BM Genel Sekreteri yanlış bilgi paylaşımını engellemek amacıyla sosyal medyada dürüstlük çağrısı yaptı
Dijital Platformlarda Bilgi Bütünlüğü başlıklı 8 numaralı Politika Özeti yayınlandı
BM Genel Sekreteri António Guterres dijital platformlarda bilgi bütünlüğünü desteklemek üzere tasarlanan 8 numaralı Politika Özeti'nin lansmanında yaptığı açıklamada, ülkelerin nefret ve yalanların çevrim-içi ortamda yayılmasının neden olduğu "ciddi küresel zararı" ele almaları gerektiğini söyledi.
Guterres, üretken yapay zekanın hızlı gelişiminin yarattığı potansiyel tehdide ilişkin alarm ile beraber, çevrim-içi nefret söyleminin yanı sıra yanlış bilginin yayılmasını sağlayan dijital teknolojilerin halihazırda verdiği zarara da dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti.
Genel Sekreter, politika özetinin giriş bölümüne "Umudum, bilgi bütünlüğünü güçlendirmeye yönelik eylemlere rehberlik edecek bir altın standart sağlamasıdır" diye yazdı.
Birleştirme ve bölme
Sosyal medya platformları, arama motorları ve mesajlaşma uygulamalarını içeren dijital platformlar, sadece Facebook'un yaklaşık üç milyar kullanıcısı ile gezegenin dört bir yanındaki milyarlarca insanı birbirine bağlıyor.
Kriz ve mücadele zamanlarında toplulukları desteklemekten, ırksal adalet ve cinsiyet eşitliği için küresel hareketleri harekete geçirmeye yardımcı olmaya kadar pek çok fayda sağladılar. Aynı zamanda BM tarafından, sağlıklı bir gezegende barış, haysiyet ve insan hakları arayışında dünya çapında insanların katılımını sağlamak için de kullanılıyorlar.
Ancak aynı dijital platformlar bilimi yıkmak, dezenformasyon ve nefret yaymak, çatışmaları körüklemek, demokrasi ve insan haklarını tehdit etmek ve halk sağlığı ve iklim eylemlerini baltalamak için kötüye de kullanılıyor.
Guterres bu platformlarda BM'nin barışı koruma misyonlarından ve insani yardım operasyonlarından bazılarının hedef alındığını ve bu nedenle çalışmaların daha da tehlikeli hale geldiğini ifade etti.
Aldatıcı, tehlikeli ve ölümcül
Yanlış bilgi, dezenformasyon ve nefret söylemi birbiriyle ilişkili ve örtüşen olgular olmakla birlikte, aslında birbirinden farklı kavramlar.
Nefret söylemi, ırk, renk, din, etnik köken, milliyet veya benzer gerekçelerle bir gruba veya kişiye karşı küfürlü veya tehditkar bir dil kullanılması anlamına geliyor.
Yanlış bilgi ve dezenformasyon arasındaki farkı ise niyet olulturuyor. Ancak bu ayrımı belirlemek oldukça zor olabilir. Genel olarak, yanlış bilgilendirme yanlış bilginin kasıtsız olarak yayılması anlamına gelirken, dezenformasyon yanlış bilginin kastılı yayılması anlamına geliyor.
Ne olursa olsun, hepsinin tehlikeli ve hatta ölümcül olduğu kanıtlanmış durumda.
Raporda, "Geleneksel medya çatışma bölgelerindeki çoğu insan için önemli bir haber kaynağı olmaya devam ederken, dijital platformlarda yayılan nefret de şiddeti tetikledi ve körükledi" deniyor. "Bazı dijital platformlar, Ukrayna'da devam eden savaş da dahil olmak üzere, çatışmalardaki rolleri nedeniyle eleştirilere maruz kalmış durumda"
Daha güvenli dijital alan
Bu tehdit karşısında Genel Sekreter, dijital alanı daha güvenli ve kapsayıcı hale getirmek ve aynı zamanda insan haklarını korumak için uluslararası eylem çağrısında bulunuyor.
Konuyla ilgili yapıcı müdahaleler büyük ölçüde eksik kalmış durumda. Bazı teknoloji şirketleri, platformlarının şiddet ve nefretin yayılmasına katkıda bulunmasını önlemek için çok az şey yaparken, Hükümetler bazen herhangi bir yasal dayanağı olmayan ve insan haklarını ihlal eden internet kapatmaları ve yasakları da dahil olmak üzere sert önlemlere başvuruyorlar.
Kurallar
Rapor, dijital platformlarda bilgi bütünlüğüne yönelik kuralları orataya koyarak küresel eylem için bir çerçeve ortaya koyuyor ve ifade ve bilgi özgürlüğüne dair hakları korumanın ana hatlarını çiziyor.
İnsan haklarına saygı, bağımsız medyanın desteklenmesi, şeffaflığın arttırılması, kullanıcıların güçlendirilmesi ve araştırma ve veri erişiminin güçlendirilmesini içeren ilkeler üzerine inşa edilecek bir sistem öneriyor.
Guterres şu tavsiyelere de yer veriyor:
- Hükümetler, teknoloji şirketleri ve diğer paydaşlar dezenformasyon ve nefret söylemini herhangi bir amaçla kullanmaktan, desteklemekten ya da yaymaktan kaçınmalılar.
- Hükümetler gazetecileri korumalı ve özgür, bağımsız ve çoğulcu bir medya ortamını garanti etmeliler.
- Dijital platformlar tüm ürünlerinde güvenlik ve mahremiyeti sağlamalı, politikaların ve kaynakların ülkeler ve diller arasında tutarlı bir şekilde uygulanmasını temin etmeli.
- Tüm paydaşlar, tüm yapay zeka uygulamalarının güvenli, emniyetli, sorumlu ve etik olmasını ve insan hakları yükümlülüklerine uymasını sağlamak için acil ve ivedi önlemler almalılar.
- Reklam verenler ve dijital platformlar, reklamların çevrimiçi yanlış bilgi veya dezenformasyon veya nefret söyleminin yanına yerleştirilmemesini ve dezenformasyon içeren reklamların tanıtılmamasını sağlamalılar.
Ortak geleceğimiz
Bu politika özeti, Genel Sekreter'in gelecekteki küresel işbirliği ve çok taraflı eylem için bir vizyon ortaya koyan 2021 raporu Ortak Gündemimiz'de yer alan önerilere dayanan 11 raporluk bir serinin sonuncusunu oluşturuyor.
Bu raporların, 2030 yılına kadar Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na (SKA) ulaşma yolunda orta noktaya gelinmesiyle toplanacak olan Eylül ayındaki SKA Zirvesi ve gelecek yıl yapılacak Gelecek Zirvesi öncesinde yapılacak tartışmalara bilgi sağlaması amaçlanıyor.