En son
Haber
18 Kasım 2025
BM Güvenlik Konseyi Gazze için geçici uluslararası güç kurulmasına onay verdi
Daha fazla bilgi için
Haber
17 Kasım 2025
COP30’dan Eylem Çağrısı: “Finansman Olursa, İlerleme Hızlanır”
Daha fazla bilgi için
Haber
25 Ekim 2025
BM Türkiye 80'inci Yıl Dönümünde Anıtkabir'i ziyaret etti
Daha fazla bilgi için
En son
Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları yoksulluğun son erdirilmesi, çevrenin korunması, iklim krizine karşı önlem alınması, refahın adil paylaşımı ve barışı hedefliyor. BM'nin çalıştığı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları şunlardan oluşuyor.
Haber
22 Ekim 2025
BM'nin 80'inci Yılı Panelinde Türkiye'nin çok taraflılığa verdiği sürekli destek vurgulandı
Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilciği, kuruluşunun 80. yıl dönümünü kutlamak ve Türkiye'nin küresel işbirliği ve sürdürülebilir kalkınmaya olan bağlılığını yeniden teyit etmek amacıyla “Birleşmiş Milletler 80 Yaşında: Türkiye'nin BM ve Çok Taraflılığa Desteği Küresel Barış ve Kalkınmayı Nasıl İlerletiyor” başlıklı üst düzey bir panel tartışması düzenledi.ILO Türkiye Ofisi Direktörü Yasser Hassan'ın moderatörlüğünü üstlendiği panelde, BM Türkiye Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Levent Gümrükçü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkan Yardımcısı Dr. Rahman Nurdun ve Gençlik Temsilcisi ve Başkent Gençlik Meclisi Başkanı Hilal Gedik yer aldı.Etkinlik, kamu ve özel sektör, yabancı misyon, üniversiteler, uluslararası kurumların temsilcileri, BM Ülke Ekibi üyeleri, BM personeli, sivil toplum ve gençler olmak üzere dahil olmak üzere yaklaşık 200 katılımcıyı bir araya getirdi.Panel, Birleşmiş Milletler'in 80. yılında teşkilatın oynadığı rolün önemini yansıttığı gibi, çok taraflılığa olan bağlılığın yenilenmesinin ortaya çıkan küresel zorlukları nasıl çözebileceği ve Türkiye ile BM arasındaki başarılı işbirliği örneklerini sergiledi. Ayrıca, gençlerin seslerine ve küresel işbirliğinin geleceğine dair yeni perspektiflere bir platform sağladı. Etkinliğin açılışında BM Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi, Birleşmiş Milletlerin kuruluş anını şöyle hatırlattı:“Seksen yıl önce, savaşın izlerini taşıyan bir dünyada liderler bir seçim yaptılar: kaos yerine işbirliği, kanunsuzluk yerine hukuk, çatışma yerine barış. Bu seçim, Birleşmiş Milletleri doğurdu — mükemmel bir hayal olarak değil, bir hayatta kalma stratejisi olarak.”Dr. Ahonsi, BM'nin en iyi haliyle “ortak amaçlar peşinde insanları, fikirleri ve nesilleri birbirine bağlayan bir köprü” olduğunu vurgulayarak, BM'nin 80. yıl dönümünün hem geçmiş başarıların kutlanması hem de Teşkilatın gelecek nesillere verdiği sözü yenileme anı olduğunu ekledi.Dr. Ahonsi, Türkiye'nin BM'nin kurucu üyesi ve 1945'ten bu yana çok taraflılığın güçlü bir destekçisi olarak oynadığı rolü vurguladı. Türkiye, Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Teknoloji Bankası'na ev sahipliği yapmaktan insani yardım ve bölgesel barış çabalarında liderlik yapmaya kadar, uluslararası işbirliğinin somut ilerlemelere nasıl dönüştüğünü örneklemeye devam ettiğini ifade etti.Panel tartışma, yenilenen küresel dayanışmanın çatışmalardan iklim değişikliğine, teknolojik dönüşümden eşitsizliğe kadar günümüzün krizlerinin çözümüne nasıl yardımcı olabileceğine odaklandı. Panel moderatörü Hassan, küresel zorlukların üstesinden gelmede kolektif eylemin önemini vurguladı. Hassan, “Her şeyi bir araya getirdiğimizde, anlamlı bir cevap ortaya çıkıyor gibi görünüyor” dedi. “Asıl soru, çok taraflılık ve uluslararası işbirliğinin önümüzdeki küresel zorlukları ele almak için tercih edilen seçenekler olup olmadığıdır. Bunun cevabı da evettir” diye konuştu. Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Levent Gümrükçü, Türkiye'nin dış politikasının temel direkleri olan Birleşmiş Milletler ve çok taraflılığa olan uzun soluklu bağlılığını yeniden teyit etti. Gümrükçü, küresel diyalog için en kapsayıcı ve meşru platform olan BM'nin, günümüzün karmaşık ve birbiriyle bağlantılı sorunlarının çözümünde hayati bir rol oynamaya devam ettiğini kaydetti.Büyükelçi Gümrükçü, Türkiye'nin dış politika yaklaşımının her zaman diyalog, işbirliği ve uluslararası hukuka saygı ilkelerine dayandığını vurguladı. İklim değişikliği, gıda güvensizliği ve insani acil durumlar gibi küresel krizlerin, hiçbir ülkenin tek başına hareket edemeyeceğini ve çok taraflı kurumların güçlendirilmesinin kolektif ilerleme için hâlâ hayati önem taşıdığını gösterdiğini belirtti.“Türkiye, küresel sorunların küresel çözümler gerektirdiğine inanıyor” diyen Bakan Yardımcısı, “Birleşmiş Milletler ile ortaklığımız bu anlayış üzerine kurulmuştur. Barışın korunmasından insani yardıma, sürdürülebilir kalkınmadan afetlere müdahaleye kadar, Birleşmiş Milletler’i vazgeçilmez bir ortak olarak görüyoruz. Herkesin yararına işbirliğimizi güçlendirmeye devam edeceğiz” dedi.Ayrıca, Türkiye'nin barış operasyonlarına, insani yardıma ve uluslararası kalkınma çabalarına yaptığı katkılar da dahil olmak üzere BM süreçlerinde aktif rolünü vurguladı ve Türkiye'nin katılımının hem küresel sorumluluğunu hem de daha barışçıl ve eşitlikçi bir dünya inşa etme taahhüdünü yansıttığını belirtti. TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Rahman Nurdun, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında uluslararası ortaklıkların önemini vurguladı. Türkiye'nin kalkınma işbirliği çabaları ve insani yardım girişimleri aracılığıyla, farklı bölgelerdeki ihtiyaç sahibi toplulukları desteklemek için BM sistemi ile yakın işbirliği içinde çalıştığını belirtti.Dr. Nurdun, “Dayanışma ve pratik işbirliği sayesinde, kalkınmayı daha kapsayıcı hale getirebilir ve kimseyi geride bırakmayabiliriz” diye ekledi.Gençlerin sesini temsil eden Başkent Gençlik Meclisi Başkanı Hilal Gedik, küresel karar alma süreçlerine gençlerin daha fazla katılımını istedi. “Günümüzün gençleri sadece geleceğin liderleri değil, aynı zamanda aktif değişim öncüleri. Birleşmiş Milletler ile birlikte daha adil, daha sürdürülebilir ve barışçıl bir dünyanın şekillenmesine katkıda bulunmak istiyoruz” dedi.Panel sırasında Dr. Ahonsi, BM Genel Sekreteri tarafından kuruluşun küresel zorluklara daha çevik, etkili ve hesap verebilir bir şekilde yanıt verebilmesi için başlatılan sistem çapında bir reform girişimi olan "UN80" girişimi hakkında da konuştu. Dünyanın hızlı bir dönüşüm geçirdiği ve çok taraflı kurumlar ile ilgili soruların arttığı bir dönemde, bu girişimin Birleşmiş Milletler'e olan güveni yenilemeyi ve her yerdeki insanlara hizmet etme kapasitesini güçlendirmeyi amaçladığını vurguladı.“Bugünün krizlerini fırsatlara dönüştürmek, BM'nin dünya halkları için daha iyi çalışmasını sağlamak için somut öneriler masada” dedi.Dr. Ahonsi, COVID-19 salgını ve gıda piyasasının istikrarı gibi önemli küresel zorlukların üstesinden gelmede BM'nin rolünü vurgulayarak, bu reform çabalarının başarısının büyük ölçüde üye devletlerin aktif katılımına ve liderliğine bağlı olduğunu belirtti.“Türkiye gibi ülkeler, reform gündeminin gerçek bir etki yaratmasını sağlamada çok önemli bir rol oynuyor” diyen Dr. Ahonsi, gençlerin tartışmaya katılımını çok taraflılığın geleceği için “umut ve yenilenmenin hayati bir işareti” olarak nitelendirdi. Etkinlik, son 80 yıldır BM'yi tanımlayan çok taraflılık ruhunu sürdürme konusundaki umut ve kararlılık mesajıyla sona erdi.Genel Sekreter António Guterre'İn, BM Günü mesajında hatırlattığı gibi: “Şimdi, her zamankinden daha fazla, dünya hiçbir ulusun tek başına çözemeyeceği sorunları çözmeye yeniden kararlılık göstermeli. Bu BM Günü'nde, bir araya gelip Birleşmiş Milletler'in olağanüstü vaadini yerine getirelim. ‘Biz halklar’ bir olarak hareket etmeye karar verdiğimizde neler yapabileceğimizi dünyaya gösterelim.”
