En son
Basın Duyurusu
05 Aralık 2023
İlk Gençlik İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı yeni kurulan Birleşmiş Milletler Gençlik Ofisi'nin başına geçti
Daha fazla bilgi için
Haber
03 Aralık 2023
Guterres: Engelliler, Sürdürülebilir Kalkınma taahhüdüne rağmen ayrımcılıkla karşı karşıya kalıyor
Daha fazla bilgi için
Haber
01 Aralık 2023
COP28 Dubai'de kayıp ve zarar fonu konusunda çığır açan bir anlaşma ile başladı
Daha fazla bilgi için
En son
Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları yoksulluğun son erdirilmesi, çevrenin korunması, iklim krizine karşı önlem alınması, refahın adil paylaşımı ve barışı hedefliyor. BM'nin çalıştığı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları şunlardan oluşuyor.
Haber
03 Aralık 2023
Guterres: Engelliler, Sürdürülebilir Kalkınma taahhüdüne rağmen ayrımcılıkla karşı karşıya kalıyor
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, bu yılki Dünya Engelliler Gününün, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşmanın, başta dünya genelindeki 1,3 milyar engelli birey olmak üzere hiç kimseyi geride bırakmama sözünü yerine getirmeyi gerektirdiğini hatırlattığını söyledi.
Guterres, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle yayımladığı mesajında, “2030 Gündeminin yarısına geldiğimiz şu günlerde, engelli bireyler sistematik ayrımcılık ve toplumun her alanına anlamlı bir şekilde dahil olmalarını kısıtlayan engellerle karşılaşmaya devam ediyor” dedi.
Engelli bireyler için gerçek anlamda sürdürülebilir kalkınma, yalnızca faydalanıcı olarak değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve siyasi hayata aktif olarak katkıda bulunanlar olarak, onların ihtiyaç ve haklarına lazer gibi odaklanmayı gerektirdiğini ifade eden Genel Sekreter, “Bu, Engelli Hakları Sözleşmesi doğrultusunda ve ülkelerin yoksulluğun ortadan kaldırılmasından sağlık, eğitim ve iklim eylemine kadar Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşma çabalarında engellilerin her karar alma masasında yer almasını sağlamak anlamına geliyor” dedi
Guterres, Birleşmiş Milletler’in, Engelliliği Kapsama Stratejisinin ve engelli bireyler için ve engelli bireylerle birlikte ilerleme kaydeden Üye Devletleri destekleyerek örnek teşkil ettiğini söyledi.
Guterres, “Bu önemli günde tüm dünyayı, her ülkede ve toplumda eşit haklara dayalı çözümler tasarlamak ve sunmak için engelli bireylerle yan yana çalışmaya çağırıyorum” diyerek mesajına son verdi.

Haber
01 Aralık 2023
COP28 Dubai'de kayıp ve zarar fonu konusunda çığır açan bir anlaşma ile başladı
Dubai'de bir araya gelen delegeler Perşembe günü, bu yılki BM iklim konferansının (COP28) ilk gününde önemli bir gelişme olarak, iklim değişikliğinin yol açtığı kayıp ve zararlarla başa çıkmaya çalışan hassas ülkelerin tazmin edilmesine yardımcı olacak bir fonun faaliyete geçirilmesi konusunda anlaşmaya vardı.
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) İcra Direktörü Simon Stiell fon konusunda düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada “Bugünkü kayıp ve zarar fonu konusundaki gelişme BM iklim konferansına hızlı bir başlangıç yapmamızı sağladı. Tüm hükümetler ve müzakereciler bu ivmeyi Dubai'de iddialı sonuçlar elde etmek için kullanmalı" dedi.
BM Genel Sekreteri António Guterres de X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı açıklamada, fonun faaliyete geçirilmesine yönelik anlaşmayı memnuniyetle karşılayarak, bunun iklim adaletinin sağlanmasında önemli bir araç olduğunu söyledi. Liderleri fonu desteklemeye ve COP28'e güçlü bir başlangıç yapmaya çağırdı.
Fon, iklim değişikliğinin ön saflarında yer alan ve kuraklık, seller ve yükselen deniz seviyesi gibi giderek artan aşırı hava olaylarının neden olduğu yıkımın maliyetiyle başa çıkmaya çalışan gelişmekte olan ülkelerin uzun süredir devam eden bir talebiydi.
BM'nin yıllık iklim toplantılarında birkaç yıl süren yoğun müzakerelerin ardından, gelişmiş ülkeler geçen yıl Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde düzenlenen COP27'de fonun kurulması ihtiyacına destek verdi.
COP28 iklim konferansı Başkanı Sultan al-Jaber'in, ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri'nin fona 100 milyon dolar taahhüt edeceğini söylediği bildirildi.
Almanya'nın da fona 100 milyon dolarlık bir katkı taahhüdünde bulunduğu bildirildi. Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya da fona katkıda bulunacaklarını açıkladı.
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Taraflar Konferansı'nın ardından 'COP' olarak bilinen 28. yıllık toplantı 30 Kasım’da başladı ve 12 Aralık'a kadar devam etmesi planlanıyor.
1 of 5

Haber
30 Kasım 2023
Genel Sekreter, Babatunde A. Ahonsi'yi Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Koordinatörü olarak atadı
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, Nijerya vatandaşı Dr. Babatunde A. Ahonsi'yi ev sahibi Hükümetin onayıyla Türkiye'deki Birleşmiş Milletler Mukim Koordinatörü olarak atadı.
Dr. Babatunde Ahonsi, uluslararası kalkınma alanında 26 yıllık deneyime sahip bulunuyor. Son olarak Kasım 2023 tarihine dek Sierra Leone’de ve öncesinde Eylül 2020 tarihine dek Çin’de BM Mukim Koordinatörü olarak görev yapan Dr. Ahonsi, Ocak 2017 ile Haziran 2020 tarihleri arasında ise eş zamanlı olarak UNFPA Çin Temsilcisi ve Moğolistan Ülke Direktörü olarak çalıştı. 2014-2016 yılları arasında Gana’da UNFPA Temsilcisi olarak görev yaptı.
