FAO’nun Türkiye’deki programı geçici koruma altındaki Suriyelilerin dayanıklılık kazanmasına yardımcı oluyor
FAO’nun Tarım ve Orman Bakanlığı ve UNHCR ile iş birliği içinde, ekmekçilik becerileri üzerine mesleki eğitim programı istihdamı hedefliyor.
Sebze yetiştirmek için geçici barınma merkezine yakın küçük bir tarım arazisi kiralayan İbrahim Maoruf diğerlerine ilham kaynağı oldu. “Türkiye’de hayatıma sıfırdan başladım. FAO’ya bana bu fırsatı verdiği için çok teşekkür ederim, artık kendi işimi yapabiliyorum ve geleceğimi inşa ediyorum.” dedi.
FAO’nun Tarım ve Orman Bakanlığı ve UNHCR ile iş birliği içinde, ekmekçilik becerileri üzerine sunduğu bir diğer mesleki eğitim programı, geçici koruma altındaki Suriyelileri ve Türkler için istihdam olanakları sağlamayı hedefliyor. Katılımcılar arasında dört çocuk annesi Türkan Demiröz de yer alıyor.
“Yemek yapmak için çok istekliyim. Bu eğitimden çok şey öğreniyorum ve kendime güveniyorum. Bir pastanem olmasını çok isterim. Burada aldığım eğitimle bunu gerçekleştirebilirim. Çalışırken arkadaş edinme şansım da oldu” dedi.
2017 yılından bu yana “İstihdam Olanakları Vasıtasıyla Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin Öz yeterliklerinin Artırılması ve Tarıma Dayalı Geçimlerinin Geliştirilmesi (FAZ III)’’ projesi Avrupa Birliği ve Türk Hükümeti tarafından finanse edilip, Geçici Koruma Yönetmeliği kapsamında 1.115 Suriyelinin ve Türklerin geçimini, istihdam edilebilirliği artırarak ve çeşitli bölgelerdeki iyi iş fırsatlarını geliştirerek desteklemiştir.
Eğitimlerde gıda ve tarım konularında teorik ve iş başı eğitimlerin yanı sıra Türk dili, çalışma mevzuatı, istihdam hizmetleri ve yaşam becerileri gibi bazı önemli tamamlayıcı konular da yer alıyor. Bu bağlamda, bu eğitimler çift taraflı bir kazanç modeli olarak kabul edilir. Bir tarafta kursiyerler eğitim ile becerilerini geliştirirken diğer tarafta iş verenler iyi ve kalifiye işçiyi işe alabiliyorlar. FAO ayrıca, yerel düzeydeki eğitimlerin yasal çerçevesi, ortaklıkları, kalitesi ve istihdam sonuçlarını iyileştirmek için devlet kurumları, çalışanlar ve işverenler arasındaki diyaloğu geliştirmek için çalışmaktadır.
Dört çocuğuyla birlikte Suriye’den sığınan İman ve Muhammed Etro çifti, Türkiye’de 25 koyunla aile şirketi kurdu. Ve şimdi ise 250’den fazla koyuna sahipler. Hayvancılık burada tarım sektörünün önemli bir alt bileşeni ve hem ulusal hem de hane halkı ekonomisinde önemli bir rol oynuyor. Bu gelire sahip olarak, aile geçici barınma merkezine taşınmayı ve şehir yakınlarında bir ev kiralamayı başardı, bu da çocuklarının eğitimi için çok iyi oldu. Suriye’de kırsal yaşam ve hayvancılık ile ilgili hiç tecrübeleri yoktu, ancak buzağıları doğum yaptığında aldıkları bu eğitimin ne denli büyük bir faydası olduğu kanıtlanmış oldu. Iman “FAO sayesinde, hayvanların nasıl besleneceği, hastalandıklarında ne yapılacağı gibi birçok şey öğrendim” dedi. Projeden yararlananlara destek veren Gaziantep Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği, eğitimli yararlanıcıların çevreyi kolayca öğrendiğini ve çevreye uyum sağladığını bildirdi. Birlik, hayvanların hastalıkları olup olmadığını kontrol etmek ve aşılamak için sık sık aileleri ziyaret ediyor.“Ben ve eşim 4 çocuğumuz için çalışmak zorundayız. Ayrıca burada etrafımdaki insanlarla ve Türklerle iletişime geçerek Türkçe öğreniyorum. Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin sağladığı Türkçe kurslarına da devam etmek istiyorum.”