Dilay Duman: “Afetlerde gönüllülük oldukça zor, kadınları desteklemek ise çok kıymetlidir”
Deprem bölgesinde gönüllü çalışan Dilay Duman anlatıyor.
Afet durumlarında gönüllülük deneyimi olan 34 yaşındaki Dilan Duman, “Afet durumlarında kadınların ve kız çocuklarının özel ihtiyaçlarının genellikle karşılanmaması veya dikkate alınmaması çok üzücü” diyor. Depremlerin ardından ekiplerini sahada görevlendiren sivil toplum kuruluşu Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın gönüllülerinden biri olan Duman, yıkıcı bir depremin ardından gönüllü olmanın nasıl bir his olduğunu ve sahadaki gözlemlerini paylaşıyor.
“Sabah 04:17’de Mersin’den depremin sarsıntısını hissettim. Birkaç dakika içinde, Türkiye’nin Güneydoğusundaki memleketim Hatay’da büyük bir deprem olduğunu öğrendim. Abim, annem ve arkadaşlarım oradaydı. Onlara saatlerce ulaşamadım. Hayatımın en uzun gecesiydi.
Sabah aileme ve arkadaşlarımın yanına gitmek için Hatay’a doğru yola çıktım. Şehre vardığımda hiçbir şeyin hatırladığım gibi olmadığını gördüm. Büyüdüğüm, çocukluğumun geçtiği sokaklar tamamen yıkılmıştı. Arkadaşlarımın ve ailelerinin yaşadığı sokakları veya binaları bile tanıyamadım. Ailem güvendeydi ama ben iki gün boyunca ne yapacağımı, nasıl yardım edeceğimi bilemeden, yıkılmış binaların ve enkazın arasında dolaşarak sevdiklerimi aramaya devam ettim. Çok üzücüydü.
Deprem, orman yangını gibi afetlerde deneyimi olan bir gönüllüyüm. 2008 yılında Toplum Gönüllüleri Vakfı’na (TOG) gönüllü olarak katıldım. Gönüllüğe ek olarak Mersin’de bir sivil toplum kuruluşunda uzman olarak çalışıyorum.
Doğal afetler kaotiktir ve afet sırasında gönüllülük oldukça zordur. Zorlu bir ortamda ihtiyaç sahiplerine ulaşmanız ve doğru kararları hızla almanız gerekir. Herhangi bir beklentiniz olmadan gönüllü olarak çalışmanız ve arama kurtarma yapan uzman ekiplere destek vermeniz gerekir. Yerde uyursunuz, bir paket bisküviyi 10 kişiyle paylaşırsınız ve bir hafta boyunca banyo yapmayabilirsiniz. Zor şartlara rağmen diğer gönüllü arkadaşlarınızla birlikte insanlara, özellikle de kadınlara ve kız çocuklarına destek olmak çok kıymetlidir.
Depremlerin ardından Hatay’da bir depoda gönüllü olarak çalışmaya başladım. Burada ihtiyaç sahiplerine temel malzemeleri paketliyor ve dağıtıyorduk. Genelde erkekler eşleri, anneleri veya kız çocukları için hijyenik ped veya iç çamaşırı istemekten çok utanırlar. Bir gün bir erkeğin ‘kadınların kullandığı şey’den istediğini duydum. Hepimiz hijyenik ped istediğini anladık.
Bu olaydan sonra koli içeriklerini her ailenin özel ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde hazırlamamız gerektiğini fark ettik. Adet döngüsünde olup olmadıklarını anlamak için kadın ve kız çocuklarının yaşlarını ve ailede kaç kadın ve kız çocuğu olduğunu sormaya başladık. Bebek bezi ve mamaya ihtiyaçları olup olmadığını öğrenmek için ailede küçük çocuk olup olmadığını öğrenmeye çalıştık. Ancak, bazı kadınların bazı özel sorunlarını veya ihtiyaçlarını eşleriyle paylaşamadıklarını biliyorduk. Anneler de oğullarına örneğin idrar kaçırma ile ilgili sorunlarından bahsetmiyor. Bu nedenle kadın gönüllülerin sahada olması, kadınlara ulaşması ve onların ihtiyaçlarını onlardan öğrenmesi çok önemli.
Ben de sahada depremden etkilenen kadınlarla konuşan gönüllülerden biriydim. Çadırlarda kadınların, kız çocuklarının, emziren annelerin ve çocukların mahremiyetlerini korumak için özel alanlara ihtiyaçları olduğunu gördüm. Kadınların kendilerine ait, bebeklerini emzirebilecekleri, kıyafetlerini değiştirebilecekleri ve mensturasyon dönemlerini geçirebilecekleri alanlara ihtiyaçları var.
Afetler sırasında kadın ve kız çocuklarının özel ve farklı ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Kadınlar ailelerine destek olmaya ve aynı zamanda kendilerine de bakmaya çalışıyorlar. Toplumsal cinsiyet ve kültürel normlar yüzünden hayatları daha zor hale gelebiliyor. Kadınları ve kız çocuklarının seslerini yükseltmelerine yardımcı olarak güçlenmelerine destek olmamız gerekiyor.
Gönüllüler olarak, koşullar ne olursa olsun kadınları, kız çocuklarını ve ailelerinin her zaman yanındayız ve olmaya devam edeceğiz.”
Toplum Gönüllüleri Vakfı, UN Women tarafından Avrupa Birliği’nin finansal desteğiyle uygulanan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Güçlü Sivil Alan” projesi kapsamında gençlerin toplumsal cinsiyet eşitliği alanında farkındalığını artırmayı ve değişim liderleri olarak kendi projelerini geliştirmelerine rehberlik etmeyi amaçlayan bir programı hayata geçiriyor.
Depremden etkilenen kadınlara, kız çocuklarına ve ailelerine destek olmak isterseniz linkteki Bağış Yap’a tıklayarak UN Women’ın çalışmalarına destek olabilirsiniz.