Haber
18 Kasım 2025
BM Güvenlik Konseyi Gazze için geçici uluslararası güç kurulmasına onay verdi
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 17 Kasım günü, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump tarafından önerilen Gazze barış planını ve iki yıllık savaşın ardından bölgeye geçici bir uluslararası güç konuşlandırılmasını onaylayan kararı kabul etti.2803 (2025) sayılı karar, 13 “evet” oyu aldı, “hayır” oyu çıkmadı. Daimi üyeler Çin ve Rusya ise çekimser kaldı.Karar metni 29 Eylül tarihinde Başkan Trump tarafından açıklanan Kapsamlı Plan'ı memnuniyetle karşılıyor. 20 maddelik söz konusu planın açıklanmasının ardından birkaç gün sonra Hamas ve İsrail arasında ateşkes sağlanmıştı. Geçici yönetimKarar, Gazze’de yeniden yapılanma çabalarını koordine edecek “Barış Kurulu” adlı geçici bir idarenin kurulmasını da memnuniyetle karşılıyor.Ayrıca, Barış Kurulu'na, Birleşik bir komuta altında görev yapacak geçici bir Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) oluşturma yetkisi veriliyor.Güce personel katkısı yapacak ülkelerin, bu süreci Mısır ve İsrail ile “yakın istişare ve iş birliği içinde” yürütmeleri öngörülüyor.‘Yeni bir rota çiziyoruz’Oylamanın ardından konuşan ABD Büyükelçisi Mike Waltz, “Ortadoğu’da İsrailliler, Filistinliler ve bölgedeki tüm halklar için yeni bir rota çizme sürecinde bizimle olduğunuz için teşekkür ederim,” dedi.“Bugünkü karar, Gazze’nin istikrara kavuşması ve kalkınması, aynı zamanda İsrail’in güvenlik içinde yaşamasını sağlayacak bir ortamın oluşturulması yönünde önemli bir adımı temsil ediyor,” diye ekledi.Waltz, ISF’nin “güvenlik ortamını istikrara kavuşturacağını, Gazze’nin silahsızlandırılmasını destekleyeceğini, terör altyapısını ortadan kaldıracağını, silahları devre dışı bırakacağını ve Filistinli sivillerin güvenliğini sağlayacağını” söyledi.‘Gerçek barış adaletle mümkündür’Cezayir Büyükelçisi Amar Bendjama, Başkan Trump’ın küresel barışa katkı çabalarını takdir ettiğini belirtirken, Ortadoğu’da gerçek barışın “on yıllardır bağımsız bir devletin kurulmasını bekleyen Filistin halkına adalet sağlanmadan mümkün olmayacağını” vurguladı.Metnin Arap ve Müslüman ülkeler tarafından desteklendiğini ve “Filistin Yönetimi’nin en üst düzeyde bu girişimi açıkça memnuniyetle karşıladığını” da belirtti.Rusya’nın çekimser kalma kararını açıklayan Büyükelçi Vasily Nebenzya, Konsey’in “özünde Washington’un vaatlerine dayanarak bir ABD girişimine onay verdiğini” söyleyerek, Gazze Şeridi üzerinde “hiçbir ayrıntısı bilinmeyen Barış Kurulu ve ISF’ye tam kontrol verilmesinden” duyduğu endişeyi dile getirdi.
1 of 5
Haber
17 Kasım 2025
COP30’dan Eylem Çağrısı: “Finansman Olursa, İlerleme Hızlanır”
Dünyanın gözleri Amazon’a çevrilmişken, COP30’un bir haftadır sürdüğü Brezilya’nın Belém kentinde tek bir soru öne çıkıyor: İklim finansmanı verilen sözlerden hayat kurtaran bir desteğe dönüşebilir mi?Her müzakere masasında, her diplomatik açıklamada, iklim krizinin ön saflarında yer alan ülkelerin paylaştığı sert bir gerçek yatıyor: Finansman olmadan güvenlik, adalet ya da hayatta kalmanın yolu yok. Yaşanabilir bir gezegen ve milyonlarca insanın korunması için acil eylemler gerekiyor. Ancak tüm bu adımlar – her ilerleme, her dayanıklılık kalkanı – tek bir temel unsurla mümkün: finansman.Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın (COP30) otuzuncu oturumu, 10–21 Kasım 2025 tarihleri arasında Brezilya’nın Belém kentinde düzenleniyor.Bu yılki konferans, Paris Anlaşması’nın 10. yıl dönümüne denk geliyor ve dünyanın dört bir yanından hükümetler, özel sektör, sivil toplum ve gençlik temsilcilerini bir araya getiriyor.COP30’un odak noktası, iklim finansmanının hızlandırılması, adil enerji dönüşümü ve biyolojik çeşitliliğin korunması olarak öne çıkıyor.Cumartesi günü Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP) tartışmaların odağında finansal seferberlik, yani liderlerin deyimiyle “iklim geçişinin motoru” yer aldı.Hayatta Kalma MeselesiCOP30 kapsamında düzenlenen Üçüncü Üst Düzey Bakanlar Diyaloğu’nda, iklim etkilerinden en fazla zarar gören ülkelerin temsilcileri, finansal kaynaklara erişimi “bir hayatta kalma meselesi” olarak tanımladı.BM Genel Kurul Başkanı Annalena Baerbock, açılış konuşmasında COP30’un, yıllık 1,3 