COVID-19 kadınların ev ve bakım işlerini artırdı
Toplum lideri Minevver Tuvarlak pandemi sırasında kadınların ev ve bakım yükümlülüğünün arttığını ve eşlerinin ev işlerini yeterince paylaşmadığını söylüyor.
Gaziantep’te bulunan Kadın ve Çocuk Merkezinde faaliyet gösteren toplum lideri kadınlar, COVID-19 kısıtlamaları boyunca geçici koruma altındaki ihtiyaç sahibi Türk ve Suriyeli kadınlara destek oldu. Gönüllü olarak çalışan kadınlardan Minevver Tuvarlak ise bu süreçte yaklaşık 80 kadınla iletişim halinde olduğunu belirtirken, kadınların ev ve bakım yükümlülüğünün arttığını ve eşlerinin ev işlerini yeterince paylaşmadığını söylüyor. BM Kadın Birimi tarafından yakın zamanda yayımlanan araştırma ise kadınların deneyimlerini doğrular nitelikte.
BM Kadın Birimi (UN Women) tarafından, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) iş birliğiyle 2019 yılında Gaziantep’te kurulan Kadın ve Çocuk Merkezi, akran desteği ve yönlendirme hizmeti sunuyor. Toplum temelli bir anlayışla kadınlar tarafından yönetilen Merkez, toplum liderleri aracılığıyla Gaziantep’te yaşayan kırılgan durumdaki Türk ve Suriyeli kadınlara destek oluyor. Kamu hizmetleri, geçiçi koruma altında bulunan Suriyelilerin yasal hakları, mevcut sağlık, eğitim ve çalışma olanakları ile ihtiyaç duyulan diğer konular hakkında kadınları bilgilendiren toplum liderleri, ihtiyaç sahibi kadınları ilgili hizmet sağlayıcılara yönlendiriyor.
COVID-19 salgını sürecinde, “Evden Eve Mahalle Dayanışması Programını” başlatan Merkez sayesinde toplum lideri kadınlar telefon ve internet aracılığıyla mahallelerinde yaşayan diğer kadınlara evlerinden destek sağlıyor. 15 toplum lideri kadından biri olan Minevver Tuvarlak (33), 2019 yılından bu yana KEDV’de gönüllü olarak çalışıyor. Liderlik, toplumsal cinsiyet ve ihtiyaç analizi konularında KEDV uzmanları tarafından verilen kapsamlı eğitimlere katılan Minevver, COVID-19 salgınının pek çok güçlüğü de beraberinde getirdiğini söylüyor.
Hükümetin salgına karşı aldığı önlemler çerçevesinde Merkezin geçici bir süre kapatıldığını belirten Minevver şöyle konuşuyor, “Yeni sürece uyum sağlayarak evden çalışmaya başladık. Her bir toplum lideri, 80 kadından sorumlu. Her bir kadını tek tek arıyoruz”.
Minevver, yaptığı görüşmelere dayanarak kadınların ev işi ve bakım sorumluluklarında artış olduğunu söylüyor, “Kadınlar temizliğe daha çok önem veriyor ve süreçle birlikte evlerini daha sık temizlemeye başladılar. Eşleri ve çocukları sürekli yemek yemek istiyor, dolayısıyla kadınlar da gün içerisinde birden fazla öğün hazırlamak ve servis etmek zorunda kalıyor. Kadınların büyük bir çoğunluğunun eşleri işyerinden ya izin almış ya da işe hiç gitmiyor. Eşleri kadınlara yardım etmiyor fakat kadınlardan istek ve beklentileri bu süreçte artış göstedi”.
BM Kadın Birimi tarafından yürütülen “Türkiye’de COVID-19 Etkilerinin Toplumsal Cinsiyet Açısından Değerlendirmesi” araştırmasının bulguları da kadınların söylemlerini destekler nitelikte. 18 – 25 Nisan 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırma, salgının toplumsal cinsiyet, konum, yaş ve diğer faktörlere bağlı olarak kadınlar ve erkekler üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya çıkarıyor.
Araştırmanın sonuçları, COVID-19 salgınının başlangıcından bu yana kişilerin günlük yaşamlarında gerçekleşen değişimleri ölçümlemek üzere toplanan verilere dayanıyor. Araştırmaya katılan kadınların %78’i “ev ve etrafının temizliği ve düzeni” kategorisinde iş yüklerinin arttığını belirtirken, %60’ı “yemek yapma ve servis etme” kategorisinde iş yüklerinde artış olduğunu söylüyor.
