Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) 6 Şubat'ta yaptığı açıklamada, BM'nin birlikte çalıştığı Copernicus İklim Servisi tarafından hazırlanan verilere dayanarak, dünyanın şimdiye kadar kaydedilen en sıcak Ocak ayını yaşadığını bildirdi.
La Nina hava olayının daha düşük sıcaklıklar getirebileceği beklentilerine rağmen, geçen ay hava sıcaklığı sanayi öncesi seviyenin 1,75 santigrat derece ve 1991-2020 ortalamasının 0,79°C üzerinde oldu.
2015 yılında uluslararası toplum, ortalama küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C üzerinde sınırlandırmayı kabul etmişti.
Sürpriz veriler
Ocak ayı verileri, Avrupa iklim değişikliği servisi Copernicus'un iklim değişikliği uzmanları için bile “şaşırtıcı” oldu. Uzmanlar, son 19 ay içinde küresel ortalama yüzey hava sıcaklığının sanayi öncesi seviyenin 1,5°C üzerinde olduğu 18’inci ay olduğunu kaydettiler.
Copernicus İklim Stratejik Lideri Samantha Burgess, “Ocak 2025, tropikal Pasifik'te La Niña koşullarının gelişmesine ve küresel sıcaklıklar üzerindeki geçici soğuma etkisine rağmen, son iki yıl boyunca gözlemlenen rekor sıcaklıkların devam ettiği bir başka şaşırtıcı ay oldu” dedi.
Copernicus, kuzey yarımküredeki birçok kişi için Ocak 2025'in Batı Avrupa'nın yanı sıra İtalya, İskandinavya ve Baltık ülkelerinin bazı kesimlerinde “ortalamadan daha yağışlı koşullar” ile hatırlanacağını söyledi ve bazı bölgelerde “şiddetli yağış” ve sellere dikkat çekti.
Bölgesel farklılıklar
Öte yandan, İngiltere ve İrlanda'nın kuzeyi, İspanya'nın doğusu ve Karadeniz'in kuzeyinde ortalamadan daha kuru koşullar kaydedildi.
Avrupa'nın ötesinde, Alaska, Kanada, orta ve doğu Rusya, doğu Avustralya, güneydoğu Afrika ve güney Brezilya'da ortalamanın üzerinde yağışlı geçerken, bu bölgelerde sel ve buna bağlı hasarlar yaşandı.
Ancak Amerika Birleşik Devletleri'nin güneybatısı ve Meksika'nın kuzeyi, Afrika'nın kuzeyi, Orta Doğu, Orta Asya ve Çin'in doğusunun yanı sıra Afrika'nın güneyi, Güney Amerika'nın güneyi ve Avustralya'nın büyük bölümünde ortalamadan daha kurak koşullar hüküm sürdü.
Küresel sıcaklık artışı öncelikle atmosferde rekor düzeyde sera gazı konsantrasyonuna yol açan fosil yakıtların insanlar tarafından kullanılmasına bağlanıyor. Sıcaklık artrışında ormansızlaşma da dahil olmak üzere diğer faktörler de önemli rol oynuyor.