DSÖ Genel Direktörü: COVID-19’u siyasileştirmenin hiç gereği yok
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü salgının siyasileştirilmemesi gerektiğini söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü 8 Nisan tarihinde yaptığı açıklamada, COVID-19 salgınını yenmek için birlik olmanın “tek seçenek” olduğunu ve bu yüzden salgının siyasileştirilmemesi gerektiğini söyledi.
DSÖ’ye 7 Nisan tarihinde yöneltilen eleştirilere yanıt veren Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Kısaca mesajım şu şekilde, lütfen COVID'i siyasileştirmeyi karantinaya alın” dedi.
DSÖ Genel Direktörü şunları söyledi: "Parti çizgilerinin, dini çizgilerin ötesinde çalışmalıyız. Hedef göstererek zaman kaybetmemeliyiz."
Terdos, hastalığı "Halkın Bir Numaralı Düşmanı" olarak nitelendirerek, bu süreçte ihtiyaç duyulan küresel dayanışmanın altını çizdi.
"Şu an odağımız virüsle savaşmak olmalı. Pek çok bilinmeyen var ve virüsün gelecekte nasıl hareket edeceğini bilmiyoruz" dedi.
Tedros, çiçek hastalığının ortadan kaldırılması için ABD ve eski Sovyetler Birliği'nin Soğuk Savaş döneminde nasıl bir araya geldiğini hatırlattı.
Genel Direktör Tedros “ve şimdi ABD ve Çin bir araya gelmeli ve bu tehlikeli düşmanla savaşmalı” diye tavsiyede bulundu, “dünyanın geri kalanı da virüsle savaşmak için bir araya gelmeli” dedi.
Dünya çapında 60 binden fazla kişi hastalık sebebiyle hayatını kaybetmiş bulunuyor, Tedros; ortak, birleşmiş bir cephe oluşturulmazsa daha fazla insanın öleceği konusunda uyarıda bulundu ve şöyle devam etti: "çok, çok fazla kişinin hayatını kaybetmiş olması trajik. Şu an içinde bulunduğumuz durumda... hayat kurtarmak için her şeyi yapmaya devam edeceğiz. Elbette böyle tehlikeli bir virüsle, böyle bir halk düşmanı ile karşı karşıya kaldığımızda, düzenli olarak hem güçlü hem de zayıf yönlerimize yönelik değerlendirmeler yapıyoruz. Hatalarımızdan öğrenmek istiyoruz."
Tedros, Aralık ayı sonunda Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan “nedeni bilinmeyen pnömoni” hakkında DSÖ’nün bilgilendirilmesinden bu yana geçen üç ay içerisinde, ırkçı yorumlara ve hatta ölüm tehditlerine maruz kaldığını açıkladı.
DSÖ'nün Genel Direktörü “Benim hakkımda kimin ne söylediğini umursamıyorum. Hayat kurtarmaya odaklanmayı tercih ederim” dedi.
100 gündür kararlılıkla sürmekte olan çaba
9 Nisan tarihinin DSÖ'nün yeni koronavirüs hakkında bilgilendirilmesinden bu yana geçen 100. gün olması nedeniyle Tedros, bu süreçte DSÖ’nün gerçekleştirdiği faaliyetlere ilişkin genel bir açıklama yaptı.
“Dünyanın bu kadar kısa bir sürede, nasıl bu kadar dramatik bir şekilde değiştiğinden bahsediyor olmak inanılmaz” ifadesini kullandı.
DSÖ Genel Direktörü, Dünya Sağlık Örgütü'nün; hem hazırlık hem de müdahale konusunda ülkelere yardım etmeyi, hastalığı çevreleyen bilgi kirliliğine karşı koymayı ve ön saflardaki sağlık çalışanları için tıbbi ekipman tedarikini de içeren beş temel alanda “gece gündüz” çalıştığını söyledi.
“Şimdiye kadar, 133 ülkeye iki milyondan fazla kişisel koruyucu ekipman gönderdik ve önümüzdeki haftalarda iki milyon ekipman daha göndermeye hazırlanıyoruz” dedi.
Tedros “Tüm bölgelerden 126 ülkeye bir milyondan fazla tanı kiti gönderdik ve daha fazlasını tedarik ediyoruz. Ancak çok daha fazlasına ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Bu kadarı yeterli değil” diye konuştu.
DSÖ, Uluslararası Ticaret Odası ve Dünya Ekonomik Forumu’nun da aralarında bulunduğu özel sektör ortakları ile birlikte çalışarak, temel tıbbi malzemelerin üretimini ve dağıtımını arttırıyor.
BM ajansları, diğer hedeflerin yanı sıra ihtiyaçların tedarik edilebilmesi için çalışmak üzere 8 Nisan tarihinde başlatılan BM COVID-19 Tedarik Zinciri Görev Gücü'ne de katkıda bulunuyor.
Tedros, dünyanın dört bir yanından 130 bilim insanı, fon sağlayıcı ve üreticinin, COVID-19'a karşı aşı geliştirilmesi sürecini hızlandırmak için DSÖ ile birlikte çalışmak üzere bir taahhüt imzaladığını da sözlerine ekledi.
Genel Direktör “Son 100 gündür kararlılıkla sürdürdüğümüz çaba, dünyadaki tüm insanlara eşit, yansız ve tarafsız bir şekilde hizmet etmek içindi” dedi. “Ve bu önümüzdeki günlerde, haftalarda ve aylarda da tek odak noktamız olmaya devam edecek.”