Eşitlik için Bir Arada
UN Women 'Çokuz ve Biriz' Temasıyla Sivil Toplumu biraraya getirdi
UN Women (Birleşmiş Milletler Kadın Birimi) Türkiye, sivil toplum ortakları, kadın örgütleri ve uluslararası kuruluşların katılımıyla 23 Eylül’de Ankara’da ‘Sivil Toplum Buluşması: Çokuz ve Biriz’ etkinliğini düzenledi. Avrupa Birliği’nin finansal desteğiyle BM Kadın Birimi Türkiye tarafından Nisan 2021’den bu yana uygulanan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Güçlü Sivil Alan” projesi kapsamında düzenlenen etkinlik, çeşitli oturumlara ve atölyelere ev sahipliği yaptı.
Projenin ilk fazının tamamlanması vesilesiyle gerçekleşen etkinlik, projenin uygulanması süresince BM Kadın Birimi’nin ortaklık yaptığı Türkiye’nin dört bir yanından gelen sivil toplum kurum ve çalışanlarını bir araya getirdi. Etkinlikte, sivil toplumla dayanışmanın ve ortaklıkların önemine vurgu yapıldı. 1 Ekim 2024 tarihi itibarıyla başlayacak olan projenin ikinci fazı üç yıl sürecek.
Sivil Toplum Buluşması’nın ana teması, ünlü feminist Sue Vinson’un “Çokuz ve Biriz” sözünden ilham alınarak oluşturuldu. “Çokuz ve Biriz” aynı zamanda 1995’te Çin’in başkenti Pekin’de düzenlenen 4. Dünya Kadın Konferansının ve sivil toplum forumunun ana temasıydı. Aynı konferansta 189 hükümetin uygulama taahhüdü verdiği Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu da kabul edildi. Kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesi için geliştirilmiş en vizyoner yol haritası olan Pekin Deklarasyonunun 2025 yılında 30’uncu yıldönümü olacak.
“Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun 30. yıldönümüne yaklaşırken, taahhütlerimizi yeniden gözden geçirmeli ve ilerlemeyi sağlamak için harekete geçmeliyiz.”
Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformunun öneminden bahseden BM Kadın Birimi Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova açılış konuşmasında şunları söyledi: “Dünyanın dört bir yanında kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğinde geri adım atılırken, hesap verebilirliğe, kaynaklara ve tüm kadınlar ve kız çocuklarına yönelik taahhütlerin yenilenmesine odaklanmak her zamankinden daha önemli hale geldi. Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun 30. yıldönümüne yaklaşırken, taahhütlerimizi yeniden gözden geçirmeli ve ilerlemeyi sağlamak için harekete geçmeliyiz. BM Kadın Birimi olarak, bu ilerlemenin sağlanmasında önemli bir rol oynayan Türkiye’deki güçlü ve dinamik kadın hareketiyle dayanışma içinde olmaktan gurur duyuyoruz. Sivil toplumla ortaklığımızın bir sonraki aşamasına girerken, toplumsal cinsiyet eşitliği gündemini ileriye taşımak için birlikte çalışma kararlılığımızı sürdürüyoruz. Biz, torunlarımızın değil, kendi yaşamımızda toplumsal cinsiyet eşitliğini görmek isteyen nesiliz.”
“Avrupa Birliği, Türkiye'deki sivil toplumun çalışmalarını desteklemekten gurur duyuyor.”
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonundan Sivil Toplum, Temel Haklar, Yargı ve İçişleri Bölüm Başkanı Jean Barbe de etkinliğin açılış konuşmasını yaptı. Türkiye’deki sivil toplumun öneminden ve AB’nin sivil topluma verdiği destekten bahseden Barbe şunları söyledi: “Sivil toplum, demokrasinin bel kemiğidir. Vatandaşların siyasi süreçlere katılımını teşvik eden sivil toplum, sürdürülebilir kalkınma için vazgeçilmezdir. Avrupa Birliği, Türkiye'deki sivil toplumun çalışmalarını desteklemekten gurur duyuyor. Kadın haklarının ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin ilerletilmesi, hem AB içinde hem de Türkiye gibi ortak ülkelerimizde bizim için en önemli önceliklerden biridir.”