trilyon dolara kadar iklim finansmanının uygulanmaya başlamasının dönüm noktası olması gerektiğini söyledi. Bu fonların “en fazla ihtiyaç duyanlara hızlı, şeffaf ve adil biçimde ulaşması” gerektiğini vurguladı.Baerbock, iklim eylemi ile sosyal adaletin “ayrılmaz” olduğunu belirterek şunları ekledi:“İklim güvensizliği açlığı ve yoksulluğu körüklüyor; yoksulluk göçü ve çatışmayı tetikliyor; çatışma ise yoksulluğu derinleştirip yatırımı engelliyor.”Baerbokc, bu kısır döngünün kırılmasının küresel iklim hedeflerine ulaşmak için zorunlu olduğunu ifade etti.Yenilenebilir Enerji ÖndeParis Anlaşması’nın 10. yıldönümü olduğunu hatırlatan Baerbock, 2015’te 190’dan fazla ülkenin katılımıyla imzalanan bu tarihi anlaşmanın delegeleri gözyaşlarına boğduğunu söyledi. O dönemde yenilenebilir enerjinin “gerçekçi olmadığının” düşünüldüğünü, ancak bugün dünyanın en hızlı büyüyen enerji kaynağı haline geldiğini belirtti.2024’te temiz enerji yatırımları 2 trilyon dolara ulaştı – bu rakam fosil yakıtlara yapılan yatırımlardan 800 milyar dolar daha fazla. Güneş enerjisi, tarihin en ucuz elektrik kaynağı haline geldi.Afrika’nın Kullanılmayan PotansiyeliBuna karşın Baerbock, sermayenin hâlâ en çok ihtiyaç duyulan yerlere akmadığını, özellikle Afrika’da büyük bir potansiyelin atıl durumda olduğunu vurguladı.Afrika’da 600 milyondan fazla insan hâlâ elektriğe erişemiyor; oysa kıtanın yenilenebilir enerji potansiyeli 2040 yılı için öngörülen küresel elektrik talebinin 50 katı.Baerbock, gelişmiş ülkeleri teknolojik ve finansal taahhütlerini yerine getirmeye ve küresel finansal kurumlarda reform yapmaya çağırdı.İklim Eyleminin “Can Damarı”BM İklim Değişikliği İcra Sekreteri Simon Stiell, toplantıda yaptığı konuşmada iklim finansmanının dönüştürücü gücünü vurguladı.Finansmanı “iklim eyleminin can damarı” olarak nitelendiren Stiell, bunun “planları ilerlemeye, hedefleri uygulamaya” dönüştürebileceğini söyledi.Ancak Stiell, en savunmasız ülkelerin hâlâ uzun süredir vaat edilen fonlara erişmekte ciddi zorluklar yaşadığını belirtti.“Finans Akarsa, Hedef Büyür”Dünyada temiz enerjiye, dirençliliğe ve adil dönüşüme milyarlarca dolar yatırılmış olmasına rağmen, Stiell toplam hacmin hâlâ “yetersiz, öngörülemez ve adil biçimde dağıtılmamış” olduğunu söyledi.COP30’da dünya, iklim iş birliğinin gerçekten sonuç verip vermediğinin kanıtını arıyor.“Gerçek finansman, hızlı ve adil bir şekilde akmalı; bu, iklim iş birliğinin işe yaradığının kanıtıdır,” diyen Stiell, bugünkü yatırımların “21. yüzyılın büyüme hikayesini” şekillendirebileceğini belirtti.BM İklim Şefi şu sözlerle konuşmasını tamamladı: “Finansman olursa, ilerleme hızlanır”Stiell, bunun, istihdam yaratan, yaşam maliyetini düşüren, sağlık sonuçlarını iyileştiren, toplulukları koruyan ve herkes için daha dirençli, refah dolu bir gezegeni güvence altına alan bir uygulamayı mümkün kılacağını kaydetti.
1 of 5
Haber
25 Ekim 2025
BM Türkiye 80'inci Yıl Dönümünde Anıtkabir'i ziyaret etti
Birleşmiş Milletler’in (BM) 80. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle, BM Türkiye Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi başkanlığındaki BM Türkiye Ülke Ekibi üyeleri ve çalışanlarından oluşan heyet Anıtkabir’i, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesini, ziyaret etti.Tören, heyetin Aslanlı Yol’dan yürüyüşüyle başladı. Mozoleye çelenk sunulmasının ardından, Atatürk’ün anısına saygı duruşunda bulunuldu.Dr. Ahonsi, Misak-ı Millî Kulesi’nde yer alan Şeref Defteri’ne şu satırları yazdı:Aziz Atatürk,Birleşmiş Milletler’in 80. yıl dönümünde, yurtta ve dünyada barış vizyonunuzu onurlandırıyor, küresel dayanışma yönündeki çağrınıza bağlılığımızı yineliyoruz.Toplumsal ilerleme, eşitlik ve herkesin refahına adadığınız yaşamınız, sürdürülebilir kalkınma ve kimseyi geride bırakmama yönündeki çalışmalarımıza ilham vermeye devam ediyor.Mirasınızdan güç alarak, herkes için adil ve kapsayıcı bir gelecek inşa etme çabasında Türkiye halkının yanındayız.Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” vizyonu, Birleşmiş Milletler’in barış, onur ve eşitliği ilerletme misyonuyla derin bir şekilde örtüşüyor. BM, kuruluşunun 80. yılında da tüm insanlar için barış, onur ve eşitlik dolu bir dünya hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor.
