En son
Haber
09 Ekim 2024
Guterres: UNRWA'yı engelleyen yeni yasa "bir felaket olur"
Daha fazla bilgi için
Haber
01 Ekim 2024
BM, Türkiye'de Sürdürülebilir Kalkınmayı desteklemek için Ankara'da istişarelere ev sahipliği yaptı
Daha fazla bilgi için
Haber
01 Ekim 2024
Eşitlik için Bir Arada
Daha fazla bilgi için
En son
Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları yoksulluğun son erdirilmesi, çevrenin korunması, iklim krizine karşı önlem alınması, refahın adil paylaşımı ve barışı hedefliyor. BM'nin çalıştığı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları şunlardan oluşuyor.
Haber
27 Ağustos 2024
BM Mukim Koordinatörü yaşam kalitesinin artırılmasında Yeşil ve Dijital dönüşümün rolünü vurguladı
Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde A. Ahonsi, 12'inci Ulusal Kalkınma Planı ile uyumlu olarak, yeşil ve dijital dönüşümlerin temel amacının yüksek kaliteli, insana yakışır işler yaratmak ve nihayetinde ülkedeki tüm vatandaşlar için yaşam standardını ve yaşam kalitesini artırmak olması gerektiğini vurguladı.Ahonsi, 23 Ağustos'ta başkent Ankara'da Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında, bakanlık ve bağlı kuruluşlarının üst düzey personeline yaptığı konuşmada, sürdürülebilir kalkınmaya yönelik ilerlemenin hızlandırılmasında sanayi ve teknolojinin hayati rolü olduğunun altını çizdi. Mukim Koordinatör Ahonsi ve Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez konuşma öncesinde bir araya gelerek Afrika ve En Az Gelişmiş Ülkelerdeki (EAGÜ) kalkınma girişimleri konusunda bakanlık personelinin deneyiminden nasıl daha iyi yararlanılabileceği konusunda görüş alışverişinde bulundular. Ayrıca İstanbul merkezli BM Teknoloji Bankası'na ilişkin perspektiflerini paylaştılar. 90'a yakın yönetici, idareci, uzman üst düzey personelin katıldığı vizyoner konuşmada Ahonsi, BM ile BM'nin kurucu üyesi olan Türkiye Cumhuriyeti arasındaki güçlü ilişkiyi teyit ederek başladı ve BM Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Çerçevesi (2021-2025) aracılığıyla devam eden işbirliğinin altını çizdi. Bu ortaklığın özellikle COVID-19 salgını, Suriye krizi, Ukrayna'daki savaş ve 2023 depremleri gibi son küresel ve yerel krizler ışığında Türkiye'nin ulusal kalkınma önceliklerini ele aldığını kaydetti. “Teknoloji ve inovasyon, günümüzün hızla gelişen dijital ortamında sürdürülebilir kalkınma için güçlü katalizörler olarak ortaya çıkıyor” diye konuşan Ahonsi, sürdürülebilir, kapsayıcı ekonomik büyümeyi teşvik etmeye ve sanayi, inovasyon ve altyapıyı geliştirmeye odaklanan 8'inci ve 9'uncu Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının öneminden bahsetti. Ahonsi bu amaçlara ulaşmada rekabet gücü eksikliği, sınırlı yenilikçi beceriler ve süregelen işsizlik gibi ilerlemeyi engelleyen çeşitli zorluklar olduğunu belirtti. Bu engellerin aşılması için Dr. Ahonsi, dijital uçurumun kapatılması, beceri gelişiminin arttırılması ve girişimcilik ve inovasyonun teşvik edilmesi için ortak çaba gösterilmesi çağrısında bulundu.Ahonsi, “Dijital, enerji, gıda sistemleri, iklimle ilgili ve eğitimle ilgili dönüşümlere yapılacak sürekli yatırımlarla Türkiye'nin 2030 yılına kadar sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına yönelik hızlandırılmış bir ilerleme kaydedebileceğini biliyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da yetkileri çerçevesinde bu ilerlemeye önemli katkılarda bulunabilir” dedi.Mukim Koordinatör, “Yapay zeka, nesnelerin intetnerti ve otomasyon da dahil olmak üzere Endüstri 4.0'ın yaygınlaştırılması, verimliliğin artırılması ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin sağlanması için elzemdir” dedi. Ayrıca, özellikle endüstriyel süreçlerin çevresel etkilerinin azaltılması ve yenilenebilir enerji teknolojilerinin teşvik edilmesinde sürdürülebilir kaynak kullanımının önemini vurguladı.Konuşmada ayrıca, kadın yenilikçileri ve girişimcileri güçlendirmeye yönelik toplumsal cinsiyete özel programlar ile temiz teknoloji ve çevre dostu üretim yöntemlerinin benimsenmesini destekleyen girişimler de dahil olmak üzere devam eden BM-Bakanlık işbirlikleri vurgulandı. Dr. Ahonsi ayrıca, Türkiye'nin yeşil ekonomiye geçiş sürecinde göçmenlerin katılımını desteklemeyi amaçlayan ortak bir BM programının da duyurusunu yaptı.Mukim Koordinatör Ahonsi, ileriye dönük olarak, Türkiye'nin ekonomik büyümesinin hem sürdürülebilir hem de kapsayıcı olmasını sağlamak için kilit sektörlerde yapay zekanın benimsenmesinin artırılmasına, STEM eğitiminin desteklenmesine ve yeşil dönüşüme yönelik çabaların güçlendirilmesine odaklanılması çağrısında bulundu.“Türkiye Cumhuriyeti BM'nin kurucu üyesidir ve çok taraflı sistemin çekirdeği olarak BM'nin uzun yıllardır destekçisidir” diyen Ahonsi, BM'nin Türkiye'nin gelişmiş, yüksek gelirli bir ülke olma hedefini destekleme, ilerlemenin tüm vatandaşlara ve sakinlere fayda sağlamasını ve kimseyi geride bırakmamasını sağlama konusundaki kararlılığını yineledi.Etkinlik, BM ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında süregelen ortaklık için önemli bir çalışma olarak değerlendirildi. Mukim Koordinatör'ün konuşmasının tamamına buradan ulaşabilirsiniz (İngilizce).
