BM ajansları Türk buğdayı için güçlerini birleştirdi
FAO, IFAD ve WFP Türkiye’nin daha sürdürülebilir bir buğday üretimi için sektörel analiz ve dayanıklı bir gıda sisteminin oluşturulması amacıyla harekete geçti.
Önce Covid19 pandemisi, ardından Rusya Ukrayna savaşı, gıda ve tarımın hem ülkeler hem de küresel düzeyde ne derece stratejik olduğunu ortaya koydu. Ülkeler, gıda krizi yaşamamak ve ulusal güvenliklerini tahkim edebilmek için gıda ve tarımda sürdürülebilir üretim ve tarımsal faaliyetlere öncelik veriyor. Bu tarımsal ürünlerin başında da buğday geliyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu ve Dünya Gıda Programı (WFP) güçlerini birleştirdi, Türkiye’nin daha sürdürülebilir bir buğday üretimi için sektörel analizi ve dayanıklı bir gıda sisteminin oluşturulması amacıyla harekete geçti. Tarım ve Orman Bakanlığı ile ortaklaşa yürütülen projenin ilk yönlendirme toplantısının açılışında konuşan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, son 3 yıldır pandemi, bölgesel ve yerel krizler ve Rusya Ukrayna savaşının küresel buğday üretimi ve tedarik zincirine etkilerine dikkat çekti. Türkiye’nin hem üretim hem ticaret anlamında buğday konusunda önemli bir küresel oyuncu olduğunu belirten Gutu, projeyle Türk Buğday sektörünün keskin ve net bir fotoğrafının çekileceğini ve ortaya çıkacak bu fotoğrafın buğday sektörünün daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir üretime kavuşmasını sağlayacak bir yol haritasına dönüştürüleceğini belirtti. Proje kapsamında Türkiye’nin buğday üretiminin yüzde 85’ini gerçekleştiren bölgelerde saha çalışmaları ve anketlerin yapıldığını ifade eden Gutu, çalışmanın sonucunda Türkiye’nin daha güçlü ve verimli bir buğday sektörüne sahip olacağına inancını vurguladı.
Dünya Gıda Programı (WFP) Türkiye Ülke Direktörü Parvathy Ramaswami de açılış konuşmasında, Türkiye’deki görevine bu projenin tam ortasındayken başladığını belirterek, Türkiye’nin küresel ve bölgesel buğday ticaretindeki rolünün önemine işaret eetti ve “Türkiye, hem üretim, ticaret hem de lojistik ağlarındaki önemi giderek daha büyüyen bir ülke haline geliyor. Bu proje sektörel, ticari ve insani koşulların geliştirilmesi anlamında da çok önemli” dedi.
Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) Proğram Sorumlusu Taylan Kıymaz da konuşmasında buğdayın Türkiye’nin en önemli ürünlerinin başında ve yemek kültürünün de tam ortasında yer aldığını ifade etti. Projenin hem kültürel hem de ekonomik çerçevesini anlatan Kıymaz, proje kapsamında özellikle kadın tarım çalışanlarının sosyo-ekonomik profilinin ve sıkıntılarının ve çözüm yollarının da belirlenebilecek olmasının önemine işaret etti.
BM Türkiye Mukim Koordinatörü Alvaro Rodrigez de konuşmasında projenin birden fazla BM ajansının ortak çalışması olmasına dikkat çekti. Birçok BM ajansı ve Türkiye hükümetini bir araya getiren bu önemli proje için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullanan Rodrigez şöyle devam etti: “Bu proje BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan açlıkla mücadele, sorumlu üretim ve tüketim, İklim krizinin etkileri ile mücadele gibi maddelerini direkt olarak kapsıyor. Ve ayrıca gelecek için sık sık uyarısını yaptığımız gıda güvenliğini sağlamak için gıda sistemlerinin dönüşümü konusunda da oldukça iddialı bir adım olarak dikkat çekiyor.”
Tarım ve Orman Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Volkan Güngören de ekmeğin Türk toplumu için kutsal sayılan birkaç unsurdan biri olduğunu ifade ederek “Ulusal kültürümüz açısından da ekmek ile ilgili yürüttüğümüz bu proje gerçekten değerli ve önemli bizim açımızdan. Gıda sistemlerinin dönüşümü sadece yerel değil küresel olarak da ileri düzeyde işbirliği gerektiriyor. Biz bu projenin başarılı bir örnek olacağına inanıyoruz. Bakanlık olarak üretim, ve tedarik zincirini sağlamlaştıracak bu projenin başarısı için üzerimize düşeni yapacağımızı beyan ediyoruz. Proje sektörün temellerini sağlamlaştırmanın yanı sıra yeni yatırım alanları açısından da ön açıcı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Açılış konuşmalarının ardından FAO ekibinden Prof. Dr. Erdoğan Güneş bir sunum yaparak projenin amacını ve hedeflerini anlattı. Proje kapsamında şu ana kadar yapılan çalışmaları da aktaran Güneş, saha çalışmalarından bazı ayrıntıları da paylaştı.
Dünya Gıda Programı’ndan Philipp Randall ise projede odaklanılması gereken noktaların başında Türkiye’nin buğday üretimindeki dalgalanmaların nedenlerinin bulunduğunu söyleyerek buğday piyasasının tüketimden çok üretim kapasitesinden etkilendiğini ve fiyatların oluşmasında üretim miktarının daha büyük rol oynadığına dikkat çekti.
FAO Tarım uzmanı ve projenin de yönetici uzmanı olan Fazıl Düşünceli projede yapılan ve ortaya konacak tüm verilerin tamamen bilimsel metotlar kullanılarak sahada çalışmalarıyla üretildiğini belirtti. Projede şu ana kadar yapılan çalışmalarda izlenen yolu anlatan Düşünceli, sektör temsilcilerinin, üreticilerin ve kamu luruluşlarının bu çalışmalara verdikleri katkıların önemine dikkat çekti.
FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık da, projeye destek veren herkese teşekkür ederek “Bu projeyle ortaya çıkacak raporla önümüzü görebildiğimiz çok net bir yol harita çıkacağına inanıyorum. Yola çıkarken de küçük adımlarla başlayıp yolumuzu büyütelim demiştik, sonuçlar tam da bu amacımız ve hedefimize doğru ilerlediğimizi gösteriyor” diye konuştu.
Covid19 pandemisi, iklim krizinin etkileri ve Rusya - Ukrayna arasındaki savaş ile buğday ve ekmek başta olmak üzere tüm buğday ürünlerinin, yerel ve küresel olarak stratejik önemi daha da arttı. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Ortak Fonu Kalkınma Acil Durum Modalitesi kapsamında küresel buğday üretim ve ticaretinin önemli bir aktörü olan Türkiye’nin buğday sektörünün bir analizinin yapılması ve daha dayanıklık bir gıda sisteminin oluşturulmasına yönelik olarak ‘Türk Buğday Sektörü İçin Tedarik Zinciri Analizi: Dayanıklı Bir Gıda Sisteminin Oluşturulması’ projesi hayata geçirildi. BM Sürdürülebilir Kalkınma Ortak Fonu tarafından finanse edilen ve FAO, WFP ve IFAD ile ortak geliştirilen proje Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığı ile ortaklaşa yürütülüyor. Proje kapsamında buğday sektörünün bileşenleri ile saha görüşmeleri sonucunda hazırlanacak rapor ile sektörün tam durum fotoğrafı çekilecek, hazırlanacak raporun yanı sıra yapılacak politika önerilerinin ışığında sektörün daha dayanıklı hale gelebilmesi için de yol haritası hazırlanacak.