Deprem sonrası yardım çalışmalarında kadın gönüllüler önemli rol oynuyor
Kadın gönüllüler kadınların ve kız çocuklarının ihtiyaç duydukları yardımları ve desteği almalarını sağlıyorlar
6 Şubat’ta 11 ili etkileyen depremlerin ardından bölgeye giden sivil toplum kuruluşlarından biri de Toplum Gönüllüleri Vakfı’ydı. Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş’taki toplam 7 depoya gelen gönüllüler, bölgeye gelen yardım malzemelerinin sınıflandırılması, depolanması ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için çalışmaya başladı. Kadınların ve kız çocuklarının ihtiyaç duydukları yardımları ve desteği almalarını sağlayanlar ise kadın gönüllüler oldu.
Gönüllüler, depremden kurtulanların acil ihtiyaçlarını karşılamak, hizmetlerin ulaştırılması konusunda kamu kurumlarına destek olmak ve bakıma ve desteğe ihtiyaç duyan kişilere yardım etmek konusunda önemli bir rol oynuyor.
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin (UN Women) sivil toplum partneri olan Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG), ilk günden bu yana, yarısı kadınlardan oluşan 800’ü aşkın gönüllüsüyle sahada çalışmaya devam ediyor.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen, aralarında depremden etkilenenlerin de olduğu TOG gönüllüleri, kamu kurumlarının koordinasyonunda, yardımları ayırıyor, depoluyor ve ihtiyacı olan insanlara, kadınlara ve kız çocuklarına ulaştırmak için paketliyor.
İstanbul’dan Hatay’a gelerek bir depoda çalışmaya başlayan TOG eğitim uzmanı Rana Kara (27) gelen yardımlarla ilgili şunları söylüyor: “İnsani yardım malzemelerinin çeşitliliği her geçen gün değişiyor. Bir gün bir kamyon dolusu hijyen ürünü ve ped geliyor, ertesi gün bu malzemelerden hiçbiri kalmıyor. Bu nedenle, yardımları paketlemek ve ihtiyacı olanlara hızla teslim etmek bizim için çok önemli.”
Kara yardımların nasıl ulaştığını şöyle açıklıyor: “Gelen yardım malzemelerini sınıflandırıyoruz ve depoluyoruz. Bölgedeki yetkililerden bize gelen ihtiyaç listelerine göre yardım paketlerini hazırlıyoruz ve çadır kentlere gönderiyoruz.”
Son beş yıldır TOG’da gönüllü olan Zilan Aydın (23), Antalya’dan gelerek Hatay’daki depoda yardımları organize etmeye ve operasyonu kurmaya başlamış. Aydın şunları söylüyor: “Depolara ailelerinin ihtiyacını almak için genellikle erkekler geliyor. Toplumsal cinsiyete dayalı kalıp yargılar ve geleneksel normlar dolayısıyla, erkekler nasıl hijyenik ped isteyeceğini bilmiyor. Ya da eşlerinin ve kızlarının hangi tür ped kullanmaları gerektiğini bilmiyorlar. Böylece onlar sormadan, ailelere hazırladığımız yardım paketlerine hijyenik ped ve çocuk bezi koymaya karar verdik.”
Diş hekimliği öğrencisi olan Zilan Aydın sahadaki deneyimlerini ve gözlemlerini şöyle aktarıyor: “Bir sağlık profesyoneli gözüyle ortamı gözlemleme fırsatı buldum. Birçok hamile kadın, kanaması olduğunu ya da düşük yapma riski taşıdığını söylüyordu. Ayrıca kadınların kendi ihtiyaçlarından önce çocuklarının ihtiyaçlarına öncelik verdiğini gözlemledim. Anneler, çocuk bezi ve bebek maması istiyorlar, kendi ihtiyaçlarını ikinci plana atıyorlardı.”
15 yıldan bu yana TOG gönüllüsü olan Dilay Duman, depremden sonra Hatay’daki depoda çalışmaya başladığını söylüyor ve ekliyor: “Deprem gibi felaketlerden sonra gönüllülük oldukça zordur. Hızlı organize olmak, sürekli değişen bir ortamda hızlı karar vermek ve inisiyatif alırken dikkatli olmak zorundasınız. Gönüllüler olarak kadın ve kız çocukları dahil olmak üzere herkesin hassasiyetlerini dikkate almalı ve ne olursa olsun destekleyici olmak zorundayız.”
TOG’da Toplumsal Cinsiyet Programları Uzmanı olarak çalışan Hazal Günel, gönüllülerin deprem sonrası yardım hizmetlerinde önemli bir rol oynadığını söylüyor: “Kadın gönüllüler, kadın ve kız çocuklarının farklı ihtiyaç ve önceliklerinin karşılanmasını sağlıyor. Bu nedenle TOG olarak kadın gönüllülerin de bölgede olmasını sağladık. Deprem bölgelerinde zorluklar yaşayan kadınlara yardımcı olmak için kadın gönüllülerin önemli bir katkı sağladığına inanıyoruz.”
Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Ayşe Kırımlı ise şunları söylüyor: “TOG olarak 2002’den beri toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele ediyor, genç kadınları güçlendirerek toplumsal hayatın her alanında aktif rol almasını amaçlıyoruz. Kadın gönüllülerimizin sahada daha fazla sorumluluk alması, afetten etkilenen kadınlara kendini güvende ve iyi hissettiriyor. Onlar dayanışmanın en güzel örneklerini sergilerken, biz de sürdürülebilir projelere odaklandık. Afetin çocuklar ve gençler üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için depremin gerçekleştiği 11 ilde destek merkezleri açmayı hedefliyoruz. Bu merkezlerde çocuklar ve gençler için çeşitli atölyeler ve kurslar gerçekleştirmenin yanı sıra kadınlar için de kendilerini geliştirme alanları yaratacağız. Ayrıca bu merkezlerde ve tüm projelerde gönüllü çalışmalara katılacak olan gençlerin toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifi kazanmaları için UN Women ile birlikte yürüttüğümüz proje kapsamında eğitimler gerçekleştireceğiz”
Gençlerle birlikte çalışan Toplum Gönüllüleri Vakfı, onları sosyal sorumluluk projelerine gönüllü olarak katılmaya teşvik ediyor. Vakıf, UN Women tarafından Avrupa Birliği’nin finansal desteğiyle uygulanan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Güçlü Sivil Alan” projesi kapsamında gençlerin toplumsal cinsiyet eşitliği alanında farkındalığını artırmayı ve değişim liderleri olarak kendi projelerini geliştirmelerine rehberlik etmeyi amaçlayan bir programı hayata geçiriyor.
Depremden etkilenen kadınlara, kız çocuklarına ve ailelerine destek olmak isterseniz linkteki Bağış Yap’a tıklayarak UN Women’ın çalışmalarına destek olabilirsiniz.