Haber
09 Ekim 2024
Guterres: UNRWA'yı engelleyen yeni yasa "bir felaket olur"
BM Genel Sekreteri António Guterres 8 Ekim Salı günü yaptığı açıklamada, İsrail parlamentosunda görüşülmekte olan iki yasa tasarısının, Gazze'de son bir yıldır devam eden savaşta “her zamankinden daha fazla” vazgeçilmez ve yeri doldurulamaz olan BM Filistinlilere yardım kuruluşu UNRWA'nın hayat kurtaran faaliyetlerini durdurabileceğini söyledi. New York'ta düzenlenen Güvenlik Konseyi toplantısı sonrasında basın mensuplarına konuşan Guterres, “Bu nedenle, UNRWA'nın İşgal Altındaki Filistin Toprakları'ndaki temel çalışmalarını sürdürmesini engelleyebilecek yasa taslağına ilişkin derin endişelerimi ifade etmek üzere doğrudan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'ya yazdım” dedi. Böyle bir tedbirin Gazze'de ve tüm İşgal Altındaki Filistin Toprakları'nda yaşanan acıları ve gerilimi azaltma çabalarını boğacağını belirten Guterres, “zaten büyük bir felaket olan bu durumu daha da büyük bir felakete dönüştüreceği” uyarısında bulundu.UNRWA'nın insani yardım müdahalesindeki önemli rolü UNRWA 70 yılı aşkın bir süre önce kuruldu ve Orta Doğu'da beş bölgede Filistinli mültecilere destek veriyor. Yasa tasarıları ajansın İsrail kontrolü altındaki bölgelerdeki tesislerinden çıkarılmasını ve ayrıcalık ve dokunulmazlıklarının kaldırılmasını amaçlıyor. Bu gelişme, Gazze'deki savaşın “korkunç ve iğrenç ikinci yılına” girdiği ve bölgede daha geniş çaplı bir tırmanma tehdidinin yaşandığı bir dönemde meydana geldi. Guterres, yasanın Knesset (İsrail’in yasama organı) tarafından kabul edilmesi halinde Gazze'deki uluslararası insani yardım faaliyetlerine büyük bir darbe vuracağını söyledi. BM Genel Sekreteri, UNRWA'nın faaliyetleri bu müdahalenin ayrılmaz bir parçası olduğu için, bir BM kuruluşunu diğerlerinden ayırmanın mümkün olmadığını açıkladı.Yardım ve hizmet sunumu risk altında Guterres, UNRWA olmadan gıda, barınma ve sağlık hizmetleri “durma noktasına gelirken” 600 bin çocuk “eğitime yeniden başlayabilecek tek kurumu kaybedecek ve bütün bir neslin kaderi riske girecek” diye konuştu. Genel Sekreter ayrıca, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki Batı Şeria'da birçok sağlık, eğitim ve sosyal hizmetin sona ereceğini kaydetti.Barış çabalarında potansiyel gerileme Guterres, onaylanması halinde bu tür bir yasanın BM Antlaşması’na taban tabana zıt olacağını ve İsrail'in ulusal mevzuatın değiştiremeyeceği uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal edeceğini söyledi. Guterres sözlerini “Siyasi açıdan da böyle bir yasa sürdürülebilir barış çabaları ve iki devletli çözüm için büyük bir gerileme olacak ve daha fazla istikrarsızlık ve güvensizliği körükleyecektir” diye sürdürdü. Gazze'de hiçbir yer güvenli değil Yasa tasarısı Gazze'deki durumun “ölüm sarmalına” girdiği bir dönemde geldi. Genel Sekreter, İsrail askeri operasyonlarının açık bir şekilde yoğunlaştığına tanık olunduğunu söylediği kuzeye dikkat çekti. Yerleşim alanlarının saldırıya uğradığını, hastanelere tahliye emri verildiğini ve elektriğin kesildiğini, yakıt ya da ticari malların girişine izin verilmediğini söyledi. Buna ek olarak, yaklaşık 400 bin kişi bir kez daha güneye, aşırı kalabalık, kirli ve hayatta kalmak için temel ihtiyaçlardan yoksun bir bölgeye taşınmaya zorlanıyor. Guterres “Sonuç açık: bu savaşın yürütülme biçiminde temelden yanlış olan bir şeyler var. Gidecek güvenli bir yerleri, barınakları, yiyecekleri, ilaçları ve suları olmayan sivillere tahliye emri vermek onları güvende tutmaz” dedi ve ekledi: “Gazze'de hiçbir yer güvenli değil ve hiç kimse güvende değil.”Uluslararası hukuku destekleyin Uluslararası hukukun açık ve net olduğunu vurgulayan Genel Sekreter, her yerde sivillere saygı gösterilmesi ve korunmaları, insani yardım da dâhil olmak üzere temel ihtiyaçlarının karşılanması ve tüm rehinelerin serbest bırakılması gerektiğini yineledi. Genel Sekreter Gazze’nin güneyi ile ilgili olarak da “Erzaklar azalıyor ve İsrailli yetkililer Kerem Şalom geçişinden yardım için sadece tek ve güvenli olmayan bir yola izin veriyor, burada insani yardım görevlileri aktif düşmanlıklarla ve çaresizlikten ve kamu düzeni ve güvenliğinin çöküşünden beslenen şiddetli, silahlı yağmalarla karşı karşıya kalıyor” dedi.Orta Doğu 'barut fıçısı' Genel Sekreter aylardır çatışmanın yayılma riski taşıdığı uyarısında bulunuyor. Batı Şeria'da artan şiddet olaylarına ve Lübnan'da tüm bölgeyi tehdit eden saldırılara atıfta bulunan Genel Sekreter, “Orta Doğu, birçok tarafın kibriti tuttuğu bir barut fıçısıdır” dedi. Son günlerde Lübnan'daki Hizbullah ve diğer gruplar ile İsrail Savunma Kuvvetleri arasında, iki ülke arasında BM tarafından korunan “Mavi Hat” boyunca ateş teatisi de yoğunlaştı. İsrail'in Lübnan'da -başkent Beyrut da dâhil olmak üzere- düzenlediği geniş çaplı saldırılar geçtiğimiz yıl, özellikle de sadece son iki hafta içinde 2 binden fazla kişinin ölümüne neden oldu. Hizbullah ve Mavi Hattın güneyindeki diğer örgütler tarafından düzenlenen saldırılarda ise geçtiğimiz Ekim ayından bu yana en az 49 kişi hayatını kaybetti. Guterres şiddet olaylarının Lübnan'da bir milyondan fazla insanı yerinden ettiğini, yaklaşık 300 bin kişinin komşu Suriye'ye kaçtığını ve 60 bin'den fazla kişinin de İsrail'in kuzeyinde yerinden edilmiş durumda olduğunu kaydetti. Lübnan'da savaş korkusuBu arada Lübnan'daki BM Barış Gücü UNIFIL askerleri de görevlerini mümkün olduğu ölçüde yerine getirmeye devam ediyor. “Bugün barış güçleri için her yerde en zorlu ortamda görev yaptıklarını” belirten Guterres, tüm aktörleri onların emniyet ve güvenliğini sağlamaya çağırdı. Genel Sekreter “Lübnan'da zaten yıkıcı sonuçları olan topyekûn bir savaşın eşiğindeyiz. Ancak durdurmak için hala zaman var” dedi.Orta Doğu'daki çatışmanın “her geçen saat daha da kötüye gittiğini ve tırmanmanın korkunç etkilerine ilişkin uyarılarımızın gerçekleşmeye devam ettiğini” sözlerine ekleyen Genel Sekreter, hem Gazze'de hem de Lübnan'da derhal ateşkes sağlanması, tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması ve çaresiz sivillere insani yardım için erişim sağlanması gerektiğinin altını çizdi.Genel Sekreter “İsrail ve Filistin arasında iki devletli bir çözüm için geri dönüşü olmayan adımlar atılması yönündeki çağrılarımızdan vazgeçemeyiz ve vazgeçmeyeceğiz” dedi. “Bölgedeki tüm insanlar barış içinde yaşamayı hak ediyor” diye de ekledi.