1 of 5
Haber
24 Ekim 2025
BM'nin 80'inci Yıl Dönümü için Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası özel konseri
Birleşmiş Milletler’in (BM) 80. kuruluş yıl dönümü, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) tarafından Ankara’da düzenlenen özel bir konserle kutlandı. Şef Antonio Pirolli yönetiminde gerçekleştirilen konserde, keman solisti Mone Hattori sahne aldı.Konser programında, Fazıl Say’ın keman konçertosu 1001 Gece – Haremde Binbir Gece ve Nikolay Rimski-Korsakov’un Şehrazad, Op. 35 eserleri yer aldı.Bu özel konser, Birleşmiş Milletler’in seksen yılı aşkın süredir barış, onur ve eşitliği herkes için ilerletme çabalarını onurlandırdı. Konser program kitapçığında yer alan mesajında BM Türkiye Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi, orkestra ve sanatçılara teşekkür etti:Birleşmiş Milletler’in 80’inci yıl dönümüne ilham verici katkılarından dolayı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’na en içten teşekkürlerimi sunuyorum.Evrensel bir dil olan müzik, insanları sınırlar ve kültürler ötesinde birleştirme gücüne sahip. Bugünkü icranız yalnızca Birleşmiş Milletler’e bir saygı duruşu değil—aynı zamanda barışın, dayanışmanın ve ortak insanlığın güçlü bir ifadesidir.Sanatınız aracılığıyla bize harmoninin yalnızca müzikal bir kavram değil, küresel bir temenni olduğunu hatırlatıyorsunuz.Bu dönüm noktasına sesinizle katkıda bulunduğunuz ve ortak yolculuğumuza yön veren değerleri birlikte kutlamamıza imkân sağladığınız için teşekkür ederim.En derin şükranlarımla,Birleşmiş Milletler Türkiye Ülke Ekibi adına
Dr. Babatunde Ahonsi
Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Koordinatörü
Dr. Babatunde Ahonsi
Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Koordinatörü
1 of 5
Haber
20 Ekim 2025
Birleşmiş Milletler'in 80'inci Yıl Dönümü Fotoğraf Sergisi Ankara'da açıldı
Birleşmiş Milletler’in 80. kuruluş yıldönümü kapsamında düzenlenen “Geleceğimizi Birlikte İnşa Ediyoruz” temalı fotoğraf sergisi, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Kızılay Metro Sanat Galerisinde açıldı.Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilciliği tarafından düzenlenen sergi, 17-24 Ekim tarihleri arasında gezilebilecek. Sergi; barış, insan hakları, eşitlik, sürdürülebilir kalkınma ve kimseyi geride bırakmama ilkesi doğrultusunda Birleşmiş Milletler’in 80 yıllık yolculuğunu anlatıyor.Açılış kurdelesi, Dışişleri Bakan Yardımcısı Levent Gümrükçü, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Faruk Köylüoğlu ve Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi tarafından birlikte kesildi.“Birleşmiş Milletler ve Türkiye arasındaki güçlü ortaklığı kutluyoruz”Açılışta konuşan Dr. Babatunde Ahonsi, bu önemli dönüm noktasının hem küresel hem de ulusal düzeyde anlamına dikkat çekti:“80 yıl önce, Birleşmiş Milletler Şartı yürürlüğe girdi ve bununla birlikte tüm ulusların barışı inşa etme, insan haklarını koruma ve herkes için kalkınmayı teşvik etme yönündeki ortak taahhüdü başladı. Bugün Ankara’da sadece 80 yıllık küresel iş birliğini değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki güçlü ortaklığı da kutluyoruz.” “Aradan geçen 80 yıla rağmen Birleşmiş Milletler, diyalog, diplomasi ve ortak eylem için insanlığın en kapsayıcı platformu olmayı sürdürüyor. İklim krizi de dâhil olmak üzere dünya birçok zorlukla karşı karşıya; böyle bir dönemde BM’nin sunduğu çok taraflı platform her zamankinden daha önemli.”“Bu alanı cömertçe sağlayan Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne minnettarız. Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Gümrükçü’ye, Başkan Vekili Sayın Köylüoğlu’na ve bugün burada bizimle olan herkese teşekkür ediyorum. Bu kurdeleyi birlikte keserken, Türkiye’de ve tüm dünyada birlik ve barış içinde ortak bir gelecek inşa etme kararlılığımızı simgeliyoruz.”“BM'nin misyonunu en iyi anlatan yer tam da burası”Dışişleri Bakan Yardımcısı Levent Gümrükçü, Kızılay metro istasyonunun sergi için anlamlı bir mekân olduğunu vurguladı:“Birleşmiş Milletler’e adanmış bir sergi için bu metro istasyonundan daha iyi bir yer düşünemiyorum. Her gün binlerce insan burada işine ya da evine giderken geçiyor; bu insanlar, insan haklarının güçlendirilmesinden sürdürülebilir kalkınmanın ilerletilmesine kadar BM’nin çalışmalarından doğrudan etkilenen kişiler. Fotoğraflar binlerce kelimeden daha fazlasını anlatır; bu kareler, Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in birlikte neleri başardığını hatırlatıyor.”“Bizim için BM, etkili çok taraflılığın somut bir örneğidir. Bu vazgeçilmez teşkilatın misyonunu gerçekleştirmesine katkıda bulunmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğiz.”“Ankara sadece siyasetin değil, sanatın da başkenti”Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Faruk Köylüoğlu ise konuşmasında şunları söyledi:“Ankara, sadece Türkiye’nin siyasi başkenti değil, aynı zamanda sanatın da başkentidir. Birleşmiş Milletler’in 80. yılını kutluyor, tüm insanlık için barış dolu bir gelecek diliyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle: ‘Yurtta sulh, cihanda sulh.’”Bu sergi, Birleşmiş Milletler’in 80 yıldır barış, kalkınma ve insan onuru için sürdürdüğü çalışmaları anlatıyor. Kuruluşun ilk dönemlerinden Türkiye’nin barışı koruma ve sürdürülebilir kalkınmaya katkılarına, BM kuruluşlarının ülke genelindeki güncel faaliyetlerine kadar geniş bir perspektif sunuyor.Sergide ayrıca, Birleşmiş Milletler’in dünyanın dört bir yanında insanların hayatına nasıl dokunduğunu anlatan küresel “Paylaşılan Yaşamlar, Paylaşılan Gelecek” projesinin Türkiye’ye uyarlanmış bölümü de yer alıyor.Birleşmiş Milletler, 80. yılında, artan çatışmalar, iklim krizi ve hızla değişen teknolojik gelişmeler karşısında, “Biz halklar” ilkesine dayanan kurucu taahhüdünü bir kez daha yineliyor.Açılış törenine; kamu kurumlarından yetkililer, büyükelçiler ve diplomatik misyon temsilcileri, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Başkent Gençlik Meclisi üyeleri, Birleşmiş Milletler Ülke Ekibi üyeleri ve BM personeli katıldı.Sergi, 24 Ekim 2025 tarihine kadar Kızılay Metro Sanat Galerisi’nde ziyaret edilebilir.
