BM Okyanus Konferansı bugün başladı: Okyanusumuzu Kurtarın, Geleceğimizi Koruyun!
Gezegenin en büyük ekosistemi olan okyanusları kurtarmak için toplanan BM Okyanus Konferansı ile ilgili bilmeniz gereken 5 önemli nokta
İklimi düzenleyen ve milyarlarca insana geçim kaynağı sağlayan gezegenin en büyük ekosistemi olan okyanusların sağlığı tehlikede. 27 Haziran – 1 Temmuz tarihlerinde toplanacak olan ikinci BM Okyanus Konferansı, insanlığın deniz yaşamı ve geçim kaynaklarına vermeye devam ettiği zararı gidermek için önemli bir fırsat oluşturuyor.
Üye Devletlerden, sivil toplum kuruluşlarından ve üniversitelerden gelen delegelerin yanı sıra “Mavi Ekonomiyi” sürdürülebilir bir şekilde geliştirmenin yollarını arayan girişimcilerin katılımıyla, Portekiz'in başkenti Lizbon’da gerçekleşecek konferansın okyanuslar için yeni bir dönemi başlatması bekleniyor.
1. Artık çözüme odaklanmanın zamanı geldi
İlki 2017 yılında yapılan Okyanus Konferansı okyanusların sorunlarına dünyanın dikkatini çekme konusunda büyük rol oynamıştı. BM Genel Sekreteri’nin Okyanus Özel Temsilcisi Peter Thomson’a göre ikinci Okyanus Konferansı bu sorunlara çözüm sağlayacak.
2. Okyanusların önemi büyük
Okyanuslar hepimize oksijen, yiyecek ve geçim kaynağı sağlıyor. Hayal edilemez çapta biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yaptığı gibi gıda ve enerji kaynakları aracılığıyla doğrudan insanlığın refahını destekliyor.
Okyanuslar, bir yaşam kaynağı olmanın yanı sıra, iklimi stabilize ediyor ve sera gazları için dev bir yutak görevi görerek karbonu depoluyor.
BM verilerine göre, alçak kıyı bölgelerinde yaşayan 680 milyon nüfusun, 2050 yılına kadar yaklaşık bir milyara ulaşması bekleniyor.
Ayrıca, son analizler, bu on yılın sonuna kadar okyanuslara dayalı endüstrilerde 40 milyon kişinin istihdam edileceğini tahmin ediyor.
3. Dikkatler Kenya ve Portekiz’de
Konferans Portekiz'de yapılıyor ancak konferansa kıyılarındaki nüfusun yüzde 65'inin kırsal alanlarda yaşadığı Kenya tarafından da ortak ev sahipliği yapılıyor.
4. Okyanuslar ve küresel iklim bağlantısı
Okyanuslar ve küresel iklim birçok yönden birbirini büyük ölçüde etkiliyor. İklim krizi varoluşsal bir tehdit oluşturmaya devam ederken, bilim adamlarının yakından izlediği bazı önemli ölçütler bulunuyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) son iklim değişikliği raporuna göre, artan oranda eriyen buz tabakaları nedeniyle küresel ortalama deniz seviyeleri 2013 ve 2021 yılları arasında yılda ortalama 4,5 mm arttı.
Okyanuslar, insan faaliyetleri tarafından üretilen karbondioksitin yaklaşık yüzde 23'ünü emiyor ve bunu yaptığında, deniz suyunu asitleştiren kimyasal reaksiyonlar meydana geliyor. Bu durum denizleri riske sokuyor ve su ne kadar asidik olursa, o kadar az karbondioksit emebiliyor.
Lizbon'daki Oceano Azul Vakfı'nda proje yöneticisi olan Samuel Collins, konferansın bu Kasım ayında Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde gerçekleşecek olan COP27'ye bir köprü görevi göreceğine inanıyor.
5. Siz ne yapabilirsiniz?
Uzmanlara karar vericilerin ve dünya liderlerinin harekete geçmesini beklerken vatandaşların sürdürülebilir bir mavi ekonomiyi desteklemek için neler yapabileceklerini sorduk. İşte günlük hayatınıza dahil edebileceğiniz bazı uygulamalar:
- Balık yiyorsanız, beslenmenizi deniz ürünleri tüketimine göre çeşitlendirin, her zaman aynı türü yemeyin. Ayrıca yırtıcıları tüketmekten kaçının ve yediklerinizin güvenilir ve sorumluluk sahibi kaynaklardan geldiğinden emin olun.
- Plastik kirliliğini önleyin: Deniz kirliliğinin yüzde 80'i karadan kaynaklanırken, kirliliğin denize ulaşmasını durdurmak için üzerinize düşeni yapın. Yeniden kullanılabilir ürünler kullanarak, tek kullanımlık ürünleri tüketmekten kaçınarak ve atıklarınızı uygun çöp kutularına attığınızdan emin olarak yardımcı olabilirsiniz.
- Sahillere çöp atmayın, sahillerde gödüğünüz çöpleri toplayın. Çevresel ayak izinizi azaltmak için atacağınız her adımın okyanusşara dolaylı olarak yardımcı olacağını unutmayın.
- İster sokaklarda olsun, ister karar vericilere mektup yazarak, dilekçeleri imzalayarak veya ulusal veya küresel düzeyde karar alıcıları etkilemeyi amaçlayan kampanyaları destekleyerek olsun, çözümleri savunmaya devam edin.