1 of 5
Haber
01 Ekim 2024
Eşitlik için Bir Arada
UN Women (Birleşmiş Milletler Kadın Birimi) Türkiye, sivil toplum ortakları, kadın örgütleri ve uluslararası kuruluşların katılımıyla 23 Eylül’de Ankara’da ‘Sivil Toplum Buluşması: Çokuz ve Biriz’ etkinliğini düzenledi. Avrupa Birliği’nin finansal desteğiyle BM Kadın Birimi Türkiye tarafından Nisan 2021’den bu yana uygulanan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Güçlü Sivil Alan” projesi kapsamında düzenlenen etkinlik, çeşitli oturumlara ve atölyelere ev sahipliği yaptı. Projenin ilk fazının tamamlanması vesilesiyle gerçekleşen etkinlik, projenin uygulanması süresince BM Kadın Birimi’nin ortaklık yaptığı Türkiye’nin dört bir yanından gelen sivil toplum kurum ve çalışanlarını bir araya getirdi. Etkinlikte, sivil toplumla dayanışmanın ve ortaklıkların önemine vurgu yapıldı. 1 Ekim 2024 tarihi itibarıyla başlayacak olan projenin ikinci fazı üç yıl sürecek.Sivil Toplum Buluşması’nın ana teması, ünlü feminist Sue Vinson’un “Çokuz ve Biriz” sözünden ilham alınarak oluşturuldu. “Çokuz ve Biriz” aynı zamanda 1995’te Çin’in başkenti Pekin’de düzenlenen 4. Dünya Kadın Konferansının ve sivil toplum forumunun ana temasıydı. Aynı konferansta 189 hükümetin uygulama taahhüdü verdiği Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu da kabul edildi. Kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesi için geliştirilmiş en vizyoner yol haritası olan Pekin Deklarasyonunun 2025 yılında 30’uncu yıldönümü olacak. “Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun 30. yıldönümüne yaklaşırken, taahhütlerimizi yeniden gözden geçirmeli ve ilerlemeyi sağlamak için harekete geçmeliyiz.”Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformunun öneminden bahseden BM Kadın Birimi Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova açılış konuşmasında şunları söyledi: “Dünyanın dört bir yanında kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğinde geri adım atılırken, hesap verebilirliğe, kaynaklara ve tüm kadınlar ve kız çocuklarına yönelik taahhütlerin yenilenmesine odaklanmak her zamankinden daha önemli hale geldi. Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun 30. yıldönümüne yaklaşırken, taahhütlerimizi yeniden gözden geçirmeli ve ilerlemeyi sağlamak için harekete geçmeliyiz. BM Kadın Birimi olarak, bu ilerlemenin sağlanmasında önemli bir rol oynayan Türkiye’deki güçlü ve dinamik kadın hareketiyle dayanışma içinde olmaktan gurur duyuyoruz. Sivil toplumla ortaklığımızın bir sonraki aşamasına girerken, toplumsal cinsiyet eşitliği gündemini ileriye taşımak için birlikte çalışma kararlılığımızı sürdürüyoruz. Biz, torunlarımızın değil, kendi yaşamımızda toplumsal cinsiyet eşitliğini görmek isteyen nesiliz.” “Avrupa Birliği, Türkiye'deki sivil toplumun çalışmalarını desteklemekten gurur duyuyor.”Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonundan Sivil Toplum, Temel Haklar, Yargı ve İçişleri Bölüm Başkanı Jean Barbe de etkinliğin açılış konuşmasını yaptı. Türkiye’deki sivil toplumun öneminden ve AB’nin sivil topluma verdiği destekten bahseden Barbe şunları söyledi: “Sivil toplum, demokrasinin bel kemiğidir. Vatandaşların siyasi süreçlere katılımını teşvik eden sivil toplum, sürdürülebilir kalkınma için vazgeçilmezdir. Avrupa Birliği, Türkiye'deki sivil toplumun çalışmalarını desteklemekten gurur duyuyor. Kadın haklarının ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin ilerletilmesi, hem AB içinde hem de Türkiye gibi ortak ülkelerimizde bizim için en önemli önceliklerden biridir.”Etkinlik, “Her Katkı Fark Yaratır: Eşitlik ve Kadının Güçlenmesi için Finansman” oturumu ile devam etti. Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfından Ayşe Tek, Kadın Balıkçılar Derneği’nden Huriye Goncuoğlu Bodur, SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Dr. Ayşe Yorgancıoğlu, eşit bir gelecek ve sürdürülebilir kalkınma için sivil toplum kuruluşlarına ve kadın örgütlerine finansal yatırımın önemini vurguladı. BM Kadın Birimi’nden Irmak İnan Çınar’ın moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda katılımcılar, sivil toplumla ortaklıklar kurmanın, dayanışmanın ve ortak emeklerin kelebek etkisiyle çoğalarak daha fazla kadın ve kız çocuğuna dokunmasının önemini vurguladı.Etkinlikte ayrıca T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığından Şerife Tuna, Anadolu Meralarından Ecem Asma, BM Kadın Birimi Türkiye’den Gülbanu Altunok Dertli’nin konuşmacı olarak katıldığı “Kadın Olmazsa Bu Düzen Dönmez”: Kırsal Alanda ve Tarımsal Üretimde Kadın” oturumunda iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik krizi ile afetler ve bu krizlerin kırsal alanda yaşayan kadınlara etkisi tartışıldı. BM Kadın Birimi Türkiye Program Yöneticisi Ebru Ağduk’un moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda, krizler çağında sürdürülebilir kalkınmanın anlamı, iklim değişikliğine direnç ve onarıcı tarım gibi yöntemlerin önemi konuşuldu. İklim ve biyoçeşitlilik krizi bağlamında dönüşen kırsal alan ve tarımsal üretim biçimleri ekseninde, evde ve tarımsal üretimde üstlendikleri önemli işlere rağmen kırsal alanda yaşayan kadınların ekonomik güçlenmesinin yolları da tartışıldı. BM Kadın Birimi Türkiye’nin yakın zaman önce yayınladığı “Türkiye Kırsalında Kadınlar: Kaynaklara, Hizmetlere ve Karar Alma Süreçlerine Erişimde Karşılaşılan Engeller” adlı yayına referans verilerek, kadınların eğitim, sağlık ve şiddetle mücadele çerçevesindeki hizmetleri kısıtlı oranda kullandıklarına vurgu yapıldı. Araştırmaya göre kırsal alanda yaşayan kadınlar, evde ve tarımsal üretimde önemli roller oynasa da ücretli ve güvenceli istihdama, miras hakkına, çocuk ve yaşlı bakım hizmetlerine erişimde zorluk yaşıyor. Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu 30. Yıldönümüne yönelik olarak düzenlenen “1995’ten Bugüne Uzanan Yolda Nesiller Arası Diyalog” oturumunda BM Kadın Birimi Ülke Direktör Yardımcısı Zeliha Ünaldı ve Sosyal İklim Derneği’nden Gaye Tuğrulöz konuşmacıydı. Dünyada sürekli değişen gündemin yeni eşitsizlikler yarattığını, iklim krizinin etkileri, dijitalleşme ile ortaya çıkan yeni ayrımcılık biçimleri ve şiddetle mücadelenin önemi vurgulandı. Pekin’den bu yana geçen 30 yılda eşitsizliklerin devam ettiğinin vurgulandığı oturumda, kadın ve kız çocukları başta olmak üzere kimseyi geride bırakmamak için veri üretmenin, veriye dayalı savunuculuk yapmanın ve 30 yıldaki kazanımların ilerletilmesi için politika üretmenin önemine vurgu yapıldı.Etkinlik aynı zamanda Damla Sandal’ın kolaylaştırıcılığında “Hafızayı İşlemek” adlı nakış atölyesi, Burçin Yalçın ile “Yaratıcı Drama” ve Dilan Bozyel’in anlatımıyla ise “Kadın Gözü” fotoğraf atölyelerine ev sahipliği yaptı. BM Kadın Birimi hakkında:
