BM, Türkiye'de Sürdürülebilir Kalkınmayı desteklemek için Ankara'da istişarelere ev sahipliği yaptı
BM kalkınma öncelikleri temalı bir dizi kritik istişare toplantısı düzenledi
Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilciliği geçtiğimiz hafta Ankara'da, BM'nin önümüzdeki yıllardaki kalkınma önceliklerini ülkenin kalkınma öncelikleri doğrultusunda şekillendirmeyi amaçlayan bir dizi kritik istişare toplantısı düzenledi. 2021-2025 BM Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Çerçevesi sona ererken, 2026-2030 için bir sonraki çerçeveyi tasarlama hazırlıkları devam ediyor. Bu istişareler sivil toplum, akademi, özel sektör, emek örgütleri ve diğer ortaklardan 200'e yakın kilit paydaşı 4 ayrı oturumda BM personeli ile bir araya getirdi. Paydaşların değerli ve yenilikçi girdilerinin gelecekteki kalkınma çabalarına rehberlik etmesi amaçlanıyor.
Açılış oturumunda BM Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi istişare toplantılarının kolektif niteliğini vurguladı. Mukim Koordinatör, “Bir boşlukta çalışmıyoruz” dedi. “Başarımız sizin uzmanlığınıza, görüşlerinize ve ortaklar olarak bağlılığınıza dayanıyor. BM'nin bağlam analizi üzerinde birlikte düşünmek ve Türkiye'nin karşı karşıya olduğu zorlukları ve fırsatları gerçekten ele alan bir çerçeveye son şeklini vermek için girdilerinizle bunu geliştirmek istiyoruz” dedi.
Dr. Ahonsi, “Neredeyse yüksek gelirli ülke eşiğinde bir ülke olarak, Kimseyi Geride Bırakmamak ve herkesin kalkınmadan faydalanmasını ve herkesin ülkenin kalkınmasına katkıda bulunacak araçlara ve fırsatlara sahip olmasını sağlamak için yenilenmiş çabalara ihtiyaç var” dedi.
BM Mukim Koordinatörü, çabaların BM ve ortaklarının gerçekten değişim yaratabileceği, diğer alanlara olumlu yansımalarının olabileceği ve farklı alanlar arasındaki sinerjiden en iyi şekilde yararlanılabileceği alanlara odaklanması gerektiğini vurguladı.
İstişareler, önümüzdeki beş yıl boyunca BM'nin Türkiye'deki kalkınma faaliyetleri için yol gösterici belge olarak hizmet edecek olan yeni İşbirliği Çerçevesinin geliştirilmesine yönelik daha geniş bir sürecin parçasını oluşturdu. BM Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Çerçevesi, BM'nin çalışmalarını hükümetin öncelikleri ve başta Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları olmak üzere küresel kalkınma gündemleriyle uyumlu hale getiren en önemli planlama aracı olarak kabul ediliyor.
İstişareler kapsayıcı ve adil sosyal kalkınma, iklim değişikliği, yeşil ve dijital dönüşüm, eşitsizliklerin ele alınması ve fırsatların genişletilmesi gibi kilit alanlara odaklandı. Mukim Koordinatör, BM Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı tarafından dünyanın kalkınma yörüngesinin yanı sıra Türkiye gibi münferit ülkelerin kalkınma yörüngesini de etkileyen beş küresel mega eğilimin altını çizdi: iklim değişikliği, demografik değişimler, kentleşme, dijital teknolojiler ve artan eşitsizlikler.
“Türkiye'nin iklim değişikliğine karşı kırılganlığı, hızlı demografik geçişin etkileri ve hızlı kentleşme önemli zorlukları oluşturuyor. Ancak bunlar aynı zamanda inovasyon ve büyüme için fırsatlar sunuyor” diyen Dr. Ahonsi, BM kuruluşları tarafından yürütülen bağlam analizinden elde edilen temel bulgulara atıfta bulundu.
İstişareler sırasında katılımcılar Kapsayıcı ve Adil Sosyal Kalkınma; Yönetişim ve İnsan Hakları; Yeşil, Dirençli, Kapsayıcı Kalkınma için Ekonomik Dönüşüm ve Gezegenin Korunması ve Dayanıklılığın Güçlendirilmesi başlıklı 4 oturumda mevcut kalkınma zorlukları ve bunlara yönelik önerilen stratejiler hakkındaki görüşlerini paylaştı.
İstişareler sadece bağlam analizini iyileştirmeyi değil, aynı zamanda yeni İşbirliği Çerçevesi için öncelikli alanları belirlemeyi, toplumun tüm kesimlerinin sesini yansıtmasını ve Türkiye'nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşma yönündeki çalışmalarını güçlendirmeyi amaçladı.
BM, çeşitli ortakların ve uzmanların katılımını sağlayarak, bir sonraki BM Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Çerçevesi Türkiye'nin yüksek gelirli bir ülke olma, yeşil ve dijital dönüşümü gerçekleştirme ve refahı eşit bir şekilde genişletme hedeflerini desteklemesini sağlamayı umuyor. Kimseyi geride bırakmamaya vurgu yapan çerçeve, tüm sektörlerde kapsayıcı büyüme ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmeye devam edecektir.
İstişarelerden elde edilen tavsiyelerin, 2026-2030 nihai İşbirliği Çerçevesinin şekillendirilmesine yardımcı olarak ve daha sürdürülebilir, adil ve yeşil bir gelecek için küresel çabalarla uyumlu bir şekilde Türkiye'nin ulusal kalkınma amaçlarına doğru ilerlemesinin önünü açması bekleniyor.