Çatışmalar, COVID ve iklim krizi küresel amaçları tehlikeye atıyor
BM raporuna göre, kesişen küresel krizler 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacını (SKA) tehdit ediyor
BM raporuna göre, kesişen küresel krizler 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacını (SKA) tehdit ediyor ve küresel seviyede gıda tedariğini, sağlığı, eğitimi ve güvenliği etkiliyor.
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları 2022 Raporu, BM Genel Merkezinde 7 Temmuz'da düzenlenen toplantıyla açıklandı. Rapor artan çatışmaların, devam eden COVID-19 salgınının ve uzun vadeli iklim krizinin bir araya gelmesinin, salgın öncesi tahminlere kıyasla bu yıl 75 ila 95 milyon ilave insanı aşırı yoksulluğa itebileceğini ortaya koyuyor..
BM Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi (DESA) Başkanı Liu Zhenmin, “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının yol haritası açık. Krizlerin etkisi, bağlantılı olduklarında daha da artar, aynı durum çözümler için de geçerlidir” dedi.
COVID-19
Salgın, ülkelerin iddialı küresel amaçlara ulaşma çabalarını baltaladı. Etkisi de henüz geçmiş değil.
Rapora göre, doğrudan ve dolaylı olarak koronavirüse atfedilebilen ölümler, geçen yılın sonunda 15 milyona ulaştı. Salgın yoksulluğun azaltılmasında dört yıldan fazla bir süredir kaydedilen ilerlemenin yanı sıra temel sağlık hizmetlerini de ciddi şekilde kesintiye uğrattı. Sağlıklı ve kaliteli yaşamı kapsayan SKA 3'te zor kazanılan ilerleme sekteye uğradı.
Ayrıca, 2020'den bu yana yaklaşık 147 milyon öğrenci yüz yüze eğitim imkanından tam olarak yararlanamadı.
İklim acil durumu
Bu arada dünya, milyarlarca insanın küresel ısınmanın ve giderek artan aşırı hava olaylarının sonuçlarına maruz kaldığı bir iklim felaketinin eşiğinde bulunuyor.
Enerji kaynaklı karbondioksit emisyonları geçen yıl yüzde altı artarak şimdiye kadarki en yüksek seviyelerine ulaştı. Böylece salgın kaynaklı düşüşler tamamen ortadan kalkmış oldu.
İklim değişikliğinin en kötü etkilerinden korunmak için, küresel sera gazı emisyonlarının 2025'ten önce zirveye çıkması ve ardından 2030'a kadar yüzde 43 azalması ve 2050'de net sıfıra erişmesi gerekiyor.
Bunu rağmen, iklim eylemine yönelik mevcut gönüllü ulusal taahhütler (NDC'ler) uyarınca sera gazı emisyonlarının önümüzdeki on yılda yaklaşık yüzde 14 artması bekleniyor.
Bu yıl, okyanuslara tahminen 17 milyon ton plastik karıştı. Bu rakamın 2040 yılına kadar iki veya üç katına çıkması bekleniyor.
Ukrayna
Raporda, Ukrayna savaşının, modern zamanların en büyük mülteci krizlerinden birini yarattığı belirtiliyor.
Mayıs ayı itibarıyla 100 milyondan fazla insan zorla yerinden edildi. Sadece Ukrayna'da bu rakam yaklaşık 11,5 milyonu buldu.
Kriz, ayrıca gıda, yakıt ve gübre fiyatlarının fırlamasına, tedarik zincirlerinin ve küresel ticaretin daha da aksatmasına, finansal piyasaların alt üst olmasına yol açtı ve küresel gıda güvenliği ve yardım akışlarını tehdit eder hal aldı.
En kırılgan gruplar
İşlerini kaybeden ve evde daha fazla iş yükü altında kalan kadınlar da dahil olmak üzere, en savunmasız ülkeler ve gruplar bu gelişmelerden orantısız bir şekilde etkileniyor.
Salgın ayrıca, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin artmasını da tetikledi.
En az gelişmiş ülkeler, zayıf ekonomik büyüme, artan enflasyon, büyük tedarik zinciri kesintileri ve sürdürülemez borçlar ile mücadele ediyor.
Raporda, düşük gelirli ülkelerde toplam kamu ve kamu garantili borçların ihracata oranının 2011'de ortalama yüzde 3,1 iken 2020 yüzde 8,8'e yükseldiği belirtiliyor.
Çözüm SKA hedeflerinde daha hızlı ilerlemek
Raporada, dünyaya en savunmasız kesimlerine yardım etme taahhütünü yerine getirme ve 2030 yılına kadar anlamlı bir ilerleme için SKA'ları kurtarma çabalarını hayat geçirme çağrısı yapılıyor.
Raporda ülkelerin krizden daha güçlü çıkmaları ve ileride karşılaşılacak muhtemel krizlere daha hazırlıklı olmaları için hem ulusal hükümetlere hem de uluslararası topluma daha iyi bir finansman veri sistemi ve bilgi altyapısı oluşturma çağrısı yapılıyor.
Raporda, sosyal koruma sistemlerinin güçlendirilmesi, kamu hizmetlerinin iyileştirmesi ve temiz enerjiye yatırım yapılması için harekete geçildiğinde, artan eşitsizliklerin, çevresel bozulmanın ve iklim değişikliğinin temel nedenlerine de çare bulunması yolunda ilerleme sağlanacağı vurgulanıyor.