Dr. Ahonsi, BM’ye katılmadan önce 2010-2014 yılları arasında Nüfus Konseyi’nin Nijerya Ülke Direktörü olarak çalıştı. Aynı zamanda New York, Uluslararası Kadın Sağlığı Koalisyonunun Mütevelli Heyeti'nde (2010-2014) yer alan Dr. Ahonsi, Kuala Lumpur'daki BM Üniversitesi Uluslararası Küresel Sağlık Enstitüsünün ilk kurulunda (2008-2014) görev yaptı. 2009'da İsveç, Uppsala’da Nordik Afrika Enstitüsü'nde misafir araştırmacı olarak çalıştı. 1997 ile 2008 yılları arasında Batı Afrika’da Ford Vakfında Kıdemli Program Yöneticisi olarak görev aldı. 1980’li ve 1990’lı yıllarda Nijerya’nın Illorin, Calabar ve Lagos illerinde çeşitli federal üniversitelerde ders verdi.
Nijerya vatandaşı olan Dr. Ahonsi, Lagos Üniversitesinden Sosyoloji dalında lisans derecesine (Birinci Sınıf Onur Derecesi) ve Londra Ekonomi ve Siyasi Bilimler Okulundan (LSE) Nüfus Çalışmaları alanında doktora derecesine sahiptir.
1 of 5

Haber
29 Kasım 2023
Guterres: İki devletli bir çözüme doğru kararlı ve geri dönülmez bir şekilde ilerlemenin zamanı çoktan geldi
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres “Birleşmiş Milletler kararları ve uluslararası hukuk temelinde, İsrail ve Filistin'in barış ve güvenlik içinde yan yana yaşayacağı ve Kudüs'ün her iki devletin de başkenti olacağı iki devletli bir çözüme doğru kararlı ve geri dönülmez bir şekilde ilerlemenin zamanı çoktan geldi” dedi.
Guterres, 29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü vesilesiyle yayımladığı yazılı mesajında, “Bu yılki Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü, Filistin halkının tarihindeki en karanlık dönemlerden birine denk geliyor. Acı, ıstırap ve kedere boğulmuş bölgeyi saran ölüm ve yıkım karşısında dehşete düştüm” dedi.
Gazze'deki Filistinlilerin insani bir felaketle karşı karşıya olduğunu, neredeyse 1,7 milyon insanın evlerini terk etmek zorunda kaldığını ancak hiçbir yerin onlar için güvenli olmadığını ifade eden Guterres, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki Batı Şeria'daki durumun da kaynama riski taşıdığını sözlerine ekledi.
Guterres, “Sevdiklerinin yasını tutan binlerce aileye en içten taziyelerimi sunuyorum. Bu aileler arasında Gazze'de öldürülen ve örgütümüzün tarihindeki en büyük personel kaybını temsil eden Birleşmiş Milletler ailemizin üyeleri de yer alıyor” dedi.
Genel Sekreter, “Hamas tarafından 7 Ekim'de gerçekleştirilen terör saldırılarını kınadığımı açıkça ifade ettim. Ancak bu saldırıların Filistin halkının toplu olarak cezalandırılmasını haklı gösteremeyeceği konusunda da net oldum” dedi.
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA)’nın, bölge genelinde milyonlarca Filistinli mülteciye hayati destek sağlayan vazgeçilmez bir can simidi olduğunu ifade eden Guterres, “Uluslararası toplumun Filistin halkına destek kaynağı olarak UNRWA'nın yanında durması her zamankinden daha fazla önem taşıyor” dedi.
Her şeyden önce bugünün, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmanın ve onların barış ve onur içinde yaşama haklarının yeniden teyit edildiği bir gün olduğunu söyleyen Guterres, bu bağlamda uzun vadeli bir insani ateşkes, hayat kurtaran yardımlara sınırsız erişim, tüm rehinelerin serbest bırakılması, sivillerin korunması ve uluslararası insani hukuk ihlallerine son verilmeli çağrısında bulundu.
“Gazze'deki işgalin ve ablukanın sona erdirilmesi talebinde birleşmeliyiz” çağrısı yapan Guterres, “Birleşmiş Milletler kararları ve uluslararası hukuk temelinde, İsrail ve Filistin'in barış ve güvenlik içinde yan yana yaşayacağı ve Kudüs'ün her iki devletin de başkenti olacağı iki devletli bir çözüme doğru kararlı ve geri dönülmez bir şekilde ilerlemenin zamanı çoktan geldi” dedi.
Guterres, “Birleşmiş Milletler Filistin halkına olan bağlılığından tereddüt etmeyecektir. Bugün ve her gün, Filistin halkının devredilemez haklarını elde etme ve herkes için barış, adalet, güvenlik ve onurlu bir gelecek inşa etme özlemiyle dayanışma içinde olalım” diyerek mesajına son verdi.
1 of 5

Haber
28 Kasım 2023
Gazze: Guterres ateşkesin uzatılmasındaki 'umut ışığını' memnuniyetle karşıladı
Birleşmiş Milletler (BM) insani yardım görevlileri, çatışmaların durmasıyla birlikte Gazze Şeridi'ne yardım erişiminin genişlemesi üzerine, bölgenin kuzeyindeki çaresiz Gazzelilerin haftalardır ilk kez Pazartesi günü temiz su içtiklerini söyledi
BM Genel Sekreteri'nin ofisinden Pazartesi günü yapılan açıklamada, "Bu yardım, yerinden edilmiş 1,7 milyon insanın devasa ihtiyaçları karşılamada zorlanıyor" denilerek, tam bir insani ateşkes çağrısı vurgulandı. "Gazze'deki insani felaket her geçen gün daha da kötüye gidiyor” dendi
BM Genel Sekreteri: Uzatılan anlaşma 'umut ışığı'
Günün ilerleyen saatlerinde New York'taki BM Genel Merkezi'nde gazetecilerin Katar'ın arabuluculuğuyla sağlanan ateşkesin iki gün daha uzatılacağı haberlerine tepkisini sorması üzerine Guterres, bunun "savaşın karanlığının ortasında bir umut ve insanlık ışığı" olduğunu söyledi.
