ILO, Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizle Mücadele Sözleşmesinin Onaylanması için Çağrı Yaptı!
“Sözleşmenin onaylaması çalışma yaşamında şiddeti engellemek için önemli bir adım olacaktır”.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Haziran ayında kabul edilen çalışma yaşamında şiddet ve tacizle mücadeleye yönelik ILO Sözleşmesi kapsamında iş yaşamında şiddet ve tacizle mücadele etmek için yeni ILO Sözleşmesinin onaylanmasının önemine dikkat çekmek amacıyla 4 Aralık 2019’da Ankara’da “Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılması” konferansını gerçekleştirdi.
Konferans BM Türkiye tarafından ILO liderliğinde Birleşmiş Milletler Cinsiyete Dayalı Şiddete karşı 16 Günlük Aktivizm Kampanyası çerçevesinde düzenlendi.
Konferansta ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, ILO’nun, 100. Kuruluş Yıldönümünde kabul ettiği Sözleşmenin, çalışma yaşamında şiddet ve tacize odaklanan ilk uluslararası sözleşme olduğuna dikkat çekerek, Sözleşme’nin Türkiye tarafından onaylanmasının önemine dikkati çekti.
“Sözleşmenin onaylaması çalışma yaşamında şiddeti engellemek için önemli bir adım olacaktır”
“Sözkonusu Sözleşme çalışma yaşamında şiddet ve tacizi ilk defa bir insan hakları ihlali olarak tanımlayarak, şiddet ve tacizin kapsayıcı ve geniş bir tanımını yapıyor. Aynı zamanda, mücadeleye yönelik tedbirlere ilişkin somut öneriler getirerek bu özelliğiyle bir rehber niteliği taşıyor.”
“Kendisini, şiddet ve tacizden arınmış çalışma yaşamının oluşumuna adayan bir örgüt olarak, ILO olarak, ILO Sözleşmesi’nin ve Tavsiye Kararı’nın Türkiye tarafından onaylanması ve etkin bir şekilde uygulanması için açık bir çağrı yapıyoruz.”
“İnanıyoruz ki, bu sözleşmenin onaylanması, çalışma yaşamındaki şiddetin önlenmesi için önemli bir adım ve etkili bir araç olacaktır.”
“İş Yaşamında şiddet ve tacizin psikolojik, fiziksel, cinsel ve ekonomik farklı boyutları var”
Şiddet ve tacizin sadece işyerinde değil evde, sokakta heryerde karşılaşılabilen ve psikolojik, fiziksel, cinsel ve ekonomik olarak farklı şekillerde yaşanan bir olgu olduğunu belirten Özcan “İş yaşamında şiddet ve taciz aynı zamanda ILO’nun savunduğu insana yakışır iş’in tam tersi,” dedi.
Sözleşmenin kadınların iş yaşamında yaşadıkları şiddet ve tacize özel vurgu yaptığına da dikkat çeken Özcan kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için gerek Birleşmiş Milletler gerekse Avrupa Konseyi’nin bu konudaki sözleşmeleri önemli bir çerçeve sunduğunu ancak ILO Sözleşmesinin bu çerçeveyi çalışma yaşamını da kapsayacak şekilde daha da genişletip güçlendirdiğini ifade etti.
“Sözleşme kadına vurgu yapıyor, çünkü kadın şiddete daha fazla maruz kalıyor”
“Bazı meslek grupları ile kayıtdışı ve güvencesiz çalışanlar gibi kadınlar çalışma yaşamında şiddete daha fazla maruz kalabiliyorlar. Sözleşme toplumsal cinsiyet temelli şiddete ve ev içi şiddete özel bir vurgu yapıyor. Çünkü toplumdaki ve çalışma yaşamındaki cinsiyetler arası eşitsizlikler, kadınları şiddet konusunda çok daha büyük bir tehdit altında bırakıyor.”
“Bugün pek çok kadın psikolojik, ekonomik, fiziksel ve cinsel şiddet sebebiyle çalışma yaşamından uzaklaşabiliyor. Bu sebeple, çalışma yaşamında kadına yönelik şiddet bağlamında özel önlemler geliştirerek kadınları zaten uzak kaldıkları istihdama katmak ve orada tutmak için özel politikalar gerekiyor.”
