bir platform oluşturmak üzere kendi mülteci deneyimlerinden yararlandı.BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi şunları belirtti, “Kadınlar, özellikle de kaçmak zorunda kaldıklarında, çoğu zaman ayrımcılık ve şiddet riskiyle daha fazla karşı karşıya kalıyorlar. Ancak bu beş kazanan, kadınların da insani yardım müdahalesinde ve çözüm bulmada nasıl kritik bir rol oynadıklarını gösteriyor.” Grandi, kadınların kendi toplumlarında harekete geçme, en temelden destek oluşturma ve hatta ulusal politikaları şekillendirme konusundaki kararlılıklarını takdirle karşıladı.Suriye’nin Rakka şehrinde doğan Davod, çatışmalardan kaçmak için 2014 yılında ailesiyle birlikte Türkiye’ye geldi. Zaman içinde eğitimine devam ederek liseyi bitirdi ve bilgisayar mühendisliği bölümüne başladı. Üniversite ikinci sınıf öğrencisiyken, lisanslı terapistleri travmatik olayların ardından toparlanmaya ve iyileşmeye çalışan insanlarla eşleştiren çevrim içi bir platform olan Peace Therapist’i tasarladı ve kurdu. Bu platform, özellikle mültecilerin ruh sağlığı hizmetlerine erişiminin önünde genellikle engel teşkil eden dil ve kültür bariyerlerini ortadan kaldırmaya yardımcı oluyor.Güney Afrikalı aktris Nomzamo Mbatha’nın sunumuyla 14 Ekim’de Cenevre’de düzenlenen Nansen töreninde Jin şunları söyledi: “Mülteci olmak benim seçimim değildi ama mültecilere yardım etmek benim seçimim. Bu ödülü, hayal bile edilemeyecek zorluklarla karşılaşmış ancak yine de ilerleme gücünü kendinde bulmuş herkes adına kabul ediyorum. Birlikte travmaları atlatıyor, dayanıklılık inşa ediyor ve herkes için daha parlak, daha barışçıl bir gelecek yaratıyoruz. Sonsuz destekleri için aileme, ayrıca en çok ihtiyaç duyduğumuz anda bana ve aileme güvenli bir yer sağlayarak hayatlarımızı yeniden inşa etmemize olanak tanıyan Türkiye’ye teşekkür etmek istiyorum.”Peace Therapist şu anda Arapça, İngilizce, Kürtçe ve Türkçe dillerinde terapi veren 100’den fazla psikologdan oluşan bir kadroya sahip ve bu da onu hizmet vermek üzere tasarlandığı mülteciler için benzersiz bir şekilde erişilebilir kılıyor. 2023 yılının Şubat ayındaki yıkıcı depremlerin ardından platform, felaketten etkilenen binlerce ev sahibi topluluk üyesini de desteklemek üzere ücretsiz hizmetler sunarak ve uluslararası kuruluşlarla partnerlik kurarak erişim alanını genişletti. Kullanıcılar, platformun öz güvenlerini yeniden kazanmalarına, okula devam etmelerine, iş bulmalarına ve sosyal uyuma katkıda bulunmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor.Jin, mültecilere ve diğer travma mağdurlarına ruh sağlığı desteği sağlama konusundaki kararlılığı nedeniyle, UNHCR Nansen Mülteci Ödülü’nün 2024 Avrupa bölgesel kazananı olarak seçildi.Avrupa’nın ötesinde, bu yılın küresel ödül sahibi ve diğer üç bölgesel kazananları:Rahibe Rosita Milesi (Brezilya), yaklaşık 40 yıldır hareket halindeki insanların haklarını ve onurunu savunan bir rahibe, avukat, sosyal hizmet uzmanı ve hareket öncüsü olarak 2024 UNHCR Nansen Mülteci Ödülü’ne layık görüldü.Maimouna Ba (Afrika), yerinden edilmiş 100’den fazla çocuğun okula dönmesine yardımcı olan ve yerinden edilmiş 400’den fazla kadını finansal bağımsızlık yoluna yönlendiren Burkina Faso’dan bir aktivist.Nada Fadol (Orta Doğu ve Kuzey Afrika), güvenlik arayışı içinde Mısır’a kaçan yüzlerce mülteci aile için gerekli yardımları seferber eden Sudanlı bir mülteci.Deepti Gurung (Asya-Pasifik), iki kızının vatansız kaldığını öğrendikten sonra Nepal’in vatandaşlık yasalarında reform yapılması için kampanya yürüterek kendi kızları ve benzer durumda olan binlerce kişi için vatandaşlığın yolunu açtı.Küresel ödül sahibi ve bölgesel kazananlara ek olarak, Moldova halkı da insanlık adına bir umut ışığı olarak örnek harekette bulunduğu için onursal mansiyon ödülü aldı.Kazananların çalışmalarının sergilendiği etkinlikte İyi Niyet Elçisi Kat Graham, Moldovalı soprano Valentina Nafornita ve şarkıcı/söz yazarı Emeli Sandé (MBE) tarafından performanslar yer aldı.Norveç ve İsviçre Hükümetleri, IKEA Vakfı ve Cenevre Şehri ve Kantonu’nun desteğiyle mümkün kılınan ödüller, Norveçli kaşif, bilim insanı, diplomat ve insani yardım çalışanı Fridtjof Nansen‘in adını taşımaktadır.