BM acil yardım koordinasyon ofisi OCHA, güneydeki insanların yemek pişirmek için tüp gaz elde etmek için kilometrelerce kuyrukta beklediğini ve yemek pişirmek için pencere çerçevelerini ve kapıları yakmaya başvurduğunu bildirirken, İsrail ve Hamas tarafından üzerinde anlaşmaya varılan dört günlük insani duraklamanın "büyük ölçüde korunduğunu" ekledi.
OCHA, anlaşma kapsamında Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'in güneyinde düzenlediği terör saldırılarında rehin alınan 17 kişiyi daha serbest bıraktığını ve böylece serbest bırakılan toplam rehine sayısının 58'e ulaştığını belirtti. Cuma gününden bu yana İsrail hapishanelerinde tutulan 117 Filistinli de serbest bırakıldı.
Bu arada hafta sonu Gazze'nin harap olmuş sağlık sistemini desteklemeye yönelik yeni çabalar, bir BM konvoyunun hayat kurtaran aşıları Gazze Şehri'nden, soğutulabilecekleri yerleşim bölgesinin güneyine taşımasıyla sonuç verdi
Aşıların kurtarılması
OCHA, Pazar günü ortak BM konvoyunun, kuzeydeki soğutma eksikliği nedeniyle kullanılamaz hale gelecek olan Gazze Sağlık Bakanlığı deposundan çeşitli hastalıklar için 7.600 doz aşı topladığını ve bunları güneye başarıyla getirdiğini söyledi.
OCHA, "Geçerliliklerinden emin olmak için yapılan kapsamlı incelemelerin ardından aşılar, malzeme sıkıntısı ve devam eden çatışmalar nedeniyle engellenen rutin bağışıklamayı geliştirmek için kullanılacak" dedi.
'Açlık, çaresizlik ve yıkım'
Haftalar önce İsrail'in askeri operasyonlarıyla kapatılmasından bu yana ilk kez Gazze Şeridi'nin kuzeyine ulaşan insani yardım görevlileri yıkım manzaralarıyla karşılaştı. Pazar günü BM Dünya Gıda Programı (WFP) ve BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Gazze Şehrindeki Al-Ahli hastanesine ve çevresindeki bölgelere hayati gıda yardımı ulaştırmak üzere ortak bir misyon gerçekleştirdi.
WFP'nin işgal altındaki Filistin topraklarındaki temsilcisi Samer AbdelJaber, sosyal paylaşım platformu X'te "Bu umut verici bir adım, ancak ekip haftalardır yardım alamayan insanların acı dolu hikayelerini anlattı" diye yazdı.
Cumartesi günü BM Sağlık Örgütü (WHO) ve Filistin Kızılayı (PRCS) öncülüğündeki bir heyet, Al-Ahli hastanesinden en az 17 hasta ve yaralıyı 11 refakatçisiyle birlikte bölgenin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Avrupa Hastanesi'ne tahliye etti. DSÖ başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus hastaların "ateşli silah yaraları, ampütasyon ve yanıklardan muzdarip" olduğunu söyledi. "Sürekli ateşkes" çağrılarını yineledi.
Acil gıda yardımı
Yardım konvoyları Pazar günü Gazze'nin kuzeyindeki Jabalia kampında BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) tarafından işletilen dört barınağa yemeye hazır yiyeceklerin yanı sıra çadır, battaniye ve şişe su götürdü.
OCHA, "Konvoylar kuzeye doğru ilerlemeden önce Vadi Gazze yakınlarındaki bir kontrol noktasında konuşlanan İsrail güçleri tarafından dikkatle denetlendi" dedi.
WFP, 24 Kasım'dan bu yana UNRWA barınaklarında ve ev sahibi topluluklarda yaşayan 110.000 kişiye ekmek, gıda paketleri ve elektronik kupon dağıtımı yoluyla temel gıda yardımı sağlamayı başardı.
OCHA, çatışmaların başlamasından bu yana Gazze'de gıda fiyatlarının arttığını bildirdi. Filistin Merkezi İstatistik Bürosu'na göre buğday ununun fiyatı Ekim ayında yüzde 65 artarken maden suyunun fiyatı iki katına çıktı.
'Yemek pişirmek için kapılar yakılıyor'
Duraklamanın yürürlüğe girmesinden bu yana Gazze'ye yemek pişirmek için tüp gaz da girmeye başladı, ancak OCHA bu miktarın "ihtiyacın çok altında kaldığı" uyarısında bulundu.
BM Ofisi, Şeridin güneyindeki Han Yunus'ta bir dolum istasyonunda iki kilometrelik kuyruklar oluştuğunu ve insanların gece boyunca beklediğini, tüp gaz bulamayanların ise "yemek pişirmek için kapı ve pencere çerçevelerini yaktığını" bildirdi.
WFP, 24 Kasım'dan bu yana UNRWA barınaklarında ve ev sahibi topluluklarda yaşayan 110 bin kişiye ekmek, gıda paketleri ve elektronik kupon dağıtımı yoluyla temel gıda yardımı sağlamayı başardı.
1 of 5

Haber
28 Kasım 2023
Guterres: Sürdürülebilir bir Dünya için umutlar eriyip gitmemeli
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Pazartesi günü yaptığı açıklamada, bu hafta düzenlenen iklim konferansı COP28'e katılan dünya liderlerinin, "ölümcül geriye dönülmez noktaya" ulaşılmadan önce küresel ısınmanın ölümcül döngüsünü kırmaları gerektiğini söyledi.
BM Genel Sekreteri António Guterres, hafta sonu Antarktika'da buzların erime hızının 1990'ların başındaki orandan üç kat daha hızlı olduğunu bizzat gördükten sonra New York'ta gazetecilerle bir basın toplantısı düzenledi.
