HeForShe Türkiye ve GQ Türkiye, toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine ilham verici konuşmalar ve tartışmalarla dolu bir podcast serisine başladı
HeForShe Türkiye tarafından hayata geçirilen podcast, Türkiye’den tanınmış ve etki sahibi erkek ünlüleri, kanaat önderlerini ve uzmanları ağırlıyor.
Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi’nin (UN Women) küresel medya işbirliği olan Media Compact ile GQ Türkiye arasındaki ortaklık kapsamında başlatılan bu podcast serisi, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmayı, kalıp yargıları yıkmayı ve toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşılmasında erkek ve erkek çocuklarının rolünü ele almayı amaçlıyor. Şu ana kadar üç bölüm yayınlanan podcast serisi 2021 yılında da konuşulmayan konuları gündeme getirmeye devam edecek.
HeForShe Türkiye tarafından hayata geçirilen podcast, Türkiye’den tanınmış ve etki sahibi erkek ünlüleri, kanaat önderlerini ve uzmanları ağırlıyor. Bölümler GQ Türkiye Editörü Barkın Özdemir ve BM Kadın Birimi Türkiye’nin ortak ev sahipliğinde hazırlanıyor ve sorumluluk alan babalar, toplumsal cinsiyet eşitliği, spor, kalıp yargılar gibi çeşitli konular anaakım medyanın gündemine taşınıyor. Farklı alanlardan aktörler, sporcular, sanatçılar ve kanaat önderleri konuşulmayan konuları tartışıyor ve kendi toplumsal cinsiyet eşitliği yolculuklarını paylaşıyorlar.
“Eşimin hamileliği ve doğum sonrasındaki dönemde, babalığın gerçekten bir görev olduğunu anladım.” – Salih Bademci, Aktör
Bu bölümde ünlü oyuncu Salih Bademci, GQ’dan Barkın Özdemir ve geçtiğimiz günlerde baba olan BM Kadın Birimi ekibinden Tayfun Yılmaz ile beraber babalık ve erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasındaki rolü tartışılıyor. Bademci, ebeveynlik sürecinde karşısına çıkan kalıp yargılara ilişkin zorlu soruları yanıtlıyor, bir baba olarak kendi deneyimini paylaşıyor ve yeni baba olanlara tavsiyelerde bulunuyor. BM Kadın Birimi ekibinden programın eş sunucusu olan Tayfun Yılmaz, “Toplum bize daha biz doğmadan roller atıyor. Şayet erkekseniz, babaysanız çocuklarınıza karşı mesafeli ve soğuk olmalısınız. Kadınsanız, anneyseniz çocuklarınız için her şeyi feda etmelisiniz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için öncelikle bu eşitsizliklerin farkında olmalıyız ve sadece kadınlar değil, hepimiz, özellikle de erkekler ve erkek çocukları olarak bu sürece dahil olmalıyız” diyor.
“Spor branşlarının cinsiyet grubuna göre ayrıldığını söylemek ve branşları bu şekilde ayrıştırmak kesinlikle doğru değil. – Melih Mahmutoğlu, Fenerbahçe Basketbol Takım Kaptanı
Bu bölümde Fenerbahçe Spor Kulübü’nün basketbol takım kaptanı Melih Mahmutoğlu, sunucular GQ Türkiye’den Barkın Özdemir ve BM Kadın Birimi ekibinden Sinem Aydın ile sporun değişimi hızlandırma ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama potansiyelinden bahsediliyor. HeForShe Proje Koordinatörü Sinem Aydın, “Hayatın her alanında olduğu gibi sporda da toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri ve ayrımcılık var. Erkek çocukları, futbola ilgi göstermezse aileleri ve arkadaşları tarafından dışlanıyor. Öte yandan, kız çocukları ve kadınlar da futbolla ilgilenirlerse toplum tarafından yargılanıyor. Bu toplumsal cinsiyet kalıp yargılarını kırmak için spor kulüpleri, spor medyası, sporcular yani herkes bir şeyler yapabilir” diyor. Sporun hayatları değiştirme gücünün farkında olan BM Kadın Birimi, kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet engellerinin ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması amacıyla spor kuruluşları ile işbirliği yapıyor.
HeForShe Türkiye ve Fenerbahçe Spor Kulübü, sporda ve sporla toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına katkıda bulunmak için 2018 yılında güçlerini birleştirdi.
"‘Kız başına’ söyleminin varlığı bile kadınlrın sokağa çıkarken korkması için bir sebep.” – Aras Kocaoğlan, Turkish Dictionary
Üçüncü bölümün konuğu olan ünlü Instagram hesabı Turkish Dictionary’nin kurucu ortağı Aras Kocaoğlan, GQ’dan Barkın Özdemir ve BM Kadın Birimi ekibinden Sinem Aydın ile beraber kalıp yargılara meydan okunmasında ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir toplumun yaratılmasında dilin öneminden bahsediyor. Türkçe cinsiyet ayrımı gözetmeyen bir dil olmasına rağmen, toplumsal cinsiyete dayalı kalıp yargıları pekiştiren pek çok deyim, ifade ve söz içerir. Kocaoğlan, “Bu cinsiyetçi deyimlerin ve atasözlerinin yaygın kullanımı toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin normalleşmesine neden oluyor ve dünyaya bakış açımızı etkiliyor. Kullandığımız dili değiştirerek bu cinsiyetçi kalıp yargıları ve eşitsizlikleri ortadan kaldırabiliriz” diyor.