1 of 5
Basın Duyurusu
15 Ekim 2025
Açıklama: Kırsal Kadınlar Yükseliyor – Beijing+30 ile Dayanıklı Gelecekler Şekillendiriyor
Bu Kırsalda Yaşayan Kadınlar Günü’nde, herkesi kırsal alanlarda yaşayan kadınların ve kız çocuklarının eşitliğini, haklarını ve güçlenmesini ilerletmek için cesur adımlar atmaya çağırıyoruz. Kadınlar her gün topluluklara gıda sağlıyor, çevreyi koruyor ve sürdürülebilir kalkınmayı destekliyorlar. Onlara yatırım yapmak hem bir adalet eylemidir, hem de ortak geleceğimizi güvence altına alır.Nesiller boyunca, kırsal alanlardaki kadınlar değişim için kolektif hareketleri yönlendirdi: toplulukları harekete geçirdiler, politikaları etkilediler ve iklim adaleti gibi hayati konuların savunuculuğunu yaptılar. Liderlikleri, kırsal alanların aşırı yoksulluk ve gıda güvensizliğinden en çok etkilendiği durumlarda bile, yerel eylemler ile küresel ilerleme arasında köprüler kurmaya devam ediyor; bu durum kadınları, gençleri ve yerli hakları en çok etkiliyor. Mevcut eğilimler devam ederse, 2030 yılına kadar 351 milyon kadın ve kız çocuğu hâlâ aşırı yoksulluk içinde yaşayacak.Bu zorluklar arasında, Ruanda’dan Verene Ntakirutimana’nın hikayesi, kırsal alanlardaki kadınların güçlenmesinin somut ve kalıcı değişim yarattığını gösteriyor. Kırsal Kadınların Ekonomik Güçlenmesi Ortak Programı’nın desteğiyle, sadece geçimini sağladığı tarımdan başarılı bir küçük işletmeye geçti. Başarısı, topluluk tutumlarını değiştirdi: kalıp yargıları sorguladı, ortak karar alma süreçlerini teşvik etti ve başkalarına ilham verdi.Bu yılın teması olan “Kırsal Kadınlar Yükseliyor” hem bir saygı duruşu hem de bir harekete geçirme çağrısıdır. Pekin+30 Eylem Gündemi’nde belirtildiği gibi kırsal alanda yaşayan kadınların yaşam koşullarını, liderliklerini, haklarını ve dayanıklılıklarını ilerletmek elzemdir. 2026 Uluslararası Kadın Çiftçiler Yılı ve 2024–2034 Kırsal Alanlarda Tüm Kadınların, Genç Kızların ve Kız Çocuklarının Hakları için Amerika Arası On Yıl gibi girişimler ve Women to Kilimanjaro gibi topluluk hareketleri, onların çalışmalarını görünür kılmak, seslerini duyurmak ve haklarının tanınmasını sağlamak için güçlü fırsatlar sunmaktadır.Kırsal kadınlar yükseldiğinde, tarlalar bereketlenir, aileler gelişir ve toplumlar dönüşür; bu da bizi Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu ile Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları vizyonuna doğru ilerletir.