BM Kadın Birimi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi alanında faaliyet gösteren bir BM kuruluşudur. Kadınlar ve kız çocukları için küresel bir şampiyon olan BM Kadın Birimi, dünya çapında kadınların ve kız çocuklarının ihtiyaçlarının karşılanmasındaki ilerlemeye ivme kazandırmak amacıyla kurulmuştur. BM Kadın Birimi, BM Üye Devletlerini toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik küresel standartların belirlenmesinde desteklemektedir. Ayrıca bu standartların uygulanması ve dünya çapında kadınların ve kız çocuklarının bunlardan yararlanabilmesi için gerekli yasaları, politikaları, programları ve hizmetleri tasarlamak amacıyla hükümetlerle ve sivil toplumla birlikte çalışmaktadır. Daha fazla bilgi için:infoturkiye@unwomen.org
BM Kadın Birimi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi alanında faaliyet gösteren bir BM kuruluşudur. Kadınlar ve kız çocukları için küresel bir şampiyon olan BM Kadın Birimi, dünya çapında kadınların ve kız çocuklarının ihtiyaçlarının karşılanmasındaki ilerlemeye ivme kazandırmak amacıyla kurulmuştur. BM Kadın Birimi, BM Üye Devletlerini toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik küresel standartların belirlenmesinde desteklemektedir. Ayrıca bu standartların uygulanması ve dünya çapında kadınların ve kız çocuklarının bunlardan yararlanabilmesi için gerekli yasaları, politikaları, programları ve hizmetleri tasarlamak amacıyla hükümetlerle ve sivil toplumla birlikte çalışmaktadır. Daha fazla bilgi için:infoturkiye@unwomen.org
1 of 5
Haber
01 Ekim 2024
BM, Türkiye'de Sürdürülebilir Kalkınmayı desteklemek için Ankara'da istişarelere ev sahipliği yaptı
Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilciliği geçtiğimiz hafta Ankara'da, BM'nin önümüzdeki yıllardaki kalkınma önceliklerini ülkenin kalkınma öncelikleri doğrultusunda şekillendirmeyi amaçlayan bir dizi kritik istişare toplantısı düzenledi. 2021-2025 BM Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Çerçevesi sona ererken, 2026-2030 için bir sonraki çerçeveyi tasarlama hazırlıkları devam ediyor. Bu istişareler sivil toplum, akademi, özel sektör, emek örgütleri ve diğer ortaklardan 200'e yakın kilit paydaşı 4 ayrı oturumda BM personeli ile bir araya getirdi. Paydaşların değerli ve yenilikçi girdilerinin gelecekteki kalkınma çabalarına rehberlik etmesi amaçlanıyor. Açılış oturumunda BM Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi istişare toplantılarının kolektif niteliğini vurguladı. Mukim Koordinatör, “Bir boşlukta çalışmıyoruz” dedi. “Başarımız sizin uzmanlığınıza, görüşlerinize ve ortaklar olarak bağlılığınıza dayanıyor. BM'nin bağlam analizi üzerinde birlikte düşünmek ve Türkiye'nin karşı karşıya olduğu zorlukları ve fırsatları gerçekten ele alan bir çerçeveye son şeklini vermek için girdilerinizle bunu geliştirmek istiyoruz” dedi.Dr. Ahonsi, “Neredeyse yüksek gelirli ülke eşiğinde bir ülke olarak, Kimseyi Geride Bırakmamak ve herkesin kalkınmadan faydalanmasını ve herkesin ülkenin kalkınmasına katkıda bulunacak araçlara ve fırsatlara sahip olmasını sağlamak için yenilenmiş çabalara ihtiyaç var” dedi. BM Mukim Koordinatörü, çabaların BM ve ortaklarının gerçekten değişim yaratabileceği, diğer alanlara olumlu yansımalarının olabileceği ve farklı alanlar arasındaki sinerjiden en iyi şekilde yararlanılabileceği alanlara odaklanması gerektiğini vurguladı.İstişareler, önümüzdeki beş yıl boyunca BM'nin Türkiye'deki kalkınma faaliyetleri için yol gösterici belge olarak hizmet edecek olan yeni İşbirliği Çerçevesinin geliştirilmesine yönelik daha geniş bir sürecin parçasını oluşturdu. BM Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Çerçevesi, BM'nin çalışmalarını hükümetin öncelikleri ve başta Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları olmak üzere küresel kalkınma gündemleriyle uyumlu hale getiren en önemli planlama aracı olarak kabul ediliyor. İstişareler kapsayıcı ve adil sosyal kalkınma, iklim değişikliği, yeşil ve dijital dönüşüm, eşitsizliklerin ele alınması ve fırsatların genişletilmesi gibi kilit alanlara odaklandı. Mukim Koordinatör, BM Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı tarafından dünyanın kalkınma yörüngesinin yanı sıra Türkiye gibi münferit ülkelerin kalkınma yörüngesini de etkileyen beş küresel mega eğilimin altını çizdi: iklim değişikliği, demografik değişimler, kentleşme, dijital teknolojiler ve artan eşitsizlikler.“Türkiye'nin iklim değişikliğine karşı kırılganlığı, hızlı demografik geçişin etkileri ve hızlı kentleşme önemli zorlukları oluşturuyor. Ancak bunlar aynı zamanda inovasyon ve büyüme için fırsatlar sunuyor” diyen Dr. Ahonsi, BM kuruluşları tarafından yürütülen bağlam analizinden elde edilen temel bulgulara atıfta bulundu.İstişareler sırasında katılımcılar Kapsayıcı ve Adil Sosyal Kalkınma; Yönetişim ve İnsan Hakları; Yeşil, Dirençli, Kapsayıcı Kalkınma için Ekonomik Dönüşüm ve Gezegenin Korunması ve Dayanıklılığın Güçlendirilmesi başlıklı 4 oturumda mevcut kalkınma zorlukları ve bunlara yönelik önerilen stratejiler hakkındaki görüşlerini paylaştı.İstişareler sadece bağlam analizini iyileştirmeyi değil, aynı zamanda yeni İşbirliği Çerçevesi için öncelikli alanları belirlemeyi, toplumun tüm kesimlerinin sesini yansıtmasını ve Türkiye'nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşma yönündeki çalışmalarını güçlendirmeyi amaçladı. BM, çeşitli ortakların ve uzmanların katılımını sağlayarak, bir sonraki BM Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Çerçevesi Türkiye'nin yüksek gelirli bir ülke olma, yeşil ve dijital dönüşümü gerçekleştirme ve refahı eşit bir şekilde genişletme hedeflerini desteklemesini sağlamayı umuyor. Kimseyi geride bırakmamaya vurgu yapan çerçeve, tüm sektörlerde kapsayıcı büyüme ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmeye devam edecektir.İstişarelerden elde edilen tavsiyelerin, 2026-2030 nihai İşbirliği Çerçevesinin şekillendirilmesine yardımcı olarak ve daha sürdürülebilir, adil ve yeşil bir gelecek için küresel çabalarla uyumlu bir şekilde Türkiye'nin ulusal kalkınma amaçlarına doğru ilerlemesinin önünü açması bekleniyor.