Yeni rakamlar Güney Kutbu'ndaki deniz buzunun şu anda yılın bu dönemi için ortalamanın 1,5 milyon kilometrekare altında olduğunu ortaya koyuyor; bu da Portekiz, İspanya, Fransa ve Almanya'nın toplam yüzölçümüne eşit
Saklanacak yer yok
"Antarktika'da olan Antarktika'da kalmaz" vurgusu yapan Guterres, "Birbirine bağlı bir dünyada yaşıyoruz. Deniz buzlarının erimesi denizlerin yükselmesi anlamına geliyor. Bu da dünyanın dört bir yanındaki kıyı topluluklarının yaşamlarını ve geçim kaynaklarını doğrudan tehlikeye atıyor” dedi
Söz konusu olan sadece sellerin ve tuzlu suyun gıda ve su kaynakları üzerindeki etkisi değil, aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki kıyılarda bulunan küçük adaların ve tüm şehirlerin yaşanabilirliği.
Güvenlik Konseyi toplantısı sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada "Antarktika çevresindeki suların hareketi ısıyı, besin maddelerini ve karbonu dünyaya dağıtarak iklimimizi ve bölgesel hava modellerini düzenlemeye yardımcı oluyor" dedi.
Guterres, ”Ancak Güney Okyanusu ısındıkça ve yoğunluğu azaldıkça bu sistem yavaşlıyor. Daha fazla yavaşlama - ya da tamamen çökme - felaket anlamına gelecektir” uyarısında bulundu.
'Korkunç' yükseliş
Guterres, fosil yakıt çıkarımında herhangi bir duraklama olmazsa, "yüzyılın sonuna kadar üç santigrat derecelik felaket bir sıcaklık artışına doğru gidiyoruz" dedi
Genel Sekreter, ”Eğer bu şekilde devam edersek, ki umarım etmeyiz, Grönland ve Batı Antarktika buz tabakaları ölümcül bir geri dönülmez noktaya geçecek” dedi.
Böyle bir durum deniz suyu seviyesinde yaklaşık 10 metrelik şaşırtıcı bir yükselmeyi temsil ediyor.
Kısır döngü, buzlar azaldıkça ısınmanın hızlanması ve daha aşırı hava koşulları anlamına geliyor.
BM Genel Sekreteri, bu hafta sonunda Dubai'de başlayacak olan COP28'de "liderler bu döngüyü kırmalıdır" dedi.
Çözümler orada
Guterres, ”Çözümler çok iyi biliniyor. Liderler küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat derece ile sınırlamak, insanları iklim kaosundan korumak ve fosil yakıt çağını sona erdirmek için harekete geçmeliler” çağrısında bulundu
Genel Sekreter, sadece yenilenebilir enerji kullanımının üç katına çıkarılması, enerji verimliliğinin iki katına çıkarılması ve 2030 yılına kadar herkesin temiz enerjiye erişiminin sağlanması için küresel bir anlaşmanın yeterli olacağını savundu.
Genel Sekreter, "Antarktika harekete geçilmesi için haykırıyor" diye ekledi ve "Antarktika'da ve dünyanın dört bir yanında kıtada meydana gelen değişikliklere ilişkin anlayışımızı genişleten binlerce araştırmacıyı selamlıyorum” dedi.
Guterres, ”Onlar, insan yaratıcılığının ve uluslararası işbirliğinin muazzam faydalarının birer kanıtıdır. Liderler, dünyanın dört bir yanındaki insanların sürdürülebilir bir gezegen umutlarının eriyip gitmesine izin vermemeliler” dedi.
1 of 5

Basın Duyurusu
05 Aralık 2023
İlk Gençlik İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı yeni kurulan Birleşmiş Milletler Gençlik Ofisi'nin başına geçti
Genel Sekreter'in çığır açan "Ortak Gündemimiz" raporunda yer alan tavsiyeler doğrultusunda Üye Devletler, Genel Sekreter'in Gençlik Elçileri tarafından yürütülen on yılı aşkın bir süredir devam eden çalışmaların üzerine inşa edilen ve BM'nin gençlerle ve gençler için yürüttüğü çalışmaların yeniden canlandırılması ve genişletilmesi için çok önemli bir atılım anlamına gelen, BM Sekreteryası bünyesinde gençlik işlerinden sorumlu özel bir birim olarak BM Gençlik Ofisi'nin kurulmasını oybirliğiyle kabul etti.
On yıllar boyunca BM, gençlerin haklarını ve fırsatlarını ilerletme konusunda önemli adımlar attı. Gençlerin güçlendirilmesi sadece bir eşitlik meselesi değil; muazzam bir sosyal ve ekonomik potansiyele sahip. Gençlerin güçlendirilmesi canlı toplumlar yaratır, yenilikçiliği teşvik eder ve ilerlemeyi hızlandırır.
Ancak, gençleri etkileyen eşitsizlikler dünyanın her köşesinde varlığını sürdürüyor. Gençler eğitim, istihdam ve sağlık hizmetlerine sınırlı erişim gibi zorluklarla karşılaşıyor ve karar alma süreçlerinde sesleri genellikle duyulmuyor.
BM Genel Sekreteri António Guterres konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada "İki Gençlik Elçisi tarafından yaklaşık on yıldır sürdürülen önemli çalışmaların üzerine inşa ederek, gençler için ve gençlerle birlikte daha güçlü savunuculuk, koordinasyon ve hesap verebilirlik çabalarını ilerletmek üzere BM Sekretaryası bünyesinde bir Birleşmiş Milletler Gençlik Ofisi kuruyoruz” dedi.
BM Gençlik Ofisi'nin kurulması, gençlerin karşı karşıya olduğu zorlukları ve fırsatları ele almaya odaklanarak, BM'nin gençlerle ve gençler için angajmanının yeniden canlandırılması ve genişletilmesi için çok önemli bir atılıma işaret ediyor.
BM Gençlik Ofisi, BM'nin sistem çapında gençlik stratejisi olan Gençlik 2030'un rehberliğinde, gençlik meselelerinde işbirliğini, koordinasyonu ve hesap verebilirliği artırma çabalarına öncülük edecek ve Birleşmiş Milletler'in tüm çeşitlilikleriyle gençlerle etkili ve kapsayıcı bir şekilde çalışmasını sağlayacak.
