Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli uzun süredir beklenen değerlendirme raporunu bugün açıkladı
BM Genel Sekreteri IPPC raporuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Hayatım boyunca birçok bilimsel rapor okudum, ancak böylesini hiç görmedim” dedi.
“İklim Değişikliği 2022: Etkileri, Uyum ve Kırılganlıklar” başlıklı rapor 67 Ülkeden 270 bilim insanının katkılarıyla hazırlandı. 195 Hükümet tarafından onaylanan raporda iklim değişikliğinin etkilerinin her geçen gün dünya üzerindeki tüm canlılar için daha kötüye gittiği, tahribata neden olmadığı bölge kalmadığı vurgulanıyor. Raporda sera etkisi yapan gaz salınımlarının acil olarak azaltılması, iklim değişikliğinin etkilerine karşı uyum önlemlerinin alınması ve en kırılgan grupların korunması çağrısı yapılıyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Hayatım boyunca birçok bilimsel rapor okudum, ancak böylesini hiç görmedim” diyerek durumun aciliyetini vurguluyor.
IPCC raporunun, insanların çektiği acıların bir atlası ve başarısız iklim liderliği hakkındaki hükmü içerdiğini ifade eden Guterres, sunduğu gerçeklerle raporun insanların ve gezegenin iklim değişikliğinden nasıl etkilendiğini ortaya koyduğunu belirtti.
“İnsanlığın neredeyse yarısı halihazırda tehlike bölgesinde yaşıyor. Pek çok ekosistem halihazırda geri dönüşü olmayan bir noktada” uyarısında bulunan Guterres, kontrolsüz karbon kirliliğinin dünyanın en savunmasız gruplarını zorla bir yıkıma götürdüğünü ifade etti.
“Gerçekler inkâr edilemez. Bu alanda liderlikten vazgeçme suç teşkil eder” diyen Guterres “Evimizdeki yangından dünyayı en fazla kirletenlar suçludur” dedi.
Guterres, “Küresel ısınmayı 1,5 derecede sınırlamak esastır. Bilim bize 2050 yılına kadar sıfır emisyon hedefine ulaşılabilmesi için emiyonların 2030 yılına kadar yüzde 45 azaltılması gerektiğini söylüyor” dedi.
Ancak, yürürlükteki taahhütlere baktığımızda son on yılda sadece yüzde 14’lük bir azaltma olacağının görüldüğünü sözlerine ekleyen Genel Sekreter, “Bu felaket anlamına geliyor. Küresel ısınmayı 1,5 derecede tutma şansını ortadan kaldırıyor” dedi.
Bugün açıklanan raporun iki gerçeğin altını çizdiğini belirten Guterres, birincisinin kömür ve diğer fosil yakıtların insanlığı boğduğu olduğunu belirtti.
“Tüm G20 hükümetleri yurtdışı kömürleri fonlamayı sonlandırmayı kabul etti. Aynı uygulamayı kendi ülkelerinde de hayata geçirmeliler. Hala kömüre mali katkı sağlayan özel sektör bundan sorumlu tutulmalı. Tüm petrol ve doğalgaz devleri ve onların destekçileri, sizlerin de farkındayız” diyen Guterres, söz konusu setörlerin planları ve projeleri 2050 net sıfır hedefini baltalarken ve gerçekleşmesi gereken büyük emisyon kesintilerini görmezden gelirken çevreci olduklarını iddia edemeyeceklerini belirtti.
“İnsanlar herşeyin farkında”
“OECD ülkeleri kömürü 2030'a kadar, diğerlerini ise 2040'a kadar sonlandırmalı” çağrısında bulunan Guterres, güncel olayların, fosil yakıtlara olan bağımlılığın devam etmesi, küresel ekonomiyi ve enerji güvenliğini jeopolitik şoklara ve krizlere karşı savunmasız hale getirdiğini açıkça gösterdiği söyledi.
Asıl yapılması gereken küresel ekonominin karbonsuzlaşmasını yavaşlatmak yerine, yenilenebilir bir enerjinin hâkim olduğu bir geleceğe geçişinin hızlandırmak olduğunu sözlerine ekleyen Genel Sekreter, “Fosil yakıtlar, dünyamız, insanlık ve evet ekonomiler için çıkmaz bir sokaktır. Yenilenebilir kaynaklara hızlı ve iyi yönetilen bir geçiş, enerji güvenliğine, enerjiye evrensel erişime ve dünyamızın ihtiyaç duyduğu yeşil işlere giden tek yoldur” dedi.
Guterres, “Gelişmiş ülkeleri, Çok Taraflı Kalkınma Bankalarını, özel finansörleri ve diğerlerini, yükselen büyük ekonomilerin kömür kullanımına son vermesine yardımcı olmak için koalisyonlar kurmaya çağırıyorum” dedi.
Raprodaki ikinci bulgunun ise az da olsa iyi bir haber olduğunu çünkü iklim değişikliğine uyum çalışmalarına yapılan yatırımları içerdiğini belirten Guterres, Uyum hayat kurtarır. “İklim değişikliğinin etkileri kötüleşerek devam ederken insanlığın kurtuluşu için yatırımları büyütmek gerekir” dedi.
Guterres mesajına şöyle devam etti:
İklim değişikliğine uyum ve etkilerini azaltmak aynı güç ve aciliyetle yürütülmeli.
Bu nedenle iklim alanındaki finansmanın yüzde 50’sinin uyum için kullanılmasına çalışıyorum.
Glasgow'da uyum çalışmaları konusunda verilen finansman taahhüdünün, iklim krizinin ön saflarında yer alan ulusların karşılaştığı zorlukların üstesinden gelmek için yeterli olmadığı açıkça görülüyor.
Ayrıca, küçük ada devletlerinin ve en az gelişmiş ülkelerin, hayatları ve geçim kaynaklarını kurtarmak için umutsuzca ihtiyaç duydukları finansmana erişmelerinin önündeki engellerin kaldırılması için baskı yapıyorum.
Bu yeni gerçeklikle başa çıkmak için yeni sistemlere ihtiyacımız var.
Gecikme ölüm demek.
İklim savaşının ön saflarında yer alan ve çözüm önerileriyle mücadeleye katılan herkesten ilham alıyorum.
Tüm kalkınma bankaları (çok taraflı, bölgesel, ulusal) ne yapılması gerektiğini biliyor: hem kamu hem de özel sektörden kaynak bulabilmeleri ve bankaların destekleyebileceği uyum projeleri oluşturulması konusunda hükümetlerlerle birlikte çalışmalılar.
Ve her ülke, Glasgow’da verilen ve ulusal iklim planlarını 1,5C ile uyumlu hale gelene kadar her yıl güçlendirmeyi hedefleyen taahhüdü yerine getirmeli.
G20 öncülük etmeli, aksi takdirde insanlık daha da trajik bir bedel ödeyecek.
Her yerde insanların endişeli ve kızgın olduğunu biliyorum.
Ben de öyleyim.
Şimdi öfkeyi eyleme dönüştürme zamanı.
En ufak bir sıcaklık artışı bile büyük önem taşıyor.
Her söylenen bir fark yaratabilir.
Ve her saniyenin önemi var”.