1 of 5
Basın Duyurusu
08 Ekim 2025
11 Ekim 2025, Dünya Kız Çocukları Günü UN Women açıklaması
Bu Dünya Kız Çocukları Günü’nde, başta krizlerin ve çatışmaların ortasında mücadele edenler olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki tüm kız çocuklarının cesaretini ve liderliğini kutluyoruz. Kolombiya’nın kuzeyindeki Cauca bölgesinden Sandra Patricia Aguilar Carabalí gibi kızlar, dışlanmaya meydan okuyor ve topraklarını, barışı ve topluluklarını korumak için öncülük ediyor.Pekin Deklarasyonu’nun üzerinden otuz yıl geçtikten sonra, kız çocuklarının haklarına yatırım yapmanın hem ahlaki bir sorumluluk hem de stratejik bir tercih olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz. Bu süre içinde önemli ilerlemeler kaydedildi: Ergen yaşta annelik neredeyse yarı yarıya azaldı, çocuk yaşta evlilik oranı düştü, birçok ülke ayrımcılığı ve şiddeti yasakladı ve eğitim ile sağlık hizmetlerine erişimi genişletti. Bu gelişmeler, hükümetler ve toplumlar kız çocuklarının haklarına bağlı kaldığında nelerin mümkün olduğunu gösteriyor. Yine de ilerleme yavaş. Dünya genelinde hala 122 milyon kız çocuğu okula gidemiyor. 20–24 yaş aralığındaki her 5 genç kadından 1’i 18 yaşından önce evlendi ve bugün hayatta olan 50 milyon kız cinsel şiddete maruz bırakıldı. Her yıl dört milyon kız çocuk kadın sünnetine maruz bırakıldı ve bunların yarısı beş yaşından önce bu uygulamaya maruz bırakılıyor. Kadın sünnetinin 2030’a kadar tamamen ortadan kaldırılması için ilerlemenin 27 kat hızlanması gerekiyor.2024 yılında, 676 milyon kadın ve kız çocuğu ölümcül çatışmaların çok yakınında hayatını sürdürmek zorunda kaldı. Bu durum onların eğitimlerinin kesintiye uğramasına, şiddete maruz bırakılmalarına ve sağlık hizmetlerine erişimlerinin engellenmesine yol açtı. Eylemsizliğin bedeli ise kaybedilen hayatlar ve durdurulmuş geleceklerle ölçülüyor.Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Durum Raporu 2025, ergen kız çocuklarına yapılan yatırımların çocuklar, topluluklar ve ekonomiler açısından çarpan etkisi yarattığını açıkça ortaya koyuyor. Yalnızca Afrika’da bu tür yatırımlar, 2040 yılına kadar 2,4 trilyon ABD doları tutarında yeni gelir yaratabilir. Ortaöğretimde geçirilen her ek yıl, bir kız çocuğunun potansiyel gelirini yüzde 10–20 oranında artırır. Sosyal koruma, eğitim, yeşil ekonomi, işgücü piyasaları, inovasyon ve yönetişim alanlarında atılacak kapsamlı adımlar, 2030’a kadar 52 milyon kadını ve kızı aşırı yoksulluktan kurtarabilir. UN Women, dünyanın her yerindeki hakları tehdit altında olan, sesi bastırılan ve liderliği tanınmayan her kız çocuğunun yanındadır.Otuz yıl önce kız çocuklarına eşitlik sözü verdik. Bugün, bu sözü yerine getirmeliyiz.
1 of 5
Basın Duyurusu
01 Mayıs 2025
Türkiye’de insan haklarının durumu Evrensel Periyodik İnceleme kapsamında değerlendirilecek
CENEVRE (1 Mayıs 2025) – Türkiye’de insan haklarının durumu, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne bağlı Evrensel Periyodik İnceleme (EPİ) Çalışma Grubu tarafından 6 Mayıs 2025 Salı günü Cenevre’de gerçekleştirilecek ve canlı yayınlanacak bir oturumda dördüncü kez gözden geçirilecek.Türkiye, 28 Nisan – 9 Mayıs 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek EPİ Çalışma Grubu oturumu kapsamında incelemeye alınacak 14 Devletten biri olacak. Türkiye’nin birinci, ikinci ve üçüncü EPİ incelemeleri sırasıyla Mayıs 2010, Ocak 2015 ve Ocak 2020 tarihlerinde gerçekleştirilmişti.EPİ Çalışma Grubu, İnsan Hakları Konseyi’nin 47 Üye Devletinden oluşuyor. Ancak BM’ye üye 193 Devletin her biri, bir ülkenin incelemesine katılabiliyor.İncelemelere temel oluşturan belgeleri şunlar oluşturuyor:İncelemeye alınan Devlet tarafından sunulan ulusal rapor;Özel prosedürler, insan hakları sözleşme organları ve diğer BM kuruluşları gibi bağımsız insan hakları uzmanları ve gruplarının raporlarında yer alan bilgiler;Ulusal insan hakları kurumları, bölgesel kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları dahil olmak üzere diğer paydaşlar tarafından sağlanan bilgiler.6 Mayıs’ta Türkiye'nin incelemesine temel oluşturacak üç rapora buradan ulaşılabilir.Yer: Room XX, Palais des Nations, Cenevre
Tarih ve saat: 6 Mayıs 2025 Salı, 09:00 – 12:30 (GMT+2)EPİ, BM’ye üye 193 Devletin tümünün insan hakları sicillerinin diğer ülkeler tarafından değerlendirildiği inceleme sürecidir. Nisan 2008’deki ilk oturumundan bu yana tüm üye devletler üç kez incelenmiştir. Dördüncü EPİ döngüsü kapsamında devletlerden, önceki incelemelerde kabul ettikleri tavsiyeleri uygulamak için attıkları adımları açıklamaları ve ülkedeki güncel insan hakları gelişmelerine ışık tutmaları bekleniyor. Türkiye heyetine, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay başkanlık edecek.Türkiye’nin incelemesinde raportör (“troika”) olarak görev yapacak üç ülke temsilcisini Fildişi Sahili, Fransa ve Japonya oluşturuyor.Oturumun canlı yayını şu adreste izlenebilecek :