“Sözleşme işyeri tanımını geleneksel sınırların ötesine taşıyor”
Sözleşmenin iş yeri’nin tanımını da geleneksel sınırların ötesine taşıyarak işe ulaşım, iş seyahatleri, iş toplantıları ve işle ilişkili sosyal faaliyetlerdeki her türlü şiddet vakasını kapsayacak şekilde tanımladığını belirten Özcan, sözleşmenin aynı şekilde online iletişimdeki şiddet ve tacizi de bu kapsama aldığını söyledi.
Toplantıda konuşan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder kadınların şiddet ve tacize daha fazla maruz kaldığını ifade etti.
Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder “Bakanlık olarak iş yaşamında mobbing’le yani psikolojik şiddetle mücadele ediyoruz. Yol haritamız, ILO ve sendikalar da dahil ilgili tüm tarafların katılımıyla mobbing ile mücade etmektir,” dedi.
İsveç Büyükelçiliği Müsteşarı Malin Stawe ise çalışma hayatında bazı erkeklerin ve ğek çok kadının şiddet ve tacizi yaşadığını, ancak kadın ve erkeğin toplumdaki eşit olmayan statüleri ve güç ilişkilerinin genellikle kadının iş yaşamı kadar diğer alanlarda da şiddet ve tacize daha fazla maruz kalmasıyla sonuçlandığını ifade etti.
“Şiddet ve taciz asla kabul edilemez” şeklinde konuşan Stawe, “Bu nedenle ILO’nın şiddet ve tacizle mücadeleye yönelik sözleşmesinin onaylanması bu yolda atılacak ilk adım olabilir,” dedi.
Toplantıda konuşan Türkiye BM Mukim Koordinatörü Alvaro Rodriguez ise “ILO Sözleşmesi şimdiye kadar çoğunlukla görmezden gelinen veya tolerans gösterilen davranışların değişmesi için bir çağrıdır. Yani ILO Sözleşmesi bir bakıma uzun soluklu bir değişime öncülük eden bir dönüm noktasıdır,” şeklinde konuştu.
Çalışma yaşamında kadınlara yönelik şiddetle mücadele el kitabının lansmanı yapıldı
Konferansta ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan ve BM Kadın Birimi Türkiye Ofisi Ülke Direktörü Asya Varbanova tarafından; küresel düzeyde ILO ve UNWOMEN işbirliğinde hazırlanan ve her iki kurumun Türkiye Ofisleri tarafından Türkçe’ye kazandırılan “Çalışma Yaşamında Kadınlara Yönelik Şiddet ve Tacizle Mücadele El Kitabı”nın lansmanı da yapıldı.
ILO Türkiye Ofisi’nden Ebru Özberk Anlı’nın Çalışma Yaşamında Şİddete ve Tacize ilişkin ILO Sözleşmesi hakkında bilgi verdiği konferansta, ayrıca Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Önlenmesine İlişkin Sektörel Yaklaşımlar konusunda sosyal tarafların yer aldığı geniş bir panel yapıldı.
“Çalışma Yaşamında Kadınlara Yönelik Şiddet ve Tacizle Mücadele El Kitabı”nın yazarı Toplumsal Cinsiyet, Sosyal Değişim ve Adalet Konularında Araştırmacı ve Danışman Dr. Jane Pillinger kitaba ilişkin bilgi verdi. Ayrıca, Hukuk Profesörü Kadriye Bakırcı, ILO Sözlşemesi ışığında Türk Mevzuatını değerlendiren bir konuşma yaptı.
Konferansta ayrıca Hacettepe Üniversitesi’nden Dijital Hikaye Anlatımı Atölye Koordinatörü Doç. Dr. Burcu Şimşek tarafından hazırlanan iş yaşamında şiddet ve tacizin farklı biçimlerine maruz kalmış kişilerin dijital hikayelerinin izlendiği bir bölüm ile forum gerçekleşti.