Güvenli bölge belirsizliği Gazze'de çaresizliği artırıyor
7 Ekim'den bu yana İsrail’in yaptı en yoğun bombardımanların birinin ardından Gazzelilerin durumunun "her geçen saat daha da kötüye gidiyor"
BM Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) salı günü yaptığı açıklamada, 7 Ekim'den bu yana İsrail’in yaptı en yoğun bombardımanların birinin ardından Gazzelilerin durumunun "her geçen saat daha da kötüye gittiğini" söyledi.
Güneydeki Refah kentinden konuşan DSÖ İşgal Altındaki Filistin Toprakları Temsilcisi Dr. Rick Peeperkorn, İsrail bombardımanının geçtiğimiz cuma günü yeniden başlamasının ardından daha fazla kan döküldüğünü belirtti.
Dr. Peeperkorn Cenevre'deki gazetecilere video bağlantısı aracılığıyla yaptığı açıklamada "Durum her geçen saat daha da kötüye gidiyor. Yani... güney bölgeleri, Han Yunus ve hatta Refah da dahil olmak üzere her yerde yoğun bombardıman devam ediyor" dedi
DSÖ yetkilisi, son birkaç gündür Orta bölgeden ve hatta şimdi güney bölgelerinden hayatlarından endişe ederek seyahat eden ülke içinde yerinden edilmiş insanların "çok büyük ölçüde arttığını" da kaydetti.
BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) sözcüsü James Elder da bu endişeleri yineleyerek, uluslararası insani hukukun orduları sivilleri korumak için "mümkün olan tüm tedbirleri almakla" yükümlü kıldığını belirtti. Elder, tek taraflı olarak "sözde güvenli bölgelere" gitmeleri gerektiğini ilan etmenin kabul edilemez olduğunu, buraların aslında "kaldırımlar" ya da su, barınak veya sanitasyon olmayan "yarım inşa edilmiş binalar" olduğunda ısrar etti.
Elder, "Sadece bombardımandan arındırılmışsa güvenli bölge değildir, ki bazı bölgeler öyle değildir" dedi.
Ölümcül bilanço
BM yardım koordinasyon ofisi OCHA, Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'na göre 3 Aralık öğleden sonra ile 4 Aralık öğleden sonra arasında en az 349 Filistinlinin öldüğünü ve 750 Filistinlinin yaralandığını bildirdi.
OCHA son acil durum güncellemesinde, İsrail kaynaklarına göre üç İsrail askerinin de öldürüldüğünü söyledi.
Her 10 Gazzeliden 8'i artık evsiz
BM'nin Filistinli mültecilerden sorumlu ajansı UNWRA'ya göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi genelinde yaklaşık 1,9 milyon kişi -Gazze'deki nüfusun yüzde 85'inden fazlası- yerinden edildi.
BM ajansı, ülke içinde yerinden edilmiş yaklaşık 1,2 milyon kişinin, Kuzey ve Gazze Şehri de dahil olmak üzere Gazze Şeridi'nin beş vilayetinin tamamında 156 UNRWA tesisinde barınak bulduğunu söyledi.
Ayrıca hava saldırıları sırasında en az 19 meslektaşlarının daha öldürüldüğünü ve 7 Ekim'den bu yana toplam sayının 130'a ulaştığını doğruladı. UNWRA, ismini sadece Jehan olarak verdiği danışmanlarından birinin sözlerini aktararak "Yürürken biz de tehlike altındayız" dedi. "Hayatlarımız durma noktasında... Burada ölüm kokusu var. Ama yaşamaya kararlıyız."
Yardım can simidi
Gazze'deki sağlık yetkilileri, son tırmanışta Gazze'de en az 15,523 Filistinlinin öldüğünü ve bunların yüzde 70'inin kadın ve çocuk olduğunu tahmin ediyor. UNRWA, "Çok daha fazlası kayıp, muhtemelen enkaz altında, kurtarılmayı bekliyor" dedi.
Tüm insani yardım malzemelerinde yaşanan umutsuz kıtlığın ortasında, OCHA Pazar günü yaklaşık 100 yardım kamyonunun 69.000 litre yakıtla birlikte bölgeye ulaştığını bildirdi. Aynı miktarın Cumartesi günü de Gazze'ye ulaştığını belirten BM yardım ofisi, bu miktarın 24-30 Kasım tarihleri arasında çatışmalara ara verildiği dönemde ulaştırılan günlük ortalama 170 kamyon ve 110 bin litre yakıtın "oldukça altında" olduğunu kaydetti.
"Bu çok az, hem de çok az" diyen DSÖ'den Dr. Peeperkorn, Gazze'deki "artan felaket" karşısında daha fazla ilaç, gıda, su ve yakıta ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Gazze'nin sağlık altyapısını "harabe" olarak tanımlayan ve çok sayıda travma vakası ve malzeme eksikliği ile boğuşan Al-Ahli hastanesi dışında "kuzeyde neredeyse hiçbir işlevsel sağlık tesisi" bulunmadığını belirten DSÖ yetkilisi, aynı çaresiz sahnelerin güneyde de tekrarlanabileceğine dair derin endişelerini dile getirdi.
Hastaların durumu
Gazze’nin 7 Ekim öncesinde 3,500 yatak kapasitesine sahipken, şu anda sadece 1,500 yatağa sahip olduğunu açıklandı.
"Etrafınıza bakarsanız (kuzeyde) neredeyse hiç hastane kalmadığını görürsünüz. Dolayısıyla, kuzey Gazze'de neler olduğunu gördük ve elbette bunun güney için bir plan olamayacağı - olmaması gerektiği - konusunda derin endişe duyuyoruz."
DSÖ yetkilisi ayrıca tıbbi malzemelerin pazar günü Han Yunus'taki iki depodan Refah'a taşındığını doğruladı. Yetkili bunun, depoların "halkın tahliye edilmesinin istendiği ve büyük olasılıkla önümüzdeki günlerde aktif bir çatışma alanı haline gelecek bir bölgede" olduğu yönündeki tavsiyenin ardından gerçekleştiğini açıkladı.