1 of 5
Haber
26 Eylül 2024
BM Genel Sekreteri: “Nükleer silahları dünyamızdan sonsuza dek kaldıralım”
BM Genel Sekreteri António Guterres, artan küresel gerilimler ve nükleer silahların yayılmasının yeniden gündeme gelmesi konusunda ciddi bir uyarıda bulundu. Guterres, büyüyen jeopolitik bölünmeler ve güvensizliklerin gerilimleri artırarak yeni bir nükleer silahlanma yarışını teşvik ettiğini vurguladı.Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması Uluslararası Günü vesilesiyle yayınladığı mesajında Guterres, “Nükleer tehdidi sona erdirmek için diyalog ve diplomasinin devreye girmesi gerekirken, yeni bir nükleer silahlanma yarışı şekilleniyor ve tehdit unsuru olarak nükleer güç gösterisi yeniden ortaya çıkıyor,”dedi. Genel Sekreter durumun daha da kötüleşmesini önlemek için aciliyetin altını çizdi.Genel Sekreter, uluslararası toplumu net ve kararlı bir mesaj vermeye çağırarak, nükleer tehdidi ortadan kaldırmanın tek yolunun nükleer silahların tamamen ortadan kaldırılması olduğunu söyledi. Silahsızlanma ve nükleer silahların yayılmasını önleme konularının birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu belirten Guterres, "Devletler her iki alanı da acil olarak takip etmelidir," dedi.Nükleer silahlara sahip devletlerin sorumluluklarına değinen Guterres, bu ülkelerin silahsızlanma yükümlülüklerini yerine getirerek örnek olmalarını ve nükleer silahları hiçbir koşulda kullanmamayı veya kullanmakla tehdit etmemeyi taahhüt etmelerini istedi. Ayrıca, nükleer silahların yayılmasını ve test edilmesini önlemeye yönelik mevcut antlaşmaların ve araçların güçlendirilmesi ve özellikle teknolojik ilerlemelerin artırabileceği tehditlere karşı adapte edilmesi gerektiğini vurguladı.Guterres, kısa süre önce gerçekleştirilen Gelecek Zirvesi'ne de atıfta bulunarak, dünya liderlerinin silahsızlanma rejimini canlandırmaya yönelik küresel bir taahhüt olan Gelecek Paktı ile yeniden harekete geçtiğini belirtti. Guterres’e göre bu yeni küresel anlaşma, dünyanın nükleer silahların tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik hedefe bir adım daha yaklaşması için kritik bir adım.“Geleceğimiz pamuk ipliğine bağlı,” diyen Genel Sekreter, “Bu silahları dünyamızdan sonsuza dek ortadan kaldıralım,” diye ekledi.Her yıl 26 Eylül’de kutlanan Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması Uluslararası Günü, nükleer silahların yol açabileceği yıkıcı insani sonuçları ve bu silahların acilen tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini hatırlatan bir gün olarak kabul ediliyor. Genel Kurul, 26 Eylül 2013 tarihinde New York'ta düzenlenen nükleer silahsızlanma konulu üst düzey Genel Kurul toplantısının devamı olarak Aralık 2013'te bu Uluslararası Günü ilan etmişti.
1 of 5
Haber
25 Eylül 2024
Guterres’den, dünya 'barut fıçısı' olmaya doğru ilerlerken küresel çözüm çağrısı
BM Genel Sekreteri António Guterres, Salı günü yıllık üst düzey toplantısını açan BM Genel Kurulu'na yaptığı açıklamada, dünyanın giderek artan sayıda hükümetin “hapisten bedava çıkma kartı” almaya hak kazandığını düşündüğü bir “kutupluluk arafında” kilitlendiğini söyledi.Genel Kurul öncesinde BM'nin çalışmalarına ilişkin 2024 raporunu açıklayan Guterres, dünya liderlerinin Gazze, Ukrayna, Sudan ve diğer yerlerdeki şiddetli çatışmaların gölgesinde toplandığını ve iklim değişikliği, yoksulluğun sona erdirilmesi ve yapay zekânın kontrol altına alınması konularında belirsizliğin arttığını söyledi. Guterres “Dünyamız bir kasırga içinde. Destansı bir dönüşüm çağındayız - daha önce hiç görmediğimiz küresel çözümler gerektiren zorluklarla karşı karşıyayız -” ifadelerini kullandı. Guterres görünürde bir son olmaksızın jeopolitik bölünmelerin derinleştiği, dünya genelinde sıcaklıkların yükseldiği, savaşların şiddetlendiği ve nükleer duruş ve yeni silahların “karanlık bir gölge düşürdüğü” bir durumda olunduğunu kaydetti. Genel Sekreter, “Hayal bile edilemeyecek bir noktaya doğru ilerliyoruz - dünyayı içine çekme riski taşıyan bir barut fıçısı” dedi.İki temel gerçekGuterres, toplantıya katılan Devlet ve Hükümet Başkanlarına iki “temel gerçekle” karşılarında durduğunu söyledi: “Birincisi, dünyamızın durumu sürdürülemez - bu şekilde devam edemeyiz. İkincisi, karşılaştığımız güçlükler çözülebilir - ancak bunun için uluslararası sorun çözme mekanizmalarının sorunları gerçekten çözdüğünden emin olmamız gerekiyor.”BM Genel Sekreteri BM Üye Devletlerinin Gelecek Paktı olarak bilinen ileriye dönük bir deklarasyon üzerinde mutabık kaldığı Gelecek Zirvesi’nin “bir ilk adım” olduğunu ancak “önümüzde uzun bir yol olduğunun” altını çizdi.Guterres bu noktaya ulaşabilmek için sürdürülemezliğin üç ana etmeniyle yüzleşmek gerektiğini söyledi ve bu etmenleri şöyle sıraladı:- İhlallerin ve suistimallerin uluslararası hukukun ve BM Antlaşması’nın temelini tehdit eden bir cezasızlık dünyası- Adaletsizliklerin ve mağduriyetlerin ülkeleri zayıflatmakla ve hatta uçurumun kenarına itmekle tehdit ettiği bir eşitsizlik dünyası.- Ve yönetilemeyen küresel risklerin geleceğimizi bilinmeyen şekillerde tehdit ettiği bir belirsizlik dünyası.“Bu cezasızlık, eşitsizlik ve belirsizlik dünyaları birbiriyle bağlantılı ve çarpışıyor” diyen Guterres, cezasızlık seviyesinin siyasi olarak savunulamaz ve ahlaki olarak tahammül edilemez olduğunu ve uluslararası hukuku çiğneyebileceklerini, BM Antlaşmasını ihlal edebileceklerini ve başka ülkeleri işgal edebileceklerini düşünenlerin ‘hapisten bedava çıkma hakkına sahip olduklarını’ sözlerine ekledi. 'Gazze'de kesintisiz kabus' Genel Sekreter, bu cezasızlığın Orta Doğu'da, Avrupa'nın kalbinde, Afrika Boynuzu'nda ve ötesinde açıkça görüldüğünü söyledi. Ukrayna'daki savaşın “durma emaresi göstermeden yayıldığını ve sivillerin artan ölü sayıları, parçalanmış hayatlar ve toplumlarla bedel ödediğini” vurgulayan Genel Sekreter, “BM Antlaşması, uluslararası hukuk ve BM kararlarına dayalı adil bir barışın zamanı gelmiştir.Genel Sekreter, “Bu arada Gazze, tüm bölgeyi kendisiyle birlikte tehdit eden, durmak bilmeyen bir kâbustur” ifadesini kullandı. Lübnan'dan öteye bakmaya gerek olmadığını kaydeden Guterres, bu tırmanışın herkesi alarma geçirmesi gerektiğini kaydetti. Genel Sekreter “Lübnan uçurumun kenarında. Lübnan halkı - İsrail halkı - ve dünya halkı - Lübnan'ın bir başka Gazze olmasını göze alamaz” dedi.Sudan konusunda ise “acımasız bir iktidar mücadelesinin” kıtlığın yayılmasıyla ortaya çıkan bir insani felakete yol açtığını söyledi. “Yine de dış güçler, barışı bulmaya yönelik ortak bir yaklaşım olmaksızın müdahale etmeye devam ediyor” dedi.Bir 'kutupluluk arafı'Çatışmaların ve derinleşen siyasi bölünmelerin dünyayı bir “kutupluluk arafında” bıraktığını söyleyen Genel Sekreter, giderek daha fazla ülkenin jeopolitik bölünmelerin boşluklarını doldurduğunu ve hesap vermeden istediklerini yaptıklarını söyledi.Guterres, “İşte bu nedenle BM Antlaşmasını yeniden teyit etmek, uluslararası hukuka saygı göstermek, uluslararası mahkemelerin kararlarını desteklemek ve uygulamak ve dünyada insan haklarını güçlendirmek her zamankinden daha önemli. Her yerde ve her zaman” dedi.'Arzuladığımız geleceği seçmeliyiz'BM Genel Sekreteri, yaşanmakta olan destansı dönüşümleri yönetmenin; arzuladığımız geleceği seçmenin ve dünyamızı ona doğru yönlendirmenin hepimizin çıkarına olduğunu vurguladı. Guterres “Birçokları bugün farklılıkların ve bölünmelerin çok büyük olduğunu söylüyor. Ortak iyilik için bir araya gelmemizin imkânsız olduğunu söylediler. Sizler bunun doğru olmadığını kanıtladınız” dedi ve Gelecek Zirvesi'nin diyalog ve uzlaşma ruhuyla ‘dünyamızı daha sürdürülebilir bir yola yönlendirmek için güçlerimizi birleştirebileceğimizi’ gösterdiğini hatırlattı. BM Genel Sekreteri ancak Zirve'nin bir son olmadığını da ifade ederek, “Bu bir yolculuğun başlangıcı, kasırganın içinde bir pusula. Devam edelim. Dünyamızı daha az cezasızlığa ve daha fazla hesap verebilirliğe.... daha az eşitsizliğe ve daha fazla adalete... daha az belirsizliğe ve daha fazla fırsata doğru taşıyalım” diye konuştu.
1 of 5
Basın Duyurusu
16 Mayıs 2024
UN Women İcra Direktörü Sima Bahous Türkiye’de
Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve UN Women İcra Direktörü Sima Bahous, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesine yönelik yürütülen çalışmalarla ilgili görüşmeler yapmak amacıyla Türkiye’yi ziyaret ediyor. UN Women İcra Direktörü Sima Bahous, Türkiye ziyareti sırasında kamu, özel sektör, kadınların liderlik ettiği sivil toplum kuruluşları ve Birleşmiş Milletler yetkilileriyle temaslarda bulunacak.Bahous, ayrıca, UN Women Türkiye’nin paydaşlarıyla toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesine yönelik çalışmaları görüşmek üzere stratejik toplantılar gerçekleştirecek.Bahous, Türkiye ziyareti kapsamında, 6 Şubat 2023 depremlerinden etkilenen illeri de ziyaret edecek. UN Women’ın insani yardım ve toparlanma süreçlerinde birlikte çalıştığı ortaklarıyla ve depremden etkilenen kadınlarla bir araya gelecek olan İcra Direktörü, afet sonrası insani yardım ve toparlanma süreçlerinin toplumsal cinsiyete duyarlı hale getirilmesi ve bu süreçlerde kadınların liderliğinin önemine vurgu yapacak. Bu kapsamda işbirliklerinin uzun soluklu olması gerekliliğinin altını çizecek.
1 of 5
Basın Duyurusu
14 Mart 2024
UNDP'nin yeni raporuna göre Türkiye, insani gelişmede 193 ülke arasında 45'inci sırada
Ankara, 13 Mart 2024 - Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) bugün açıkladığı 2023-2024 İnsani Gelişme Raporu’nda (İGR) yer alan İnsani Gelişme Endeksi'nde (İGE) Türkiye, 193 ülke arasında 45'inci sırada yer alıyor. Türkiye, 2022 verilerine göre üst üste dördüncü kez “çok yüksek insani gelişme” kategorisinde (dört kategoriden en yükseği) yer aldı. Sıralama en yüksek refah düzeyindeki ülkeler için iyi haberler sunarken, insani gelişme sonuçlarında endişe verici bir farklılık olduğunu da gösteriyor. Daha yoksul ülkeler pandemi nedeniyle kaybettikleri zemini geri kazanamıyor.İGE, pandemi nedeniyle meydana gelen iki yıllık gerilemenin ardından küresel ölçekte rekor seviyelere çıktı. Ancak, ortalamada elde edilen bu başarı, derinleşen eşitsizlikleri gizliyor. Dünyadaki en yoksul ülkelerin yarısının İGE performansı, pandemi öncesi seviyelerinin altında kaldı.UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, “Dünyadaki zengin ülkelerin çoğu gibi, Türkiye de kendisini pandeminin etkilerinden güçlü bir şekilde kurtarmayı başardı. Ancak bu cesaret verici ilerleme, dünya çapında milyonlarca insanı geride kalma riskiyle tehdit eden, yeniden derinleşen eşitsizliklerin gölgesinde kalıyor.” şeklinde konuştu.UNDP'nin İGE'si, insan refahının, gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) gibi finansal odaklı göstergelerin sağladığından daha kapsamlı bir ölçüsünü sağlamak üzere 34 yıl önce oluşturulmuştu. Endeks, üç temel ölçümü birleştiriyor: uzun ve sağlıklı bir yaşam, bilgiye erişim ve insana yakışır bir yaşam standardı. Türkiye bu endekste otuz yılda dikkate değer bir gelişme gösterdi: Ülkenin İGE değeri 1990'da 0,598 iken, 2022'de yüzde 43 artışla 0,855'e yükseldi.Türkiye İGE’nin üç boyutunun tümünde ilerleme kaydetti: 1990 ve 2022 yılları arasında doğuşta beklenen yaşam süresi 10,8 yıl, ortalama öğrenim süresi 4,4 yıl, beklenen öğrenim süresi ise 10,8 yıl arttı. Aynı dönemde, ülkede kişi başına düşen gayri safi milli gelir ise yüzde 154,3 yükseldi. Ancak İGE eşitsizliklere uyarlandığında, Türkiye’nin sırası düşüyor. Ülkede genel olarak erkekler, kadınlara göre daha yüksek insani gelişme seviyelerine sahip. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri hesaba katıldığında, Türkiye’nin sırası 166 ülke arasında 66’ya geriliyor.Ulusal istatistiklere ve 2022'de bildirilen verilere dayanan yeni sıralama, Şubat 2023 depremlerinin etkisini yansıtmıyor. Felaketin yol açtığı büyük can kaybına ve hasarın büyük boyutuna rağmen (UNDP'nin desteğiyle hazırlanan bir hükümet değerlendirmesine göre, toplam hasar ve kayıplar 103,6 milyar ABD doları veya 2023’teki tahmini GSYİH'nın yüzde 9'u olarak tahmin ediliyor), depremlerin ülkenin İGE sıralamasını etkilemesi beklenmiyor.