Etkinlik, “Her Katkı Fark Yaratır: Eşitlik ve Kadının Güçlenmesi için Finansman” oturumu ile devam etti. Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfından Ayşe Tek, Kadın Balıkçılar Derneği’nden Huriye Goncuoğlu Bodur, SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Dr. Ayşe Yorgancıoğlu, eşit bir gelecek ve sürdürülebilir kalkınma için sivil toplum kuruluşlarına ve kadın örgütlerine finansal yatırımın önemini vurguladı. BM Kadın Birimi’nden Irmak İnan Çınar’ın moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda katılımcılar, sivil toplumla ortaklıklar kurmanın, dayanışmanın ve ortak emeklerin kelebek etkisiyle çoğalarak daha fazla kadın ve kız çocuğuna dokunmasının önemini vurguladı.
Etkinlikte ayrıca T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığından Şerife Tuna, Anadolu Meralarından Ecem Asma, BM Kadın Birimi Türkiye’den Gülbanu Altunok Dertli’nin konuşmacı olarak katıldığı “Kadın Olmazsa Bu Düzen Dönmez”: Kırsal Alanda ve Tarımsal Üretimde Kadın” oturumunda iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik krizi ile afetler ve bu krizlerin kırsal alanda yaşayan kadınlara etkisi tartışıldı. BM Kadın Birimi Türkiye Program Yöneticisi Ebru Ağduk’un moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda, krizler çağında sürdürülebilir kalkınmanın anlamı, iklim değişikliğine direnç ve onarıcı tarım gibi yöntemlerin önemi konuşuldu. İklim ve biyoçeşitlilik krizi bağlamında dönüşen kırsal alan ve tarımsal üretim biçimleri ekseninde, evde ve tarımsal üretimde üstlendikleri önemli işlere rağmen kırsal alanda yaşayan kadınların ekonomik güçlenmesinin yolları da tartışıldı. BM Kadın Birimi Türkiye’nin yakın zaman önce yayınladığı “Türkiye Kırsalında Kadınlar: Kaynaklara, Hizmetlere ve Karar Alma Süreçlerine Erişimde Karşılaşılan Engeller” adlı yayına referans verilerek, kadınların eğitim, sağlık ve şiddetle mücadele çerçevesindeki hizmetleri kısıtlı oranda kullandıklarına vurgu yapıldı. Araştırmaya göre kırsal alanda yaşayan kadınlar, evde ve tarımsal üretimde önemli roller oynasa da ücretli ve güvenceli istihdama, miras hakkına, çocuk ve yaşlı bakım hizmetlerine erişimde zorluk yaşıyor.
Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu 30. Yıldönümüne yönelik olarak düzenlenen “1995’ten Bugüne Uzanan Yolda Nesiller Arası Diyalog” oturumunda BM Kadın Birimi Ülke Direktör Yardımcısı Zeliha Ünaldı ve Sosyal İklim Derneği’nden Gaye Tuğrulöz konuşmacıydı. Dünyada sürekli değişen gündemin yeni eşitsizlikler yarattığını, iklim krizinin etkileri, dijitalleşme ile ortaya çıkan yeni ayrımcılık biçimleri ve şiddetle mücadelenin önemi vurgulandı. Pekin’den bu yana geçen 30 yılda eşitsizliklerin devam ettiğinin vurgulandığı oturumda, kadın ve kız çocukları başta olmak üzere kimseyi geride bırakmamak için veri üretmenin, veriye dayalı savunuculuk yapmanın ve 30 yıldaki kazanımların ilerletilmesi için politika üretmenin önemine vurgu yapıldı.
Etkinlik aynı zamanda Damla Sandal’ın kolaylaştırıcılığında “Hafızayı İşlemek” adlı nakış atölyesi, Burçin Yalçın ile “Yaratıcı Drama” ve Dilan Bozyel’in anlatımıyla ise “Kadın Gözü” fotoğraf atölyelerine ev sahipliği yaptı.
BM Kadın Birimi hakkında:
BM Kadın Birimi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi alanında faaliyet gösteren bir BM kuruluşudur. Kadınlar ve kız çocukları için küresel bir şampiyon olan BM Kadın Birimi, dünya çapında kadınların ve kız çocuklarının ihtiyaçlarının karşılanmasındaki ilerlemeye ivme kazandırmak amacıyla kurulmuştur. BM Kadın Birimi, BM Üye Devletlerini toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik küresel standartların belirlenmesinde desteklemektedir. Ayrıca bu standartların uygulanması ve dünya çapında kadınların ve kız çocuklarının bunlardan yararlanabilmesi için gerekli yasaları, politikaları, programları ve hizmetleri tasarlamak amacıyla hükümetlerle ve sivil toplumla birlikte çalışmaktadır.
Daha fazla bilgi için: