En son
Haber
22 Eylül 2023
Gelecek Zirvesi güveni yeniden inşa etmek için 'eşsiz bir fırsat': Guterres
Daha fazla bilgi için
Haber
22 Eylül 2023
Sağlık hizmetleri: Evrensel kapsama eksikliği, 'büyük ölçekte bir insan hakları trajedisi'
Daha fazla bilgi için
Haber
21 Eylül 2023
Guterres: İklim kriziyle birlikte “İnsanlık cehennemin kapılarını açtı”
Daha fazla bilgi için
En son
Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları yoksulluğun son erdirilmesi, çevrenin korunması, iklim krizine karşı önlem alınması, refahın adil paylaşımı ve barışı hedefliyor. BM'nin çalıştığı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları şunlardan oluşuyor.
Haber
20 Eylül 2023
'Barışın kaybedeni olmaz' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için çabalarını artırarak sürdüreceklerini söyledi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Salı günü BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Türkiye’nin hem bölgesel hem de küresel düzeyde aktif bir ülke olduğunu vurguladı ve uluslararası kurumlara reform çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına dünyanın çeşitli bölgelerini saran insani krizlere, siyasi çatışmalara ve sosyal gerilimlere dikkat çekerek başladı ve küresel ekonomik sorunların ortasında bu meseleleri ele almanın zorluğunu vurguladı.
Suriye, Kuzey Afrika ve Sahel gibi bölgelerde terörizmin vekâlet savaşlarında bir araç olarak kullanılmasından duyduğu ciddi endişeyi dile getirerek bunun uluslararası güvenliğe zarar verdiğini söyledi
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve islamafobinin artan tehdidine de değinerek bu sorunların küresel çapta endişe verici boyutlara ulaştığı uyarısında bulundu. Sosyal uyum adına bu sorunların ele alınmasının önemini vurguladı.
Teselli kaynağı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, 6 Şubat sabahı, gerek büyüklüğü, gerek etkilediği alan itibarıyla, Sayın Genel Sekreter'in ifadesiyle 'yüzyılın en büyük doğal afetlerinden biriyle' karşı karşıya kaldı. BM dahil uluslararası toplumun yardım çağrımıza ivedilikle verdiği cevabın samimiyetini, fedakarca sergilenen çabaları ve ülkemize sağlanan cömert desteği unutmamız mümkün değildir. 50 binden fazla insanını kaybettiği, 850 bin yapının kullanılamaz hale geldiği, milyonlarca insanı barındıran şehirlerin adeta yerle yeksan olduğu bu kara gününde ülkemize gösterilen dostluk, bizler için önemli bir teselli kaynağıdır” dedi.
Erdoğan, aynı ruhla hareket eden Türkiye'nin, 12 bin kişinin hayatını kaybettiği ve binlerce kişiden hala haber alınamayan Libya'ya kapsamlı bir yardım seferberliğine başladığını da sözlerine ekledi.
Savaşın kazananı yoktur
Ülkesinin aktif bir uluslararası oyuncu olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin hem yakın hem de uzak coğrafyada ele aldığı çok sayıda konuyu özetledi. Türkiye'nin ilişkileri komşu bölgelere ilave olarak Çin'den Güney Asya'ya, Afrika'dan Latin Amerika'ya kadar tüm dünyayı kapsıyor.
'Avrupa'nın doğu sınırlarındaki savaşa' değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rusya-Ukrayna savaşının başlangıcından bu yana, savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı teziyle hem Rus hem de Ukraynalı dostlarımızı masanın etrafında tutmaya gayret ediyoruz" dedi.
Ukrayna'nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü temelinde savaşı diplomasi ve diyalog yoluyla sona erdirme çabalarını arttırmaya hazır olduklarını ifade etti.
Bu bağlamda BM ile birlikte başlatılan ve tahılın Karadeniz üzerinden küresel pazarlara taşınmasını kolaylaştırarak küresel bir açlık krizini önlemeyi amaçlayan Karadeniz Girişimini vurguladı.