BM Gençlik Ofisi'nin misyonu, çok paydaşlı nesiller arası dayanışmanın teşvik edilmesi yoluyla, sürdürülebilir kalkınma, insan hakları ve barış ve güvenlik de dahil olmak üzere BM'nin tüm çalışma alanlarında anlamlı, kapsayıcı ve etkili gençlik katılımını güçlendirmeye odaklanıyor.
28 Ekim 2023 tarihinde Genel Sekreter, Dr. Felipe Paullier'i Gençlik İşlerinden sorumlu ilk Genel Sekreter Yardımcısı olarak atadı. Dr. Paullier bugün resmen görevine başlayarak BM tarihinde üst düzey görevlere atanan en genç isim oldu.
Gençlik İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Felipe Paullier, "BM Gençlik Ofisi'nin kurulmasıyla birlikte BM sistemi için yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyoruz" dedi. "Görevimi devralırken dünyanın dört bir köşesinden gençlerle hem sanal ortamda hem de kendi toplumlarında bir araya gelmeye başlamak için sabırsızlanıyorum. Önümüzdeki aylarda gençlerin deneyimlerinden faydalanmak, yeni Gençlik Ofisi için hiçbir gencin geride kalmamasını sağlayacak bir eylem planı oluşturmamda bana yardımcı olacak” dedi.
Dr. Paullier 2020 yılından bu yana Uruguay Ulusal Gençlik Enstitüsü Genel Müdürü olarak görev yapıyordu. Daha içersinde ise, Montevideo CH yargı bölgesi Belediyesinde Başkan Yardımcılığı (2015-2020) ve Montevideo Departman Yasama Mahkemesinde Yedek Danışman (2010-2015) dahil olmak üzere çeşitli siyasi idareci pozisyonlarında görev yaptı. Dr. Paullier, Pediatri alanında uzmanlaşmış bir Tıp Doktorudur.
BM Gençlik Ofisi Hakkında
Her yerde gençlerin yılmaz bir savunucusu ve destekçisi olan BM Gençlik Ofisi, tüm gençlerin kendilerini en çok etkileyen kararlara anlamlı bir şekilde dahil olduğu bir dünya hayal ediyor. Birleşmiş Milletler'in tüm çeşitliliğiyle gençlerle ve gençler için çalışma yöntemlerini uyumlu hale getirerek, gençlik meselelerinde sistem çapında işbirliği, koordinasyon ve hesap verebilirliğe öncülük ediyor. Çok paydaşlı nesiller arası dayanışmayı teşvik ederek, çalışmalarını sürdürülebilir kalkınma, insan hakları ve barış ve güvenlik alanlarında anlamlı, kapsayıcı ve etkili gençlik katılımını güçlendirmeye odaklanıyor. Daha fazla bilgi için sosyal medyada @UNYouthAffairs hesabını takip edebilirsiniz.
Basın mensupları daha fazla bilgi için Matthew Hunter ile irtibata geçebilir
e-posta: matthew.hunter@un.org
Tel: +1 (631) 829-4275
1 of 5
Basın Duyurusu
24 Kasım 2023
UN Women, 16 gün boyunca kadına yönelik şiddetin #BahanesiYok diyecek
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet, dünyadaki en yaygın insan hakları ihlallerinden biri olmaya devam etmektedir. Birçok ülke kadına yönelik şiddetle mücadele için yasalar çıkarmasına rağmen, yasaların uygulanmasındaki sorunlar ve ayrımcı sosyal normlar nedeniyle kadına yönelik şiddet önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Küresel olarak tahminen 736 milyon kadın - neredeyse her üç kadından biri - hayatları boyunca en az bir kez fiziksel ve/veya cinsel yakın partner şiddetine, ya da partneri olmayan kişiler tarafından cinsel şiddete veya her ikisine birden maruz bırakılmıştır.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününden başlayarak, 10 Aralık İnsan Hakları Gününe kadar devam eden 16 Günlük Aktivizm Kadınlara Yönelik Şiddete Son Kampanyası, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması çağrısında bulunuyor.
Birleşmiş Milletler bu yıl 16 Günlük Aktivizmi tüm dünyada “BİRLEŞİN! Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddeti Önlemek için Yatırım Yapın” teması ile başlatıyor. #BahanesiYok sloganını kullanan kampanya, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi için yatırım yapılması ve toplumsal normların dönüştürülmesi için çağrıda bulunuyor.
#BahanesiYok kampanyası yasal çerçevelerin önemini vurguluyor
UN Women Türkiye (Birleşmiş Milletler Kadın Birimi) küresel kampanya ile paralel olarak #BahanesiYok kampanyası ile kadına yönelik şiddete hiçbir koşulda, hiçbir yerde ve hiçbir zaman müsamaha gösterilemeyeceğini vurguluyor.
16 Günlük Aktivizm boyunca #BahanesiYok kampanyası, koruyucu yasal çerçevelerin öneminin altını çiziyor ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yasaların etkin bir şekilde uygulanması çağrısında bulunuyor. Kampanya, kadınlara yönelik şiddetin bahanesinin olmadığını ve bir insan hakları ihlali olduğunu bir kez daha #BahanesiYok diyerek vurguluyor.
UN Women Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “#BahanesiYok kampanyasıyla, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin olmadığı bir dünya inşa etme kararlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz. Bu yılki kampanya, Türkiye’deki mevcut mevzuat hakkında kamuoyunda farkındalık yaratmayı, bu mevzuatın etkin bir şekilde uygulanması ve uluslararası standartlar ve tavsiyeler temelinde daha da güçlendirilmesi için çağrıda bulunmayı amaçlıyor. 16 Günlük Aktivizm boyunca ve sonrasında, sivil toplum ve kamu kurumlarından ortaklarımızla birlikte, yasaların iyi uygulandığında hayatları koruyabileceğini ve dönüştürebileceğini göstereceğiz. Kadınların ve tüm toplumun haklarını nasıl kullanabilecekleri konusunda bilgi sahibi olmalarının önemini ve politika ve yasaların etkili bir şekilde uygulanması için kamu kurumları ile kadın sivil toplum kuruluşlarının yakın işbirliği içinde çalıştıkları çok paydaşlı bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı vurgulayacağız.”
16 Günlük Aktivizm Kadınlara Yönelik Şiddete Son Kampanyasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut şunları söyledi: “Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması ve kadın hakları ile toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ilerleme kaydedilmesi, hem Avrupa Birliği içerisinde hem de ortağımız olan ülkelerde Avrupa Birliği gündeminin en üst sıralarında yer almaktadır.”
UN Women #BahanesiYok kampanyasını Ankara’da bir etkinlikle başlatıyor.
#BahanesiYok kampanyası, 24 Kasım 2023 tarihinde Ankara’da Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ile ortaklaşa düzenlenecek bir etkinlikle başlıyor. Etkinlik, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin sona erdirilmesine yönelik dayanışma ve kararlılığı ifade etmek üzere sivil toplum kuruluşlarını, hükümet yetkililerini, diplomatik temsilcileri ve medyayı bir araya getirecek.
Etkinlikte sivil toplum kuruluşlarından temsilciler sahne alarak şiddetin her türlüsüne “Bahanesi Yok” diyecek. Kadınların öncülük ettiği sivil toplum kuruluşları sadece kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesine yönelik manifestolarını ve kararlılıklarını ifade etmekle kalmayacak, aynı zamanda hayatta kalan kadınların hayatlarının dönüştürülmesinde oynadıkları önemli rolü de paylaşacak.
Lansman etkinliği kapsamında sanatçı ve avukat Kutlay Evrensel (@kutlayus) ile işbirliği içinde bir sanat performansı sergilenecek. Gerçek zamanlı olarak kurgulanan sanat eseri, temel kavramları kullanarak yasal çerçevelerin önemini vurgulamayı amaçlıyor.
Dünyadan veriler
Küresel olarak tahminen 736 milyon kadın - neredeyse her üç kadından biri - hayatları boyunca en az bir kez fiziksel ve/veya cinsel yakın partner şiddetine, ya da partneri olmayan kişiler tarafından cinsel şiddete veya her ikisine birden maruz bırakılmıştır.
Her 3 kadından 1’i yaşamları boyunca yakın ilişkide olduğu partneri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz bırakılıyor.
2021 yılında 45 bin kadın yakın partneri ya da kendi ailelerinden biri tarafından öldürülmüştür. Yani her saat 5’ten fazla kadın veya kız çocuğu öldürülmektedir.
Yakın partner şiddeti, kadınlara yönelik şiddetin en yaygın biçimidir ve farklı geçmiş ve kültürlerden kadınları etkilemektedir.
Şiddete maruz bırakılan kadınların yüzde 40’ından daha azı yardım aramaktadır.
Kadına yönelik şiddet yalnızca fiziksel zararlara yol açmakla kalmayıp, aynı zamanda ciddi psikolojik ve duygusal travmalara da neden olmaktadır.
Economist Intelligence Unit tarafından yapılan küresel bir araştırma, kadınların yüzde 38’inin kişisel olarak siber şiddet deneyimi yaşadığını ve dijital alanda zaman geçiren kadınların yüzde 85’inin diğer kadınlara yönelik dijital şiddete tanık olduğunu ortaya koymuştur.
BM Kadın Birimi tarafından 58 ülkede yürütülen COVID-19'un sosyoekonomik etkilerine ilişkin Hızlı Toplumsal Cinsiyet Değerlendirme anketlerine göre, kadınların yüzde 45'i COVID-19’dan bu yana kendilerinin veya tanıdıkları bir kadının kadına yönelik şiddetin bir türüne maruz kaldığını bildirmiştir.
Türkiye’den veriler: (2014 Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması)
Her 10 kadından 4’ü eşi veya birlikte olduğu partnerinin fiziksel veya cinsel şiddetine maruz bırakılmaktadır.
Şiddete maruz bırakılan her 10 kadından sadece 1’i yardım için bir kuruluşa başvurmaktadır.
Her 10 kadından 3’ü 18 yaşına gelmeden evlendirilmektedir;
18 yaşında evlenen kız çocuklarının yüzde 48'i fiziksel şiddete maruz bırakılmaktadır;
Kadınların yüzde 11’inin çalışması aileleri tarafından engellenmektedir;
Türkiye'deki insan ticareti mağdurlarının yüzde 90’ı kadındır.
Medya talepleri için:
Ebru Demirel, ebru.demirel@unwomen.org
1 of 5
Basın Duyurusu
01 Kasım 2023
Gazze binlerce çocuğa mezar oluyor
CENEVRE, 31 Ekim 2023 – “Gazze Şeridi'ndeki benzeri görülmemiş şiddetin başlangıcından bu yana UNICEF, ateşkesin acilen sağlanması, yardım malzemelerinin ulaştırılması ve alıkonulan çocukların serbest bırakılması gerektiği konusundaki duruşundan bir an bile geri adım atmadı. Pek çok kişi gibi biz de çocuk ölümlerinin durdurulması için çağrıda bulunduk.
“Öldürülen çocuk sayısının düzinelerce, ardından yüzlerce ve en sonunda da binlerce olmasıyla ilgili en büyük endişelerimiz sadece iki hafta içinde gerçeğe dönüştü. Rakamlar dehşet verici. Şu ana kadar 3.450'den fazla çocuğun öldürüldüğü bildirildi ve korkutucu olan bu sayının her geçen gün önemli oranda artması.
"Gazze binlere çocuğun mezarı, ve içinde yaşayan herkes içinde cehennem haline geldi.
“Çocuklara yönelik tehditler sadece bomba ve havan toplarıyla da sınırlı değil. Kısaca su ve travma konusundan bahsetmek istiyorum.
“Bir milyondan fazla çocuk su kriziyle karşı karşıya. Gazze’nin günlük su üretimi şu an normalin sadece %5’i oranında gerçekleşiyor. Çocuk ölümleri özellikle küçük yaştakiler için dehidrasyon gittikçe büyüyen bir tehdit.