İGE sıralamaları, UNDP tarafından her yıl yayımlanan İnsani Gelişme Raporu'nun (İGR) temel bir parçası. “Tıkanıklığı Aşmak: Kutuplaşmış Bir Dünyada İş Birliğini Yeniden Şekillendirmek” başlıklı 2023/24 baskısı, eşitsiz kalkınma ilerlemesinin en yoksulları geride bıraktığı, eşitsizliği artırdığı ve küresel ölçekte kutuplaşmayı körüklediği uyarısında bulunuyor. Rapor, uluslararası kolektif eylemin, yükselen bir "demokrasi paradoksu" nedeniyle engellendiğini ortaya koyuyor: Dünya çapında on kişiden dokuzu demokrasiyi desteklerken, küresel ankete katılanların yarısından fazlası, demokratik sürecin temel kurallarını atlayarak demokrasiyi zayıflatabilecek liderlere destek verdiğini ifade ediyor. Dünya çapında ankete katılanların yarısı, hayatları üzerinde hiç kontrol sahibi olmadıklarını veya sınırlı kontrole sahip olduklarını belirtiyor ve üçte ikiden fazlası hükümetlerinin kararları üzerinde çok az etkiye sahip olduklarına inanıyor. Rapor, artan siyasi kutuplaşmayla birleşen bu tür güçsüzlük hislerinin, bazı ülkelerin tam da yenilenen işbirliğinin hayati önem taşıdığı bir dönemde içe kapanmasına neden olduğu sonucuna varıyor."Küreselleşmeden sıyrılmanın" sorumsuz bir yanılsama olduğunu vurgulayan rapor, iklim değişikliği gibi sınır ötesi sorunlara çözüm sağlamak amacıyla "yeni nesil küresel kamu malları" yaratmak için kolektif eylem öneriyor."Artan kutuplaşma ve bölünmenin damgasını vurduğu bir dünyada, birbirimize yatırım yapmayı ihmal etmek, refah ve güvenliğimiz için ciddi bir tehdit oluşturuyor" diyen UNDP Başkanı Achim Steiner, “Korumacı yaklaşımlar, pandemi, iklim değişikliği ve dijital regülasyonlar da dahil olmak üzere karşılaştığımız karmaşık, birbiriyle bağlantılı güçlükleri çözemez. Sorunlarımız iç içe geçmiş durumda ve eşit ölçüde birbirine bağlı çözümler gerektiriyor.” şeklinde konuştu.2023/24 İnsani Gelişme Raporu ve UNDP'nin yeni belirsizlik bileşkesinde yön bulmaya dair analizi hakkında daha fazla bilgi edinmek için: https://www.undp.org/tr/turkiye/publications/human-development-report-2023
1 of 5
Basın Duyurusu
05 Mart 2024
BM Türkiye kuruluşları Dünya Kadınlar Gününü “İlerleme için Kadınlara Yatırım” başlıklı etkinlikle kutluyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye kuruluşları Dünya Kadınlar Gününü “İlerleme için Kadınlara Yatırım” başlığıyla düzenledikleri ortak etkinlikle Ankara’da kutlayacak. Etkinlik, 6 Mart 2024 tarihinde saat 9.15’te J.W Marriott Ankara Oteli’nde gerçekleşecektir.Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur Özdemir Göktaş’ın ana konuşmacı olarak katılacağı etkinliğin programı aşağıda yer almaktadır. Etkinlikte bu yılki Dünya Kadınlar Günü teması olan "İlerleme için Kadınlara Yatırım" ile, kadınların dünya çapında sosyal, ekonomik ve kültürel değişimi yönlendirmedeki hayati rolüne vurgu yapılacak.Basın mensuplarına saygılarımızla duyurulur. ***Etkinliğe katılımızınız lütfen unic-ankara@un.org adresine bildiriniz.ProgramDünya Kadınlar Günü: İlerleme için Kadınlara Yatırım6 Mart 2024JW Marriott Oteli, Ankara 09:15 – 09:30 Kayıt09:45 – 10:00 Açılış KonuşmasıSayın Paolo Marchi, BM Türkiye Mukim Koordinatör VekiliBM Türkiye Ülke Ekibi Video Mesajı 10:00 – 10:15 Ana KonuşmaSayın Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı10:15 – 10:30 Aile Fotoğrafı ve takiben Kahve Arası10:30 – 10:45 Tematik KonuşmaKadının Statüsü Komisyonu (KSK) 68’inci oturumu öncelikli teması üzerine konuşma:“Toplumsal cinsiyet eşitliği hedefine ulaşmanın hızlandırılması ve tüm kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesi için, yoksulluğun, kurumların ve finansmanın toplumsal cinsiyet bakış açısı ile ele alınarak güçlendirilmesi” Sayın Şehnaz Kıymaz Bahçeci, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Hükümetlerarası Süreçler ve Savunuculuk Uzmanı 10:45 – 12:45 Panel Oturumu: “Eşitliğe Yatırım Yapmak Neden Önemli?”Farklı geçmişe sahip panelistler, kadınların güçlenmesine yatırım yapmanın bir toplumda eşitlik, iyileşme ve kalkınmaya katkı sağlayarak nasıl fark yarattığına dair deneyim ve hikayelerini paylaşacaklar.Moderatör: Sayın Zeliha Ünaldı, BM Kadın Birimi Ülke Direktör YardımcısıPanelistler:Sayın Prof. Dr. Ayşe Akın, Başkent Üniversitesi Kadın-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Araştırma ve Uygulama Merkezi MüdürüSayın Canan Güllü, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Sayın Eda Yabancı, Gençlik İklim Elçisi ve Eşitlik için Gençlik Grubu Eş KoordinatörüSayın Doç. Dr. Emel Memiş, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat BölümüSayın Gürsel Appa, Turuncu Eller Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Sayın Dr. Zakira Hekmat, Afgan Mülteciler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Kurucusu ve Başkanı12:45 – 13:15 Soru Cevap 13:15 – 14:00 Öğle Yemeği
1 of 5
Basın Duyurusu
22 Şubat 2024
Birleşmiş Milletler Gazetecilik Bursu başvuruları başladı
New York, NY. Dag Hammarskjöld Gazeteciler Fonu, 2024 yılı burs programı için profesyonel gazetecilerin başvurularını kabul etmeye başladı. Burs programına son başvuru tarihi 5 Nisan 2024.Burs programı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 79. oturumunun açılışında 10 hafta boyunca uluslararası meseleler hakkında haber yapmak üzere New York'a gelmek isteyen 25-35 yaş arası radyo, televizyon, yazılı basın ve internet gazetecilerine açık. Burs program ile New York'a seyahat ve konaklama imkanının yanı sıra harcırah da sağlanıyor. Burs programına Afrika, Asya, Latin Amerika ve Karayipler ile Okyanusya'daki çoğunlukla gelişmekte olan ülkelerde yaşayan ve hali hazırda medya kuruluşlarında çalışan gazeteciler başvurabiliyor. Başvuru sahiplerinin uluslararası meselelere ve BM'nin daha iyi anlaşılmasını okuyucu ve izleyicilerine aktarmaya ilgi ve bağlılık göstermeleri gerekiyor. Program gazetecilere temel beceri eğitimi vermeyi amaçlamıyor; tüm bursiyerlerin medya profesyoneli olması gerekiyor. Gazeteciler her yıl tüm başvuruların incelenmesinin ardından seçiliyor ve uluslararası diplomatik müzakereleri gözlemlemek ve küresel meselelere daha geniş bir bakış açısı ve anlayış kazanmak için eşsiz bir fırsat yakalıyor. Geçmişte burs programına kabul edilen gazetecilerin mesleklerinde ve ülkelerinde önemli bir yere sahip olduğu biliniyor. Bursiyerlik uygunluk kriterleri ve gerekli belgelerin yanı sıra burs programına başvuru Fon'un www.unjournalismfellowship.org adresindeki web sitesinden yapılıyor. Program, uygunluk ve başvuru süreciyle ilgili sorular fellowship2024@unjournalismfellowship.org adresine e-posta yoluyla iletilebiliyor.Merkezi BM'de olmasına rağmen, fon BM’den mali destek almıyor. Fon, 60 yılı aşkın bir süre önce BM gazetecileri tarafından Genel Sekreter Dag Hammarskjöld'ün mirasının yaşayan bir anısı olarak bağımsız bir kuruluş olarak kuruldu. Fon, BM gazetecileri tarafından işletilmeye devam ediyor ve mali desteğini BM Misyonları, vakıflar, kuruluşlar ve bireylerden alıyor.