Girişimin maalesef artık faaliyette olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni bir plandan daha bahsetti. Yaklaşık bir milyon ton tahıl, dünya çapında ciddi ihtiyaç içinde olan ülkelere gönderilecek.
Reform ihtiyacı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan kurumların artık günümüz dünyasını yansıtmadığı düşüncesini dile getirerek Birleşmiş Milletler'in reforma ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Güvenlik Konseyi'nin beş Daimi Üyesine atıfta bulunarak "Dünya beşten büyüktür" dedi. Güvenlik Konseyi'nin dünya güvenliğinin garantörü olmaktan çıktığını ve sadece beş ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı haline geldiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Dünya beşten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür” dedi ve günümüz dünyasının gerçeklerini daha iyi yansıtması için mevcut uluslararası kurumların yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulundu.
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’lar) hakkında da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, açlık ve yoksulluğun ortadan kaldırılması gerektiğinin altını çizdi.
"21. yüzyılda açlığı bir mesele, çözülmemiş bir sorun olarak kabul etmekte zorlanıyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm ülkeleri Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını gerçekleştirmek için güçlü bir irade göstermeye çağırdı.

Haber
22 Eylül 2023
Sağlık hizmetleri: Evrensel kapsama eksikliği, 'büyük ölçekte bir insan hakları trajedisi'
Dünya liderleri 21 Eylül tarihinde, 2030 yılına kadar herkes için evrensel sağlık hizmetlerini sağlama çabalarını artırma konusunda anlaştı.
BM Genel Merkezinde düzenlenen üst düzey toplantıda yeni bir siyasi deklarasyonu onaylayan Üye Devletler, bu iddialı hedefe ulaşmak için somut adımlar atma ve gerekli finansmanı sağlama sözü de verdi.
Evrensel Sağlık Hizmetleri: COVID sonrası dünyada sağlık ve esenlik hedefimizi genişletmek başlıklı deklarasyonda hükümetler evrensel sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması için siyasi destek sözü de verdi.
Siyasi tercih
BM Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, sonuçta herkes için sağlık hizmetlerine ulaşmanın siyasi bir tercih olduğunu söyledi.
"Ancak bu tercih sadece kağıt üzerinde yapılmaz. Bütçe kararları ve politika kararlarıyla yapılır. Hepsinden önemlisi, evrensel sağlık hizmetlerine giden en kapsayıcı, eşitlikçi ve etkili yol olan birinci basamak sağlık hizmetlerine yatırım ile yapılır" dedi.
Deklarasyon, bu yılki Genel Kurul Üst Düzey Haftası sırasında gerçekleştirilen üç sağlık zirvesinden ikincisinde kabul edildi.
Salgınlara hazırlık konulu zirve Çarşamba günü gerçekleşti ve Cuma günü de tüberküloz belasının sona erdirilmesine yönelik bir zirve daha düzenlenecek.
Şaşırtıcı istatistikler
Deklarasyonun aciliyeti şaşırtıcı istatistiklerde açıkça görülüyor.
2021 verilerine göre en az 4,5 milyar insan - dünya nüfusunun yarısından fazlası - temel sağlık hizmetlerinden tam olarak yararlanamıyor.
DSÖ'ye göre, temel sağlık hizmetlerine erişim yaklaşık iki milyar insan için mali zorluklara neden olurken, 1,3 milyardan fazla insan sadece temel hizmetlere ve ilaçlara erişmeye çalışıyor. Bu da sağlık eşitsizliklerinin genişlemesinin çarpıcı bir gerçeği.
Temel bir hak
BM Genel Sekreteri António Guterres adına konuşan Genel Sekreter Vekili Amina Mohammed, evrensel sağlık kapsamının "büyük ölçekte bir insan hakı trajedisini" düzelteceğini ve şu anda milyarlarca kişinin temel sağlık hizmetlerine erişemediğini vurguladı.