Gazze’de yaşayan, UNICEF çalışanı ve meslektaşım Nesma da bu konudan bahsediyor. 4 yaşındaki Talia ve 7 yaşındaki Zain’in anneleri Nesma:“Çocukların etrafta çaresizce su arayıp bulamadıklarını görmek içimi paramparça ediyor. Oğlum Zain bana sürekli normal su içmek istediğini söylüyor.”
“Sözünü ettiği bildiğimiz içme suyu, 7 yaşındaki Zain’de dahil birçok çocuğu hasta eden ve şu an tek alternatifleri olan tuzlu su değil.
“Bir de travma var. Çatışmalar sona erdiğinde, bunun çocuklara ve içinde bulundukları toplumlara olan maliyeti gelecek nesiller tarafından ödenecek. Bu son artıştan önce, Gazze'deki 800.000'den fazla çocuğun (tüm çocuk nüfusunun dörtte üçünün) ruh sağlığı ve psikososyal desteğe ihtiyacı olduğu tespit edilmişti. Tabii bu bilgi, yaşanan bu son kabustan öncesine ait.
“Aynı meslektaşım, 7 yaşındaki oğlunun sürekli içme suyu sorduğunu anlatan Nesma, 4 yaşındaki kızının yaşadığı travmadan da bahsediyor. Dört yaşındaki Talia, ciddi anlamda stres ve korku belirtileri gösteriyor ve kendine saç yolmak, vücudunun belirli bölgelerini kanayana kadar kaşımak gibi fiziksel zararlar veriyor. Ancak annesinin de söylediği gibi: “Çocuklarımın ruh sağlığını düşünme lüksüm yok. Kendi kendime sürekli olarak ‘Nesma ne olursa olsun önce hayatta kalmalarını sağla’ diyorum. Bütün bunlar bittiğinde onlara gereken psikolojik desteği ve tıbbi bakımı sağlayacağım.
“Talia, Zain ve Gazze'de bu kabusu yaşayan 1,1 milyon çocuk adına bir kez daha söylüyoruz: Şu an çok acil olarak ateşkese ihtiyacımız var. Su, gıda, tıbbi malzeme ve yakıt da dahil olmak üzere insani yardım malzemelerinin güvenli, sürekli ve engelsiz olarak bölgeye ulaştırılması için Gazze'ye giden tüm geçişlerin bir an önce açılması için harekete geçilmesi gerekiyor.
“Peki ya ateşkes olmazsa, su olmazsa, ilaç olmazsa ve kaçırılan çocuklar serbest bırakılmazsa ne olur? İşte o zaman tüm dünya, masum çocukların başına bela olacak daha da korkutucu ve dehşet verici olaylara doğru süratle savrulacaktır.”
1 of 5
Basın Duyurusu
27 Ekim 2023
Birleşmiş Milletler’ın Uluslararası Bakım ve Destek Günü ilanı: Toplumsal cinsiyet eşitliği ve sürdürülebilir toplumlar için bir dönüm noktası
UN Women İcra Direktörü Sima Bahous, kararla ilgili olarak şunları söyledi: “Bu kilometre taşı, toplumsal refahın, güçlü ekonomilerin ve kalkınmanın sağlanmasında ücretli ve ücretsiz bakım ve ev emeğinin oynadığı belirleyici rolü hep birlikte tanıdığımızı göstermektedir. Umarım tüm Üye Devletler bu BM gününü farkındalık yaratmak, politikaları iyileştirmek, bakım ekonomisini dönüştürmek ve toplumsal cinsiyet eşitliğini ilerletmek için kullanır.”
Bakım emeğinin ve bakım emekçilerinin değerini vurgulayan Karar, ücretli ve ücretsiz bakım ve ev işleriyle ilgili adil olmayan düzenlemelerin düzeltilmesine yönelik çabaları teşvik eder, kadınların ekonomik özerkliğini, bakım çalışanlarının ve hizmet ettikleri toplumların genel refahı için elverişli bir ortamın yaratılmasını savunur.
Karar ayrıca işçi ve işveren örgütleri, kadın örgütleri, feminist gruplar, gençlik ve dini örgütlerin yanı sıra diğer ilgili aktörler de dahil olmak üzere tüm paydaşların oynadığı role vurgu yapmaktadır.
İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, kararla ilgili olarak şunları söyledi: “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 75. yıldönümü sebebiyle Devletlere insan hakları temelli, toplumsal cinsiyete duyarlı, engellileri kapsayan ve yaşa duyarlı destek ve bakım sistemlerinin kurulması yönünde somut adımlar atmaları çağrısında bulundum. Genel Kurul’un Birleşmiş Milletler nezdinde 29 Ekim’i Uluslararası Bakım ve Destek Günü ilan etmesini kutluyoruz. Bu uluslararası gün, bakım ve destek sağlayan ve alan kişilerin haklarını koruyan bakım ve destek sistemlerinin oluşturulmasının önemini ve sürdürülebilir kalkınma için kilit bir kaldıraç olduğunu göstermektedir.”
Bu kararı kabul etmek, bakım verenlerin ve bakım alanların haklarını teşvik etme yolunda önemli bir adımı temsil eder. Ayrıca, küresel yaşlanma eğilimini göz önünde bulundurarak, bakım işi ve destek sistemlerine olan artan ihtiyacı tanır, bakım ekonomisine yatırım yapmanın, güçlü, dayanıklı, toplumsal cinsiyete duyarlı, engellileri kapsayıcı ve yaşa duyarlı bakım ve destek sistemlerinin geliştirilmesinin önemini vurgular.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Genel Direktörü Gilbert F. Houngbo, kararın zamanlamasını değerlendirerek, “ILO, 29 Ekim’in Uluslararası Bakım ve Destek Gününün ilan edilmesini ve dünyanın her ülkesinde bakım ve destek sağlayanların vazgeçilmez rolünün tanınmasını kutluyor. Bakım emekçileri olmadan toplumlarımız ve ekonomilerimiz sadece zarar görmekle kalmaz, insanlığımız da azalır. Bu vesileyle, sadece kaliteli bakıma kapsayıcı ve eşit erişim değil, aynı zamanda bakım hizmeti sağlayıcıları için insana yakışır iş taahhüdümüzü yeniden teyit edelim. Bunu yaparken, insan onuru ve sosyal adaletin temel ilkelerini savunarak en iyi için hizmet etmiş oluruz” dedi.