🔗 https://webtv.un.org/en/asset/k1k/k1k23dwgn7Türkiye’nin incelemesi sırasında söz alacak konuşmacıların listesi ve sunulacak tüm beyanatlar Evrensel Periyodik İnceleme web sitesinde yayımlanacak. Türkiye’ye yönelik yapılan tavsiyelerin EPİ Çalışma Grubu tarafından kabul edilmesi 9 Mayıs 2025 Cuma günü, saat 16:00 – 18:00 (GMT+2) arasında planlanıyor. İncelemeye alınan Devlet, kendisine yöneltilen tavsiyelere ilişkin görüşlerini bu oturumda sunmayı tercih edebilir.// SON //Daha fazla bilgi ve medya talepleri için lütfen şu kişilerle iletişime geçiniz:
Pascal Sim, Medya Görevlisi – simp@un.org
David Díaz Martín, Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu – david.diazmartin@un.org
Matthew Brown, Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu – Matthew.Brown@un.orgEvrensel Periyodik İnceleme hakkında daha fazla bilgi için:
🔗 www.ohchr.org/en/hr-bodies/upr/upr-mainBM İnsan Hakları Konseyi Bülteni’ne abone olmak için:
🔗 https://mailchi.mp/a3a538479938/hrc-mailshot-to-ohchr-globalBizi sosyal medyada takip edin:
Facebook | X | YouTube | Instagram | LinkedIn
Tarih ve saat: 6 Mayıs 2025 Salı, 09:00 – 12:30 (GMT+2)EPİ, BM’ye üye 193 Devletin tümünün insan hakları sicillerinin diğer ülkeler tarafından değerlendirildiği inceleme sürecidir. Nisan 2008’deki ilk oturumundan bu yana tüm üye devletler üç kez incelenmiştir. Dördüncü EPİ döngüsü kapsamında devletlerden, önceki incelemelerde kabul ettikleri tavsiyeleri uygulamak için attıkları adımları açıklamaları ve ülkedeki güncel insan hakları gelişmelerine ışık tutmaları bekleniyor. Türkiye heyetine, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay başkanlık edecek.Türkiye’nin incelemesinde raportör (“troika”) olarak görev yapacak üç ülke temsilcisini Fildişi Sahili, Fransa ve Japonya oluşturuyor.Oturumun canlı yayını şu adreste izlenebilecek :
🔗 https://webtv.un.org/en/asset/k1k/k1k23dwgn7Türkiye’nin incelemesi sırasında söz alacak konuşmacıların listesi ve sunulacak tüm beyanatlar Evrensel Periyodik İnceleme web sitesinde yayımlanacak. Türkiye’ye yönelik yapılan tavsiyelerin EPİ Çalışma Grubu tarafından kabul edilmesi 9 Mayıs 2025 Cuma günü, saat 16:00 – 18:00 (GMT+2) arasında planlanıyor. İncelemeye alınan Devlet, kendisine yöneltilen tavsiyelere ilişkin görüşlerini bu oturumda sunmayı tercih edebilir.// SON //Daha fazla bilgi ve medya talepleri için lütfen şu kişilerle iletişime geçiniz:
Pascal Sim, Medya Görevlisi – simp@un.org
David Díaz Martín, Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu – david.diazmartin@un.org
Matthew Brown, Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu – Matthew.Brown@un.orgEvrensel Periyodik İnceleme hakkında daha fazla bilgi için:
🔗 www.ohchr.org/en/hr-bodies/upr/upr-mainBM İnsan Hakları Konseyi Bülteni’ne abone olmak için:
🔗 https://mailchi.mp/a3a538479938/hrc-mailshot-to-ohchr-globalBizi sosyal medyada takip edin:
Facebook | X | YouTube | Instagram | LinkedIn
1 of 5
Basın Duyurusu
23 Ekim 2024
23 Ekim 2024 Terör saldırısı ile ilgili açıklama
Birleşmiş Milletler Türkiye olarak 23 Ekim 2024 tarihinde Ankara'nın Kahramankazan ilçesinde meydana gelen terör saldırısını şiddetle kınıyor ve derin üzüntülerimizi ifade ediyoruz. Bu tür şiddet eylemleri, Birleşmiş Milletler'in temsil ettiği barış, güvenlik ve insan onuru değerlerine karşı bir hakarettir. Hayatını kaybedenlere ve ailelerine en derin taziyelerimizi sunuyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Birleşmiş Milletler, Türkiye halkı ve Hükümeti ile dayanışma içerisindedir.Babatunde. A. Ahonsi
BM Türkiye Mukim Koordinatörü
23 Ekim 2024
BM Türkiye Mukim Koordinatörü
23 Ekim 2024
1 of 5
Basın Duyurusu
16 Mayıs 2024
UN Women İcra Direktörü Sima Bahous Türkiye’de
Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve UN Women İcra Direktörü Sima Bahous, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesine yönelik yürütülen çalışmalarla ilgili görüşmeler yapmak amacıyla Türkiye’yi ziyaret ediyor. UN Women İcra Direktörü Sima Bahous, Türkiye ziyareti sırasında kamu, özel sektör, kadınların liderlik ettiği sivil toplum kuruluşları ve Birleşmiş Milletler yetkilileriyle temaslarda bulunacak.Bahous, ayrıca, UN Women Türkiye’nin paydaşlarıyla toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesine yönelik çalışmaları görüşmek üzere stratejik toplantılar gerçekleştirecek.Bahous, Türkiye ziyareti kapsamında, 6 Şubat 2023 depremlerinden etkilenen illeri de ziyaret edecek. UN Women’ın insani yardım ve toparlanma süreçlerinde birlikte çalıştığı ortaklarıyla ve depremden etkilenen kadınlarla bir araya gelecek olan İcra Direktörü, afet sonrası insani yardım ve toparlanma süreçlerinin toplumsal cinsiyete duyarlı hale getirilmesi ve bu süreçlerde kadınların liderliğinin önemine vurgu yapacak. Bu kapsamda işbirliklerinin uzun soluklu olması gerekliliğinin altını çizecek.
1 of 5
En son kaynaklar
1 / 8
1 / 8