1 of 5
Basın Duyurusu
05 Aralık 2023
İlk Gençlik İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı yeni kurulan Birleşmiş Milletler Gençlik Ofisi'nin başına geçti
Genel Sekreter'in çığır açan "Ortak Gündemimiz" raporunda yer alan tavsiyeler doğrultusunda Üye Devletler, Genel Sekreter'in Gençlik Elçileri tarafından yürütülen on yılı aşkın bir süredir devam eden çalışmaların üzerine inşa edilen ve BM'nin gençlerle ve gençler için yürüttüğü çalışmaların yeniden canlandırılması ve genişletilmesi için çok önemli bir atılım anlamına gelen, BM Sekreteryası bünyesinde gençlik işlerinden sorumlu özel bir birim olarak BM Gençlik Ofisi'nin kurulmasını oybirliğiyle kabul etti.
On yıllar boyunca BM, gençlerin haklarını ve fırsatlarını ilerletme konusunda önemli adımlar attı. Gençlerin güçlendirilmesi sadece bir eşitlik meselesi değil; muazzam bir sosyal ve ekonomik potansiyele sahip. Gençlerin güçlendirilmesi canlı toplumlar yaratır, yenilikçiliği teşvik eder ve ilerlemeyi hızlandırır.
Ancak, gençleri etkileyen eşitsizlikler dünyanın her köşesinde varlığını sürdürüyor. Gençler eğitim, istihdam ve sağlık hizmetlerine sınırlı erişim gibi zorluklarla karşılaşıyor ve karar alma süreçlerinde sesleri genellikle duyulmuyor.
BM Genel Sekreteri António Guterres konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada "İki Gençlik Elçisi tarafından yaklaşık on yıldır sürdürülen önemli çalışmaların üzerine inşa ederek, gençler için ve gençlerle birlikte daha güçlü savunuculuk, koordinasyon ve hesap verebilirlik çabalarını ilerletmek üzere BM Sekretaryası bünyesinde bir Birleşmiş Milletler Gençlik Ofisi kuruyoruz” dedi.
BM Gençlik Ofisi'nin kurulması, gençlerin karşı karşıya olduğu zorlukları ve fırsatları ele almaya odaklanarak, BM'nin gençlerle ve gençler için angajmanının yeniden canlandırılması ve genişletilmesi için çok önemli bir atılıma işaret ediyor.
BM Gençlik Ofisi, BM'nin sistem çapında gençlik stratejisi olan Gençlik 2030'un rehberliğinde, gençlik meselelerinde işbirliğini, koordinasyonu ve hesap verebilirliği artırma çabalarına öncülük edecek ve Birleşmiş Milletler'in tüm çeşitlilikleriyle gençlerle etkili ve kapsayıcı bir şekilde çalışmasını sağlayacak.
BM Gençlik Ofisi'nin misyonu, çok paydaşlı nesiller arası dayanışmanın teşvik edilmesi yoluyla, sürdürülebilir kalkınma, insan hakları ve barış ve güvenlik de dahil olmak üzere BM'nin tüm çalışma alanlarında anlamlı, kapsayıcı ve etkili gençlik katılımını güçlendirmeye odaklanıyor.
28 Ekim 2023 tarihinde Genel Sekreter, Dr. Felipe Paullier'i Gençlik İşlerinden sorumlu ilk Genel Sekreter Yardımcısı olarak atadı. Dr. Paullier bugün resmen görevine başlayarak BM tarihinde üst düzey görevlere atanan en genç isim oldu.
Gençlik İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Felipe Paullier, "BM Gençlik Ofisi'nin kurulmasıyla birlikte BM sistemi için yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyoruz" dedi. "Görevimi devralırken dünyanın dört bir köşesinden gençlerle hem sanal ortamda hem de kendi toplumlarında bir araya gelmeye başlamak için sabırsızlanıyorum. Önümüzdeki aylarda gençlerin deneyimlerinden faydalanmak, yeni Gençlik Ofisi için hiçbir gencin geride kalmamasını sağlayacak bir eylem planı oluşturmamda bana yardımcı olacak” dedi.
Dr. Paullier 2020 yılından bu yana Uruguay Ulusal Gençlik Enstitüsü Genel Müdürü olarak görev yapıyordu. Daha içersinde ise, Montevideo CH yargı bölgesi Belediyesinde Başkan Yardımcılığı (2015-2020) ve Montevideo Departman Yasama Mahkemesinde Yedek Danışman (2010-2015) dahil olmak üzere çeşitli siyasi idareci pozisyonlarında görev yaptı. Dr. Paullier, Pediatri alanında uzmanlaşmış bir Tıp Doktorudur.
BM Gençlik Ofisi Hakkında
Her yerde gençlerin yılmaz bir savunucusu ve destekçisi olan BM Gençlik Ofisi, tüm gençlerin kendilerini en çok etkileyen kararlara anlamlı bir şekilde dahil olduğu bir dünya hayal ediyor. Birleşmiş Milletler'in tüm çeşitliliğiyle gençlerle ve gençler için çalışma yöntemlerini uyumlu hale getirerek, gençlik meselelerinde sistem çapında işbirliği, koordinasyon ve hesap verebilirliğe öncülük ediyor. Çok paydaşlı nesiller arası dayanışmayı teşvik ederek, çalışmalarını sürdürülebilir kalkınma, insan hakları ve barış ve güvenlik alanlarında anlamlı, kapsayıcı ve etkili gençlik katılımını güçlendirmeye odaklanıyor. Daha fazla bilgi için sosyal medyada @UNYouthAffairs hesabını takip edebilirsiniz.
Basın mensupları daha fazla bilgi için Matthew Hunter ile irtibata geçebilir
e-posta: matthew.hunter@un.org
Tel: +1 (631) 829-4275
1 of 5
En son kaynaklar
1 / 8
1 / 8