Şerife Kavak: “Travmaları iyileştirmek için kadınların ve çocukların özel ihtiyaçlarına odaklanmalıyız”
Depremden kurtulan psikolog, deprem bölgesindeki kadın ve kız çocuklarına destek olmak için KAMER Vakfı'nda gönüllü olarak çalışıyor
Diyarbakırlı bir psikolog olan Şerife Kavak (29), depremden kurtulan ve bölgede aktif olarak çalışan kadınlardan biri. UN Women ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen KAMER Vakfı’nın “Biz de Varız” projesi kapsamında, depremden etkilenen kadın ve kız çocuklarına gönüllü psikolojik destek veriyor. Depreme tanık olmanın insanları derinden etkilediğini söyleyen Kavak, ihtiyacı olan kadın ve çocuklara yardım etmek için var gücüyle çalışıyor.
“Ben asırlardır birçok medeniyete, inanca ve kültüre ev sahipliği yapmış olan Diyarbakır’da doğdum. Burada doğmak ve büyümek, karakterimi şekillendirdi ve psikolog olmamda etkili oldu. Toplulukların, kültürlerin ve geleneklerin toplum psikolojisini nasıl etkilediğini keşfetmek çok ilgimi çekiyor.
Mersin’de bir üniversiteden mezun oldum. Öğrenciyken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde Suriye’den gelen kadın ve kız çocuklarının misafir olduğu merkezde gönüllü olarak çalıştım. Bir grup psikoloğun süpervizörlüğünde savaştan etkilenen ve travma yaşayan çocuklar ve aileleriyle çalışma fırsatı buldum. Mezun olduktan sonra bir rehabilitasyon merkezinde öğrenme güçlüğü çeken çocuklarla çalışmaya devam ettim.
Şu anda Diyarbakır’da yaşıyorum. KAMER Vakfı tarafından oluşturulan psikologlar ağının bir üyesiyim. Şu anda bu ağ, depremden etkilenen kadınlara destek veriyor. KAMER’in “Biz de Varız” projesi sayesinde kadınlara ücretsiz olarak psikolojik destek sağlıyoruz.
Doğal afetlerde, savaşlarda ve çatışmalarda kadınlar ve çocuklar eşitsizlikleri ve zorlukları farklı bir şekilde deneyimliyor. Deprem bölgesinde erkeklerin insani yardıma ulaşmada kadın ve çocuklara göre daha rahat olduklarını gözlemliyorum. Kadınlar ve çocuklar için hizmetlere erişmek ve ihtiyaçları olan malzemelere ulaşmak daha zor olabiliyor. Kadınların ve kız çocuklarının hijyen ürünlerine, hijyenik pedlere ve iç çamaşırlarına ihtiyaçları var. Annelerin bebek bezine, mamaya ihtiyacı var. Hijyen ve mahremiyet sebebiyle kadınlar ve kız çocukları için tuvalete erişim daha da zor olabiliyor.
Akıl sağlığına gelince, afetlerden kadınlar psikolojik olarak daha farklı etkileniyor. Sahada, kadınların evsiz kalmanın, aileleri ve çocukları için güvenli bir alan yaratamamanın kendileri için çok zor olduğunu söylediklerini duyuyorum. Özellikle ailesini kaybeden çocuklar güven duygusunu kaybetti. Psikologlar olarak kadınların ve çocukların travmalarını iyileştirmelerine yardımcı olmak için onların özel ihtiyaçlarına odaklanmalı ve onlara yönelik programlar hazırlamamız gerekiyor.
Ben de bir depremzedeyim. Evim hasar gördü. Çocukluğumun geçtiği mahallede birçok ev ağır hasar gördü ve birçok ev boşaltıldı. Tüm bunlara tanık olmak hayatın bitebileceğini ve sevdiklerinizi bir anda kaybedebileceğinizi bana bir kez daha hatırlattı. Bu deneyim insanları derinden etkileyerek endişe ve strese neden oluyor ama aynı zamanda bana ilerlemek ve ihtiyacı olanlara yardım etmek için güç veriyor.
Psikolog olarak, bu tarz afetlerden sonra yasımızı kabullenmemiz ve duygularımızı yaşamamız gerektiğine inanıyorum. Sosyal bağlantılar, dayanışma ve deneyimleri paylaşmak, travmalardan iyileşmemize yardımcı olacak. Ben de kendi şehrimde, duygularıyla ve travmalarıyla başa çıkmakta zorlanan kadınlara, çocuklara, insanlara yardımcı olmaya çalışıyorum.”
KAMER Vakfı’nın “Biz de Varız” projesi, UN Women tarafından Avrupa Birliği’nin finansal desteğiyle uygulanan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Güçlü Sivil Alan” projesi kapsamında destekleniyor.
Depremden etkilenen kadınlara, kız çocuklarına ve ailelerine destek olmak isterseniz linke tıklayabilirsiniz: https://donate.unwomen.org/tr/earthquakes-turkiye