Dünya Sağlık Örgütü, COVID-19 salgını nedeniyle ABD fonlarının durdurulmasının etkilerini gözden geçiriyor
DSÖ Genel Direktörü "tüm insanlık için tehlikeli bir düşman" şeklinde nitelendirdiği COVID-19 salgınıyla mücadelede uluslararası dayanışmanın önemini vurguladı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü, "tüm insanlık için tehlikeli bir düşman" şeklinde nitelendirdiği COVID-19 salgınıyla mücadelede uluslararası dayanışmanın önemini vurguladı.
Genel Direktör Tedros Adhanom Ghebreyesus, 15 Nisan tarihinde yaptığı açıklamada ABD'nin Dünya Sağlık Örgütü'ne verdiği fonu keseceğini açıklamasından bir gün sonra gazetecilere konuştu ve Çin'de Aralık ayında ilk kez görülen salgına Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptığı müdahaleden söz etti.
“Amerika Birleşik Devletleri, uzun zamandır Dünya Sağlık Örgütü için cömert bir dost olmuştur ve umarım öyle olmaya devam edecektir” dedi.
Genel Direktör “Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın Dünya Sağlık Örgütü'ne sağlanan finansmanı durdurma emri verme kararını üzüntüyle karşılıyoruz” diye konuştu.
Tedros, Dünya Sağlık Örgütü'nün, dünyadaki insanlara hizmet etme taahhüdünün yanı sıra kaynaklarının kullanımı konusunda hesap verebilirliğinin de altını çizdi.
“DSÖ'nün bu salgınla mücadeledeki performansı, şeffaflık ve hesap verebilirliği sağlamak için DSÖ'nün Üye Devletleri ve yürürlükteki bağımsız organlar tarafından gözden geçirilecektir. Bu, Üye Devletlerimiz tarafından gerçekleştirilen olağan sürecin bir parçasıdır” dedi.
Bu süreçte Dünya Sağlık Örgütü, fonun kesilmesinin faaliyetleri üzerindeki etkisini değerlendiriyor.
DSÖ, faaliyetlerinin kesintisiz olarak devam edebilmesi için; ortaya çıkan finansal boşlukları doldurmak adına ortaklarıyla çalışmalara başladı.
Tedros, DSÖ'nün, kuruluşundan bu yana süregelen, halk sağlığı ve bilime olan temel bağlılığını ve tüm uluslarla eşit şartlarda çalışma yetkisinin önemini vurguladı.
“COVID-19; zengin, fakir, büyük veya küçük ülkeler arasında ayrım yapmıyor. Milletler, etnik kökenler veya ideolojiler arasında ayrım gözetmiyor” dedi.
"Biz de öyle. Bu, hepimizin, tehlikeli bir düşman olan bu ortak tehdit karşısında ortak bir mücadelede birleşmesinin zamanıdır”.
Havada ve karada dayanışma
Tedros, 18 Mart'ta başlatılan “Dayanışma Denemesi” ile ilgili bir güncellemede, yeni koronavirüs hastalığını tedavi etmek için ilaçların araştırılmasına devam edildiğini söyledi.
Şimdiye kadar 90'dan fazla ülke, dört tedavi seçeneğinin etkinliğinin karşılaştırılması girişimine katıldı veya katılıma yönelik ilgilerini belirtti ve toplamda 900'den fazla hastanın kaydı yapıldı.
Tedros, “Hâlihazırda üç aşı için klinik denemelere başlandı, buna ek olarak 70'den fazla aşı da geliştirilme aşamasında ve aşıların geliştirilmesi, üretimi ve dağıtımını hızlandırmak için ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz” diye belirtti.
DSÖ ayrıca kortikosteroidlerin ve diğer anti-enflamatuar ilaçların tedavi sonuçları üzerindeki etkisini incelemek adına klinisyen grupları bir araya getirdi.
“Özellikle, hastalarda oksijen kullanımı ve ventilasyon stratejilerine bakıyoruz” diyerek ekledi, “kritik durumdaki hastalar için ventilasyon ihtiyacını azaltan ve sonuçları iyileştiren her müdahale- özellikle düşük kaynak ortamlarında, hayat kurtarmak için önemlidir.”
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü, ayrıca; kişisel koruyucu ekipmanlar, ventilatörler ve diğer hayat kurtarıcı tıbbi malzemeleri taşıyan BM Dayanışma Uçuşları'nın ilkinin, Salı günü Afrika'daki ülkelere gerçekleştirildiğini bildirdi.
Bu girişim, ihtiyaç duyulan malzemeleri, diğer Birleşmiş Milletler kuruluşları ve küresel fon ve aşı ittifakı GAVI gibi diğer ortaklarıyla birlikte, dünya çapında 95 ülkeye ulaştırmak için “büyük bir çaba” olarak nitelendirdiği şeyin bir parçası.
Tedros: “Kara, deniz veya hava yolu fark etmeksizin, DSÖ personeli her yerde sağlık çalışanları ve topluluklara hizmet etmek için aralıksız olarak çalışıyor”.
Güvende, sosyal ve zihinsel olarak sağlıklı kalmak
Dünya çapında milyonlarca insan yeni koronavirüsün daha fazla yayılmasını önlemek için evde kalmak zorunda olduğundan, DSÖ yetkilileri insanlara aileleri ve arkadaşları ile temas halinde kalmanın önemini hatırlattı.
Dünya Sağlık Örgütü Acil Programı Direktörü Dr. Michael Ryan, bir gazetecinin sorduğu salgın sırasında zihinsel sağlığın korunmasına yönelik soruyu, “Kısıtlayıcı önlemler, evde kalma talimatları ve hareketin kısıtlanması insanlar için izolasyona sebep oluyor ve bu, zaten izole halde yaşayan veya savunmasız olan kişiler için şüphesiz daha da fazla izolasyon demek ” şeklinde yanıtladı.
Dr. Ryan, tıpkı dünyanın geri kalanı gibi, DSÖ'nün de “bu zorlu kısıtlamaların” bitmesini istediğini, ancak bunun için hükümetlerin halk sağlığı altyapısı ve toplumların eğitimi gibi konulara yatırımı arttırmaları gerekeceğini söyledi.
DSÖ'nün Yeni Ortaya Çıkan Hastalıklar ve Zoonozlar Birimi'nden Dr. Maria van Kerhkove, Dünya Sağlık Örgütü'nün insan iletişiminin önemini vurgulamak için “sosyal mesafe” ifadesini “fiziksel mesafe” ile değiştirdiğini hatırlattı.
Van Kerhkove, bu süreçte insanların zihinsel sağlıklarını koruyabilmeleri için fiziksel olarak aktif olma, meditasyon yapma ve kendilerine zaman ayırma gibi yöntemler önerdi.
“Kahkahada bir kısıtlama yok; ailenizle konuşmak ve bağlantı kurmanın yollarını bulmak için bir kısıtlama yok” diye ekledi.