1 of 5
Haber
16 Ekim 2024
Guterres: “Açlık ve yetersiz beslenmenin milyarlarca çocuk, kadın ve erkek için hayatın bir gerçeği olduğu bir dünyada bir şeyler çok yanlış gidiyor"
António Guterres “Dünya eşi benzeri görülmemiş boyutlarda bir gıda kriziyle karşı karşıya” dedi. "Gıda sistemlerimizi daha sürdürülebilir, adil ve dirençli hale getirmek üzere dönüştürmek için şimdi harekete geçmeliyiz" diye ekledi. BM Genel Sekreteri António Guterres Dünya Gıda Günü mesajında “Açlık ve yetersiz beslenmenin milyarlarca çocuk, kadın ve erkek için hayatın bir gerçeği olduğu bir dünyada bir şeylerin çok yanlış gittiğini” vurguladı.“Dünya Gıda Gününde, Gazze ve Sudan'da insan eliyle yaratılan kıtlık tehdidiyle karşı karşıya olanlar da dahil olmak üzere, çatışma, marjinalleşme, iklim değişikliği, yoksulluk ve ekonomik gerilemeler nedeniyle gıda sıkıntısı çeken 733 milyon insanı kendimize hatırlatıyoruz. Ya da sağlıklı beslenemeyen 2.8 milyar insan - küresel obezite oranları yükselirken aşırı kilolu olanlar da dahil” diye ekledi.Genel Sekreter mesajında sıfır açlık olan bir dünyanın mümkün olduğunu ve 2021 Gıda Sistemleri Zirvesi'nin gıda sistemlerimizde yerleşik olan verimsizlik ve eşitsizliklerin üstesinden gelmek için haritayı çizdiğini hatırlattı.Guterres, “Gıda sistemlerinin daha verimli, kapsayıcı, dirençli ve sürdürülebilir hale gelmesi için işletmelerin, akademisyenlerin, araştırma kurumlarının ve sivil toplumun katkılarıyla büyük bir dönüşüme ihtiyaç var. Hükümetler, sağlıklı, besleyici gıdaların uygun fiyatlarla üretimini ve satışını teşvik etmek için tüm ortaklarla birlikte çalışmalı” dedi.Genel Sekreter herkesi açlık ve yetersiz beslenmeye karşı mücadeleyi hızlandırmaya çağırdı. “Daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir gelecek için gıda hakkını korumak üzere harekete geçelim” diyerek mesajını sonlandırdı.
1 of 5
Basın Duyurusu
24 Ekim 2024
23 Ekim 2024 Terör saldırısı ile ilgili açıklama
Birleşmiş Milletler Türkiye olarak 23 Ekim 2024 tarihinde Ankara'nın Kahramankazan ilçesinde meydana gelen terör saldırısını şiddetle kınıyor ve derin üzüntülerimizi ifade ediyoruz. Bu tür şiddet eylemleri, Birleşmiş Milletler'in temsil ettiği barış, güvenlik ve insan onuru değerlerine karşı bir hakarettir. Hayatını kaybedenlere ve ailelerine en derin taziyelerimizi sunuyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Birleşmiş Milletler, Türkiye halkı ve Hükümeti ile dayanışma içerisindedir.Babatunde. A. Ahonsi
BM Türkiye Mukim Koordinatörü
23 Ekim 2024
BM Türkiye Mukim Koordinatörü
23 Ekim 2024
1 of 5
Basın Duyurusu
16 Mayıs 2024
UN Women İcra Direktörü Sima Bahous Türkiye’de
Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve UN Women İcra Direktörü Sima Bahous, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesine yönelik yürütülen çalışmalarla ilgili görüşmeler yapmak amacıyla Türkiye’yi ziyaret ediyor. UN Women İcra Direktörü Sima Bahous, Türkiye ziyareti sırasında kamu, özel sektör, kadınların liderlik ettiği sivil toplum kuruluşları ve Birleşmiş Milletler yetkilileriyle temaslarda bulunacak.Bahous, ayrıca, UN Women Türkiye’nin paydaşlarıyla toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesine yönelik çalışmaları görüşmek üzere stratejik toplantılar gerçekleştirecek.Bahous, Türkiye ziyareti kapsamında, 6 Şubat 2023 depremlerinden etkilenen illeri de ziyaret edecek. UN Women’ın insani yardım ve toparlanma süreçlerinde birlikte çalıştığı ortaklarıyla ve depremden etkilenen kadınlarla bir araya gelecek olan İcra Direktörü, afet sonrası insani yardım ve toparlanma süreçlerinin toplumsal cinsiyete duyarlı hale getirilmesi ve bu süreçlerde kadınların liderliğinin önemine vurgu yapacak. Bu kapsamda işbirliklerinin uzun soluklu olması gerekliliğinin altını çizecek.
