UNESCO pandemi nedeniyle Dünya’daki müzelerin yüzde 90’ının kapandığını ve yüzde 13’ünün bir daha kapılarını açamama riski olduğunu bildiriyor.
Maden Teknik Arama Genel Müdürlüğü'nün Ankara'da bulunan Şehit Cuma Dağ Doğa Tarihi Müzesi'nin içinden bir görüntü. Müze pandemi nedeniyle kapalı ancak ziyaretçilerine sanal tur imkanı sunuyor. Fotoğraf: Tuba Coşkun/UNIC Ankara
Yaşamın her parçasını etkileyen COVID-19 krizinden müzeler de payını aldı. 18 Mayıs Dünya Müze Günü vesilesiyle bir açıklama yapan Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) pandemi nedeniyle Dünya’daki müzelerin yüzde 90’ının kapandığını ve yüzde 13’ünün bir daha kapılarını açamama riski olduğunu bildirdi.
Müzeler üzerinde koronavirüsün etkisini değerlendirmek üzere UNESCO ve Uluslararası Müze Konseyi (ICOM) tarafından yapılan iki çalışmaya göre pandemi nedeniyle 85 bin müze kapalı durumda.
UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay “Toplumların eski hallerine dönmesinde müzeler çok önemli bir rol oynar. Müzelerin bu krizle baş etmesine yardımcı olmalı ve onları ziyaretçileri ile temas halinde tutmalıyız” ifadelerini kullandı.
UNESCO’ya göre salgın sırasında müze personelinin sosyal korunmasının sağlanması, müze koleksiyonlarının envanteri ve dijitalleştirilmesi, çevrim-içi içerik oluşturulması gibi konuların ele alınması gerekiyor. Tüm bunlar için de mali kaynağa ihtiyaç duyuluyor.
UNESCO 2012 yılından bu yana küresel olarak müzelerin sayısının yüzde 60 oranında arttığını, bu durumun da son 10 yılda ulusal kültürel politikalarda müzelerin ne kadar önemli yer tuttuğunu gösterdiğini kaydediyor.
Yapılan çalışmalar bölgesel farklılıkları da gözler önüne seriyor. Tüm Dünya’daki müzelerin sadece yüzde 1,5’i Afrika ve Kalkınmakta olan Küçük Ada Devletlerinde bulunuyor. Bununla birlikte, Afrika ve Küçük Ada devletlerindeki müzelerin sadece yüzde 5’i ziyaretçilerine çevrim-içi içerik sağlayabiliyor.
UNESCO Genel Direktörü “Bu pandemi insanlığın yarısının dijital teknolojilere erişimi olmadığını bize hatırlattı. Özellikle en kırılgan ve en izole olanlar olmak üzere herkesin kültüre erişimi olması için çalışmalıyız” diye konuştu.
Söz konusu çalışmaların ayrıntılı sonuçları UNESCO ve ICOM tarafından kısa süre içinde yayınlayacak.