Üye Devletler, bakım ve desteğin hayati rolünü kabul ederek ve bakım ekonomisine yatırım ihtiyacını vurgulayarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama ve kapsayıcı ve sürdürülebilir toplumlar inşa etme konusundaki kararlılıklarını ortaya koymuşlardır. Karar, toplumsal cinsiyet eşitliğini, insani kalkınmayı ve kapsayıcı ve sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmek için artan farkındalık, iyileştirilmiş politikalar ve işbirliğine dayalı çabalar için zemin hazırlamaktadır.
1 of 5
Basın Duyurusu
11 Eylül 2023
Yeni UN Women raporuna göre, kadınların güçlenmesi için yılda ek 360 milyar dolara ihtiyaç var
“Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarında (SKA) İlerleme: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2023 Durum Raporu” toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçekleştirmek için acil ve kararlı bir eylemin gerekliliğini gösteriyor.
17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacındaki ilerlemeyi kapsayan rapor, UN Women (Birleşmiş Milletler Kadın Birimi) ve Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı (UN DESA) tarafından 7 Eylül’de yayınlandı.
Rapora göre, mevcut hızda ilerlediğimiz takdirde, 2030 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun yüzde 8’ini oluşturan 340 milyondan fazla kadın ve kız çocuğunun aşırı yoksulluk içinde yaşayacağı öngörülüyor.
Rapor, liderlik pozisyonlardaki kadınların oranının ise değişmediğini gösteriyor: Parlamentolarda yüzde 26,7, yerel yönetimlerde yüzde 35,5, iş dünyasında üst düzey pozisyonlarda yüzde 28,2 oranında kadın bulunuyor.
Bu yıl ilk kez, iklim değişikliğinin kadınlar ve kız çocukları üzerindeki etkilerine de yer veren rapor, iklim krizinin 158 milyon kadın ve kız çocuğunu yoksulluğa itebileceğini tahmin ediyor. Yaşlılığa da değinen rapor, yaşlı kadınların yaşlı erkeklere göre daha yüksek oranda yoksulluk ve şiddete maruz bırakıldığını gösteriyor.
2030 yılına kadar toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesini sağlamak için acil bir şekilde somut adımlar atılması gerektiğini vurgulayan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2023 Durum Raporu”, bunu başarmak için yıllık ek 360 milyar dolara ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
UN Women İcra Direktör Yardımcısı Sarah Hendriks, “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları için bu yılki rapor bir çağrı niteliğinde. Her kadın ve kız çocuğunun eşit haklara, fırsatlara ve temsiliyete sahip olduğu bir dünya için şimdi kolektif ve bilinçli bir şekilde hareket etmeliyiz. Bunu başarmak için kararlılık, yenilikçi çözümler, tüm sektörler ve paydaşlar arasında işbirliği gerekiyor” dedi.
UN DESA Politika Koordinasyonu ve Kurumlararası İşler Genel Sekreter Yardımcısı Maria-Francesca Spatolisano ise şunları söyledi: “Toplumsal cinsiyet eşitliği, 2030 Gündemi içinde sadece bir amaç değil, aynı zamanda diğer tüm amaçların üzerine inşa etmemiz gereken bir hedef. Kadınların ve kız çocuklarının toplumun her alanına tam katılımını sağlamak için engelleri kaldırabilir ve tüm insanlar için ilerlemeyi sağlayabiliriz.”
Raporda vurgulanan diğer veriler şu şekilde:
İklim değişikliği nedeniyle ortaya çıkacak gıda güvensizliği, 236 milyon kadın ve kız çocuğunu ve 131 milyon fazla erkek ve oğlan çocuğunu etkileyebilir.
Dünyadaki hiçbir ülke, yakın partner şiddetini tamamen ortadan kaldıramamıştır.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadınların güçlenmesini sağlamak için kapsamlı sistemlere sahip olan ve bu alanlarda bütçe ayırabilen ülke sayısı sadece 27'dir.
Çatışmalardan etkilenen kadın ve kız çocuklarının sayısı önemli ölçüde artmıştır. 2022’de bu rakam 614 milyona yükselmiştir. Bu, 2017’deki rakamdan yüzde 50 daha fazladır.
Mevcut hızla ilerlediğimiz takdirde, 2030 yılında tahmini 110 milyon kız çocuğu ve genç kız eğitimden mahrum bırakılmış olacaktır.
Kadınlar ve erkekler arasındaki iş gücü ve gelir uçurumu hala yüksek seviyededir. Dünya genelinde erkeklerin kazandığı her 1 dolara karşılık olarak kadınlar 51 sent kazanmaktadır. İş yaşamının en verimli dönemindeki erkeklerin yüzde 90’u iş gücüne katılırken, bu oran kadınlarda 61,4’tür.
Mevcut ilerleme hızında, bir sonraki neslin kadınları ortalama olarak erkeklere göre günde 2,3 saat daha fazla ücretsiz bakım ve ev işi yapacaktır.
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2023 Durum Raporu”, toplumsal cinsiyet eşitliği hedefine ulaşmanın giderek daha zor olacağını vurguluyor. 2030’a kadar ilerlemeyi hızlandırmak için iş birliklerinin, ortaklıkların, yatırımların ve bu alanda küresel ve ulusal finansmanın artırılmasının son derece önemli olduğunu gösteriyor.
Rapor, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin vaatlerinin yerine getirilmesi ve hiçbir kadının ve kız çocuğunun geride bırakılmadığından emin olmak için bir çağrıda bulunuyor.
Raporu indirmek için tıklayın:
https://www.unwomen.org/sites/default/files/2023-09/progress-on-the-sustainable-development-goals-the-gender-snapshot-2023-en.pdf
Basın iletişim: infoturkiye@unwomen.org
1 of 5
En son kaynaklar
1 / 8
1 / 8