1 of 5
Basın Duyurusu
14 Mart 2024
UNDP'nin yeni raporuna göre Türkiye, insani gelişmede 193 ülke arasında 45'inci sırada
Ankara, 13 Mart 2024 - Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) bugün açıkladığı 2023-2024 İnsani Gelişme Raporu’nda (İGR) yer alan İnsani Gelişme Endeksi'nde (İGE) Türkiye, 193 ülke arasında 45'inci sırada yer alıyor. Türkiye, 2022 verilerine göre üst üste dördüncü kez “çok yüksek insani gelişme” kategorisinde (dört kategoriden en yükseği) yer aldı. Sıralama en yüksek refah düzeyindeki ülkeler için iyi haberler sunarken, insani gelişme sonuçlarında endişe verici bir farklılık olduğunu da gösteriyor. Daha yoksul ülkeler pandemi nedeniyle kaybettikleri zemini geri kazanamıyor.İGE, pandemi nedeniyle meydana gelen iki yıllık gerilemenin ardından küresel ölçekte rekor seviyelere çıktı. Ancak, ortalamada elde edilen bu başarı, derinleşen eşitsizlikleri gizliyor. Dünyadaki en yoksul ülkelerin yarısının İGE performansı, pandemi öncesi seviyelerinin altında kaldı.UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, “Dünyadaki zengin ülkelerin çoğu gibi, Türkiye de kendisini pandeminin etkilerinden güçlü bir şekilde kurtarmayı başardı. Ancak bu cesaret verici ilerleme, dünya çapında milyonlarca insanı geride kalma riskiyle tehdit eden, yeniden derinleşen eşitsizliklerin gölgesinde kalıyor.” şeklinde konuştu.UNDP'nin İGE'si, insan refahının, gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) gibi finansal odaklı göstergelerin sağladığından daha kapsamlı bir ölçüsünü sağlamak üzere 34 yıl önce oluşturulmuştu. Endeks, üç temel ölçümü birleştiriyor: uzun ve sağlıklı bir yaşam, bilgiye erişim ve insana yakışır bir yaşam standardı. Türkiye bu endekste otuz yılda dikkate değer bir gelişme gösterdi: Ülkenin İGE değeri 1990'da 0,598 iken, 2022'de yüzde 43 artışla 0,855'e yükseldi.Türkiye İGE’nin üç boyutunun tümünde ilerleme kaydetti: 1990 ve 2022 yılları arasında doğuşta beklenen yaşam süresi 10,8 yıl, ortalama öğrenim süresi 4,4 yıl, beklenen öğrenim süresi ise 10,8 yıl arttı. Aynı dönemde, ülkede kişi başına düşen gayri safi milli gelir ise yüzde 154,3 yükseldi. Ancak İGE eşitsizliklere uyarlandığında, Türkiye’nin sırası düşüyor. Ülkede genel olarak erkekler, kadınlara göre daha yüksek insani gelişme seviyelerine sahip. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri hesaba katıldığında, Türkiye’nin sırası 166 ülke arasında 66’ya geriliyor.Ulusal istatistiklere ve 2022'de bildirilen verilere dayanan yeni sıralama, Şubat 2023 depremlerinin etkisini yansıtmıyor. Felaketin yol açtığı büyük can kaybına ve hasarın büyük boyutuna rağmen (UNDP'nin desteğiyle hazırlanan bir hükümet değerlendirmesine göre, toplam hasar ve kayıplar 103,6 milyar ABD doları veya 2023’teki tahmini GSYİH'nın yüzde 9'u olarak tahmin ediliyor), depremlerin ülkenin İGE sıralamasını etkilemesi beklenmiyor.