Araştırmaya katılan erkeklerin önemli bir kısmının “normal koşullarda da” ev ve bakım işlerine yardım etmediğini ortaya koyan çalışma, erkek katılımcıların %41’inin yemek yapmadığını, %25.5’inin ise temizlik yapmadığını gösteriyor.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren BM Kadın Birimi Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova ise durumu şöyle açıklıyor, “Nisan ayında gerçekleştirdiğimiz araştırmanın sonuçlarına göre, hem kadınlar hem de erkekler ev işi sorumluluklarında bir artış olduğunu belirtiyor; fakat kadınların ev işi sorumlulukları, tüm kategorilerde erkeklere oranla çok daha fazla artış göstermiş. Araştırma, hem iş piyasasında hem de hane içerisinde mevcut olan eşitsizliklerin, COVID-19 salgını ile birlikte derinleştiğini ortaya koyuyor”.
Dünya genelinde kadınlar, ücretsiz ev ve bakım işlerine erkeklere oranla üç kat daha fazla vakit harcıyor. Türkiye’de ise kadınlar bu işlere 4.3 saat ayırırken, erkekler yalnızca 0.9 saat ayırıyor[1]. COVID-19 sebebiyle daha fazla aile üyesinin evde vakit geçirmesi, kadınların ücretsiz ev ve bakım işlerini artırıyor.
BM Kadın Birimi tarafından yürütülen araştırma, COVID-19 salgınının kadın ve erkekler üzerindeki duygusal ve psikolojik etkilerini ayrıca ortaya koyuyor. Araştırmaya katılan kadınların %54’ü ve erkeklerin %49’u salgının stres ve endişeye sebep olduğunu belirtiyor.
Minevver’in deneyimleri de araştırma sonucunu destekler nitelikte, “Koronavirüs kadınları psikolojik açıdan da etkiledi. Kadınların gelecekleri ve sağlıkları konusunda endişeleri artış gösterdi. Artan stres aile yaşantılarını da etkiledi. Kadınlar çocukları ve eşleri ile daha çok problem yaşıyor” diyor ve şöyle devam ediyor, “Gaziantep’teki geniş ağımız sayesinde, ekonomik güçlük yaşayan kadınları belediyelere yönlendirdik. Kadınların büyük bir çoğunluğu finansal desteklerden faydalandı. Psikolojik desteğe ihtiyaç duyan kadınlara çevrimiçi psikolojik danışmanlık sağlayarak destek olduk. Kadınlardan çok olumlu dönüş aldık”.
KEDV Gaziantep Yerel Saha Koordinatörü, “COVID-19 salgını yalnızca bir halk sağlığı krizi değil; aynı zamanda bizi değişime zorlayan sosyal, ekonomik ve kültürel bir kriz. Salgın, mevcut eşitsizlikleri derinleştirirken bundan en çok evde bakım yükümlülüğü olan kadınlar, mülteciler ve dezavantajlı gruplar etkileniyor. Salgın sürecini Gaziantep’te başlattığımız Evden Eve Mahalle Dayanışması Programı çerçevesinde yönettik ve mahallelerdeki kadın dayanışma ağını güçlendirdik. Program aracılığıyla kadınlar birbirini güçlendirirken aynı zamanda mahallelerine liderlik ettiler. Toplum liderleri ve dayanışma sayesinde birçok kadın ve çocuklara da ulaştık” diyor.
Kadın ve Çocuk Merkezi, BM Kadın Birimi tarafından yürütülen ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen “Suriyeli Kadınların, Kız Çocuklarının ve Ev Sahibi Toplumun Dayanıklılığının Artırılması Projesi” kapsamında, KEDV iş birliğinde destekleniyor.
BM Kadın Birimi tarafından yürütülen Türkiye’de COVID-19 Etkilerinin Toplumsal Cinsiyet Açısından Değerlendirmesi, İsveç’in İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (SIDA) aracılığıyla verdiği destek ile hayata geçirildi. Araştırma, bağımsız bir araştırma şirketi olan SAM Araştırma Danışmanlık A.Ş. tarafından 759 kadın ve 749 erkekten oluşan temsili örneklem ile telefon üzerinden gerçekleştirildi.
[1] TÜİK, Toplumsal Cinsiyet İstatistikleri, 2019.