Engelli kadınları kapsayan hizmet ve kurumlar, şiddetle mücadelede kadın güçlenmesinin önemli unsurları
Engelli Kadın Derneğinden avukat Özlem Kara ile röportaj
Dünyada her beş kadından birinin engelli olarak yaşadığı tahmin ediliyor. Engelli kadınların şiddete maruz bırakılma olasılığı engelli olmayan kadınlara göre en az iki ila üç kat daha fazla. Engelli kadınlar ve kız çocukları toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin yanı sıra, damgalanma, cinsel istismar, ihmal, kötü muamele ve sömürü gibi birçok zorlukla mücadele ediyor. Engelli kadınlara yönelik şiddetle mücadelede yapılması gerekenleri, kanunların uygulanmasının önemini ve deprem gibi afet durumlarında engellilere yönelik yapılabilecekleri Engelli Kadın Derneğinden avukat Özlem Kara ile konuştuk.
1 - Engelli kadınlar ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi ve mücadele edilmesi konusunda ne gibi zorluklar var? Bu zorluklara yönelik çözüm önerileriniz nelerdir?
Engelli kadınlar, şiddetle mücadele araçlarına ulaşırken engel gruplarına özgü zorluklar yaşayabiliyorlar. Bu durumu aşmak için bilgilendirici araçların farklı engelli gruplarını kapsayacak şekilde üretilip yaygınlaştırılması önemli. Acil ihbar hatları, farklı engelli gruplarının ihtiyaçlarına uygun olarak planlanmalı. Örneğin, sağır kadınlar için görüntülü görüşme imkanları sağlanabilir. Ayrıca, ifade güçlüğü yaşayan kadınlar için de alternatif iletişim yöntemleri geliştirilmeli ve bu hatlar engellilere uygun hale getirilmeli.
Diğer yandan fiziksel erişebilirlik, şiddetle mücadelede önemli bir adım. Engelli kadınlar, şiddetle mücadele merkezlerine erişimde zorluklar yaşayabilir ve bu da şiddete maruz bırakılan kadınların korunmasını güçleştirir. Ayrıca, merkezlerde görev yapan uzman profesyonellerin engelli farkındalığına sahip olmaları, şiddete maruz bırakılan kadınların ihtiyaçlarına uygun destek sağlanabilmesi açısından kritik öneme sahip. Engelli kadınlar şiddetle mücadele mekanizmaları ile ilgili bilgi aldıklarında ve bu mekanizmalara erişebildiklerinde bu süreçten güçlenerek çıkıyor.
2 - Engelli kadınlara yönelik şiddetle mücadelede başka hangi faktörler önem taşıyor?
Engelli kadınların şiddetten uzaklaşabilmeleri için sadece koruma tedbirleri yeterli değil. Kadınların bağımsız yaşamlarını sürdürebilmeleri için ekonomik destek sağlanması, istihdam olanakları yaratılması elzemdir. Bütüncül politikalarla engelli kadınların ihtiyaçları dikkate alınmalıdır.
Engelli kadınların şiddetle mücadele süreçlerinde karar alma mekanizmalarına doğrudan katılımları sağlanmalıdır. Bu mekanizmalar, engelli kadınların ihtiyaçlarını dikkate alarak planlanmalı ve sürece aktif bir şekilde dahil edilmelidir.
Ayrıca engelli kadınlar ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele edilebilmesi için bir yandan toplumsal cinsiyet temelli bir yandan da engellilik temelli ön yargı ve kalıp yargılarla da mücadele etmek gerekiyor.
3 - Engelli kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadelede kanunların uygulanmasının öneminden bahseder misiniz?
Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesinin altıncı maddesi engelli kadınlar ve kız çocuklarına yönelik özel bir düzenleme içeriyor. Engelli kadınlar ve kız çocuklarının kesişimsel ayrımcılığa maruz bırakıldıkları ve bu nedenle şiddet ve istismara maruz bırakılma risklerinin daha yüksek olması nedeniyle taraf devletlere bu konuda özel düzenlemeler yapmak ve tedbirler alma yükümlülüğü getiriliyor. Ülkemizin tarafı olduğu sözleşmenin hayata geçmesi ve fiilen uygulanabilirliğinin sağlanması engelli kadınlar ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele için büyük önem taşıyor.
Diğer yandan engelli kadın ve kız çocuklarının korunabilmeleri için, özellikle 6284 sayılı Kanun ve şiddetle mücadeleyi destekleyen önleme ve koruma mekanizmalarının etkili şekilde uygulanabilirliğinin sağlanması önemli.
4. 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerin kadınları, kız ve oğlan çocuklarının yanı sıra engellileri de derinden etkilediğine şahit olduk. Engelli kadın ve çocuklarına yönelik nasıl önlem ve politikalar gerekiyor?
Doğal afet ve benzeri durumlar için kamu idarelerinin bütüncül politikalarının olmaması ve acil durumlarda özellikle engelliler, engelli kadınlar ya da çocukların ihtiyaçlarını gözeten planlamaların öncesinde oluşturmaması dolayısıyla engelliler doğal afetlerden farklı bir şekilde etkileniyor.
Yardım personeli ve acil destek çalışanlarının farklı ihtiyaçları bulunan insanlara yönelik farkındalıklarının artırılması gerekiyor. Afet sonrasında ihtiyaçların karşılanmasının yanı sıra özel yaşamın gizliliğine saygı gibi temel insan haklarının ihlal edilmemesi gerekiyor. Farklı ihtiyaçların gözetilmesine ve kaynakların bu ihtiyaçlara uygun olarak eşit şekilde dağıtılmasına ihtiyaç var.
UN Women’ın Sivil Toplum örgütü ortaklarından olan Engelli Kadın Derneği, engelli kadınların eğitim, istihdam, sağlık, şiddet, toplumsal katılım ve hizmetlere erişimde güncel durumunu “hak ihlalleri” ve “toplumsal cinsiyet” perspektifinde ortaya koymak amacıyla araştırma yürütüyor. Araştırma, Avrupa Birliği finansal desteğiyle UN Women tarafından uygulanan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Güçlü Sivil Alan” projesi kapsamında hayata geçiriliyor.