İGE sıralamaları, UNDP tarafından her yıl yayımlanan İnsani Gelişme Raporu'nun (İGR) temel bir parçası. “Tıkanıklığı Aşmak: Kutuplaşmış Bir Dünyada İş Birliğini Yeniden Şekillendirmek” başlıklı 2023/24 baskısı, eşitsiz kalkınma ilerlemesinin en yoksulları geride bıraktığı, eşitsizliği artırdığı ve küresel ölçekte kutuplaşmayı körüklediği uyarısında bulunuyor. Rapor, uluslararası kolektif eylemin, yükselen bir "demokrasi paradoksu" nedeniyle engellendiğini ortaya koyuyor: Dünya çapında on kişiden dokuzu demokrasiyi desteklerken, küresel ankete katılanların yarısından fazlası, demokratik sürecin temel kurallarını atlayarak demokrasiyi zayıflatabilecek liderlere destek verdiğini ifade ediyor. Dünya çapında ankete katılanların yarısı, hayatları üzerinde hiç kontrol sahibi olmadıklarını veya sınırlı kontrole sahip olduklarını belirtiyor ve üçte ikiden fazlası hükümetlerinin kararları üzerinde çok az etkiye sahip olduklarına inanıyor. Rapor, artan siyasi kutuplaşmayla birleşen bu tür güçsüzlük hislerinin, bazı ülkelerin tam da yenilenen işbirliğinin hayati önem taşıdığı bir dönemde içe kapanmasına neden olduğu sonucuna varıyor."Küreselleşmeden sıyrılmanın" sorumsuz bir yanılsama olduğunu vurgulayan rapor, iklim değişikliği gibi sınır ötesi sorunlara çözüm sağlamak amacıyla "yeni nesil küresel kamu malları" yaratmak için kolektif eylem öneriyor."Artan kutuplaşma ve bölünmenin damgasını vurduğu bir dünyada, birbirimize yatırım yapmayı ihmal etmek, refah ve güvenliğimiz için ciddi bir tehdit oluşturuyor" diyen UNDP Başkanı Achim Steiner, “Korumacı yaklaşımlar, pandemi, iklim değişikliği ve dijital regülasyonlar da dahil olmak üzere karşılaştığımız karmaşık, birbiriyle bağlantılı güçlükleri çözemez. Sorunlarımız iç içe geçmiş durumda ve eşit ölçüde birbirine bağlı çözümler gerektiriyor.” şeklinde konuştu.2023/24 İnsani Gelişme Raporu ve UNDP'nin yeni belirsizlik bileşkesinde yön bulmaya dair analizi hakkında daha fazla bilgi edinmek için: https://www.undp.org/tr/turkiye/publications/human-development-report-2023
1 of 5
Basın Duyurusu
05 Mart 2024
BM Türkiye kuruluşları Dünya Kadınlar Gününü “İlerleme için Kadınlara Yatırım” başlıklı etkinlikle kutluyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye kuruluşları Dünya Kadınlar Gününü “İlerleme için Kadınlara Yatırım” başlığıyla düzenledikleri ortak etkinlikle Ankara’da kutlayacak. Etkinlik, 6 Mart 2024 tarihinde saat 9.15’te J.W Marriott Ankara Oteli’nde gerçekleşecektir.Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur Özdemir Göktaş’ın ana konuşmacı olarak katılacağı etkinliğin programı aşağıda yer almaktadır. Etkinlikte bu yılki Dünya Kadınlar Günü teması olan "İlerleme için Kadınlara Yatırım" ile, kadınların dünya çapında sosyal, ekonomik ve kültürel değişimi yönlendirmedeki hayati rolüne vurgu yapılacak.Basın mensuplarına saygılarımızla duyurulur. ***Etkinliğe katılımızınız lütfen unic-ankara@un.org adresine bildiriniz.ProgramDünya Kadınlar Günü: İlerleme için Kadınlara Yatırım6 Mart 2024JW Marriott Oteli, Ankara 09:15 – 09:30 Kayıt09:45 – 10:00 Açılış KonuşmasıSayın Paolo Marchi, BM Türkiye Mukim Koordinatör VekiliBM Türkiye Ülke Ekibi Video Mesajı 10:00 – 10:15 Ana KonuşmaSayın Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı10:15 – 10:30 Aile Fotoğrafı ve takiben Kahve Arası10:30 – 10:45 Tematik KonuşmaKadının Statüsü Komisyonu (KSK) 68’inci oturumu öncelikli teması üzerine konuşma:“Toplumsal cinsiyet eşitliği hedefine ulaşmanın hızlandırılması ve tüm kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesi için, yoksulluğun, kurumların ve finansmanın toplumsal cinsiyet bakış açısı ile ele alınarak güçlendirilmesi” Sayın Şehnaz