Röportaj: “Eşitliğe duyarlı bütçeleme evde başlar”
Doç. Dr. Emel Memiş, makro-ekonomi, toplumsal cinsiyet, karşılıksız emek ve kadın yoksulluğu odağında çalışmalarda bulundu
Doç. Dr. Emel Memiş, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri'nde makro-ekonomi, toplumsal cinsiyet, karşılıksız emek ve kadın yoksulluğu odağında çalışmalarda bulundu. Memiş, eşitliğe duyarlı bütçelemenin iyi anlaşılmasını ve uygulanmasını sağlamak için kamu kurumları, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışıyor. BM Kadın Birimi ve Avrupa Birliği tarafından ortaklaşa finanse edilen Türkiye'de Kadın Erkek Eşitliğine Duyarlı Planlama ve Bütçelemenin Uygulanması projesine teknik destek sağlayan Memiş, eşitliğe duyarlı bütçelemenin neden opsiyon değil uygulanması gereken bir zorunluluk olduğunu açıklıyor.
Bütçelemeyi kadın-erkek eşitliğine duyarlı hale getirmek ne anlama geliyor?
Standart bir hanenin bütçesini düşünün. Hanehalkı bütçesinin önemli bir kısmı, çoğunlukla ücret karşılığı olmayan işlerle uğraşan kadınların yükünü azaltıyor mu? Yoksa bütçenin en büyük kısmı erkeklerin fayda gördüğü alanlara mı gidiyor? Temel soru paranın nereye harcandığı ve bu harcamada hanehalkı üyelerinin farklılaşan ihtiyaçlarının dikkate alınıp alınmadığı.
Kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçeleme evde başlar. Hanehalkı gelirine kimin ne kadar katkıda bulunduğu, hane içindeki güç dağılımını etkiler. İki kişinin çalıştığı bir hanede kadın olmak ile sadece bir kişinin çalıştığı bir hanede kadın olmanın çok farklı ekonomik ve sosyal sonuçları vardır. Örneğin kadınlar, evde tek kişinin çalışması durumunda toplumsal baskılar nedeniyle kendi ihtiyaçlarını karşılayamayabilir ve toplumda istedikleri gibi hareket edemeyebilirler.
“Kadın-erkek eşitliğine duyarlı bütçeleme” terimi neden kulağa bu kadar karmaşık geliyor?
Belki de Türkiye'de bunu yeni yeni anlamaya başladığımız için kulağa karmaşık geliyor olabilir. Kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçeleme üst düzey toplantıların yapıldığı masalarda konuşulmaya başlayınca daha fazla insanın radarına girecek. Kadınlar, kamu bütçesinin neresinde olduklarını ve bütçeler planlanırken ihtiyaçlarının dikkate alınıp alınmadığını kendilerine sormalıdır. Aynı şekilde farklı ihtiyaç, talep ve sorunlarına yönelik yeterli bütçe ayrılıp ayrılmadığını da sormalıdırlar. Örneğin, bütçe, iki çocuklu bekar bir kadının yararlanabileceği şekilde tasarlandı mı? Ekonomik kriz veya pandemi gibi bir sağlık krizinde kadınların karşılaştıkları sorunların çözümünde kamu kaynaklarıyla alınan önlemler yeterince faydalı oldu mu? Bütçeleme kapsayıcı süreçlerle yapılmalıdır ve eşitliğe duyarlı bütçeleme bunun için bir araçtır.
Sizce neden kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçeleme süreçlerini benimsemeliyiz?
Kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçelemenin kritik önemi, ulusal ve küresel düzeyde yasalar, belgeler ve stratejik planlar dahilinde kadın erkek eşitliği hedeflerine ulaşılmasına yardımcı olmasıdır. Bu yönüyle kadın erkek eşitliğinin yaygınlaştırılmasını destekler.
Küresel kadın hareketinin haklar ve statü açısından elde edilebileceklerinin hala gerisinde kalmasının nedeni bütçe eksikliğidir. Daha fazla ülkenin eşitliğe duyarlı bütçelemeyi taahhüt etmesi ve bunu süreçlerine entegre etmesi henüz yeni bir gelişme. Kadın erkek eşitliği konularını politika sahnelerine taşımak önemli, çünkü bu şekilde eşitliğe duyarlı bütçeleme politika yapıcıların ilgilendiği konulardan biri haline gelir.
Kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçelemeyi uygularken karşılaşabileceğimiz zorluklar ve olası çözümler nelerdir?
Öncelikle kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçelemenin hem ulusal hem de küresel anlamda siyasi aktörler tarafından tam anlamıyla kabul görmesi gerekir. Ekonomide makro düzeydeki politikaların cinsiyetten bağımsız olduğu varsayımı vardır. Ana engel budur. İkinci olarak, kadın erkek eşitsizliği ile ilgili farkındalık ve bütçeleme süreci ve bunun gerçek hayatta nasıl uygulandığı birbirinden bağımsız düşünülmemeli. Yani günün sonunda uzmanlar, kamu görevlileri ve sürecin parçası olan tüm aktörlerin kadın erkek eşitliği görev alanına dahil edilmesi gerekir.
Kadın erkek eşitliğine duyarlı uygulamaların çok çeşitli yolları vardır. En temelde bütçeleme belgeleriyle başlayabiliriz ve biz Türkiye'de uyguladığımız kadın erkek eşitliğine duyarlı planlama ve bütçeleme projemizde de bunu yapıyoruz. Bakanlıklardan ve diğer merkezi ve yerel kamu kurumlarından üst düzey yetkililerle yakın bir şekilde çalışıyoruz. Onlara eşitliğe duyarlı bütçeleme konusunda eğitimler veriyor ve öğrendiklerini kendi alanlarında uygulamaya teşvik ediyoruz.
Özel sektörde kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçeleme uygulanmasını nasıl ileri seviyeye getirebiliriz?
Eğer şirketin kadın erkek eşitliği taahhütleri varsa, eşitliğe duyarlı bütçeleme bu şirketler için iyi bir araç olabilir. Bu şekilde sadece çalışanların performansları artmakla kalmaz, aynı zamanda şirketin piyasadaki prestiji ve olumlu imajı artmaya devam eder. Küresel olarak özel sektörün sorumluluk alması gereken alanlar geçmişe kıyasla arttı. Kamu ve özel sektör ortaklıklarının daha sık olması, şirketlerin sürdürülebilirlik konularına önem vermesine neden oldu. Kamunun yaptığı seçimler, hangi şirketlerle çalışmayı tercih ettiği, bu şirketlerin kadın erkek eşitliği stratejilerine ve uygulamalarına sahip olup olmadığı da çok önemli. Özel sektörün eşitliğe duyarlı hale gelmesi için buna teşvik edilmesi, eşitlik perspektifinin toplumun tüm kesimlerine yayılmasını kolaylaştırır.