Kıymaz Bahçeci, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Hükümetlerarası Süreçler ve Savunuculuk Uzmanı 10:45 – 12:45 Panel Oturumu: “Eşitliğe Yatırım Yapmak Neden Önemli?”Farklı geçmişe sahip panelistler, kadınların güçlenmesine yatırım yapmanın bir toplumda eşitlik, iyileşme ve kalkınmaya katkı sağlayarak nasıl fark yarattığına dair deneyim ve hikayelerini paylaşacaklar.Moderatör: Sayın Zeliha Ünaldı, BM Kadın Birimi Ülke Direktör YardımcısıPanelistler:Sayın Prof. Dr. Ayşe Akın, Başkent Üniversitesi Kadın-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Araştırma ve Uygulama Merkezi MüdürüSayın Canan Güllü, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Sayın Eda Yabancı, Gençlik İklim Elçisi ve Eşitlik için Gençlik Grubu Eş KoordinatörüSayın Doç. Dr. Emel Memiş, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat BölümüSayın Gürsel Appa, Turuncu Eller Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Sayın Dr. Zakira Hekmat, Afgan Mülteciler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Kurucusu ve Başkanı12:45 – 13:15 Soru Cevap 13:15 – 14:00 Öğle Yemeği
1 of 5
Basın Duyurusu
22 Şubat 2024
Birleşmiş Milletler Gazetecilik Bursu başvuruları başladı
New York, NY. Dag Hammarskjöld Gazeteciler Fonu, 2024 yılı burs programı için profesyonel gazetecilerin başvurularını kabul etmeye başladı. Burs programına son başvuru tarihi 5 Nisan 2024.Burs programı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 79. oturumunun açılışında 10 hafta boyunca uluslararası meseleler hakkında haber yapmak üzere New York'a gelmek isteyen 25-35 yaş arası radyo, televizyon, yazılı basın ve internet gazetecilerine açık. Burs program ile New York'a seyahat ve konaklama imkanının yanı sıra harcırah da sağlanıyor. Burs programına Afrika, Asya, Latin Amerika ve Karayipler ile Okyanusya'daki çoğunlukla gelişmekte olan ülkelerde yaşayan ve hali hazırda medya kuruluşlarında çalışan gazeteciler başvurabiliyor. Başvuru sahiplerinin uluslararası meselelere ve BM'nin daha iyi anlaşılmasını okuyucu ve izleyicilerine aktarmaya ilgi ve bağlılık göstermeleri gerekiyor. Program gazetecilere temel beceri eğitimi vermeyi amaçlamıyor; tüm bursiyerlerin medya profesyoneli olması gerekiyor. Gazeteciler her yıl tüm başvuruların incelenmesinin ardından seçiliyor ve uluslararası diplomatik müzakereleri gözlemlemek ve küresel meselelere daha geniş bir bakış açısı ve anlayış kazanmak için eşsiz bir fırsat yakalıyor. Geçmişte burs programına kabul edilen gazetecilerin mesleklerinde ve ülkelerinde önemli bir yere sahip olduğu biliniyor. Bursiyerlik uygunluk kriterleri ve gerekli belgelerin yanı sıra burs programına başvuru Fon'un www.unjournalismfellowship.org adresindeki web sitesinden yapılıyor. Program, uygunluk ve başvuru süreciyle ilgili sorular fellowship2024@unjournalismfellowship.org adresine e-posta yoluyla iletilebiliyor.Merkezi BM'de olmasına rağmen, fon BM’den mali destek almıyor. Fon, 60 yılı aşkın bir süre önce BM gazetecileri tarafından Genel Sekreter Dag Hammarskjöld'ün mirasının yaşayan bir anısı olarak bağımsız bir kuruluş olarak kuruldu. Fon, BM gazetecileri tarafından işletilmeye devam ediyor ve mali desteğini BM Misyonları, vakıflar, kuruluşlar ve bireylerden alıyor.
1 of 5
En son kaynaklar
1 / 8
1 / 8