Ülkeleri, çocuklar, mülteciler, göçmenler ve insani krizler yaşayanlar da dahil olmak üzere en savunmasız nüfuslara odaklanırken, kız çocukları ve kadınlar için cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine evrensel erişim sağlamaya çağırdı.
"Ülkeler, ihtiyacı olan herkese güvenli, etkili ve kaliteli bakım sunabilecek iyi eğitimli, iyi maaşlı bir sağlık işgücüne yatırım yapmalıdır" dedi.
BM başkan yardımcısı, sağlık çalışanlarının çoğunluğunu oluşturan kadınların sağlıkla ilgili kararlarda varlıklarının ve seslerinin artırılması gerektiğinin altını çizdi.
Ekstra destek
Bayan Mohammed ayrıca yatırımların büyük ölçüde arttırılması çağrısında bulunarak, ek desteğin gelişmekte olan ülkeler için hayati önem taşıdığını vurguladı.
"Ülkeleri, sağlık sistemlerine yapılan yatırımlar da dahil olmak üzere sürdürülebilir kalkınma için finansmanı yılda en az 500 milyar dolara çıkarmak üzere Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Teşvikini cömertçe desteklemeye çağırıyorum" dedi.
Ayrıca etkili borç erteleme mekanizmaları ve çok taraflı kalkınma bankası reformunu da savundu.
1 of 5

Haber
22 Eylül 2023
Gelecek Zirvesi güveni yeniden inşa etmek için 'eşsiz bir fırsat': Guterres
BM Genel Kurul Başkanı Dennis Francis Perşembe günü New York'ta toplanan dışişleri bakanlarına etkili diplomasinin ölümünü öngören tahminlerin erken olduğunu söyledi.
Francis, 2024’te düzenlenecek Gelecek Zirvesi için yapılan hazırlık toplantısının açılış konuşmasında "Bugünkü müzakerelerimiz sırasında gösterdiğiniz güçlü katılım, çok taraflılığın ne öldüğünü ne de modasının geçtiğini teyit ediyor" dedi.
Eylül 2024'te yapılması planlanan zirve, çok taraflılığın yeniden canlandırılması, küresel yönetişimdeki boşlukların ele alınması ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA'lar) ve BM Şartı da dahil olmak üzere mevcut taahhütlerin yeniden teyit edilmesi için kuşaklar boyu bir kez ortaya çıkacak bir fırsat olarak görülüyor.
COVID-19 salgını, Ukrayna'daki savaş ve iklim acil durumu gibi son küresel şoklar uluslararası kurumları sınıyor, ortak ilkeler ve ortak hedefler etrafında birliğe duyulan kritik ihtiyacın altını çiziyor.
'Eşsiz bir fırsat'
BM Genel Sekreteri António Guterres, "Gelecek Zirvesi, güvenin yeniden inşa edilmesine yardımcı olmak ve modası geçmiş çok taraflı kurumları ve çerçeveleri eşitlik ve dayanışma temelinde günümüz dünyasına uygun hale getirmek için eşsiz bir fırsattır" dedi.
"Ancak bu bir fırsattan daha fazlasıdır" diyen Guterres, "Riskleri azaltmanın ve daha güvenli ve daha barışçıl bir dünya yaratmanın temel bir aracıdır" ifadesini kullandı.
Zirve'nin kökleri, Genel Sekreter'in "kapsayıcı, ağ bağlantılı ve etkili bir çok taraflılık yoluyla" uluslararası işbirliğinin geleceğine yönelik vizyonunu özetleyen 2021 raporu olan Ortak Gündemimiz'e dayanıyor.
Rapor, 2030 yılına kadar tüm insanlar ve gezegen için daha adil, eşitlikçi ve daha yeşil bir gelecek sunmayı amaçlayan küresel bir vaat olan 17 SKA'a yönelik çabaları "hızlandırmayı" hedefliyor.
İlerleme pandemi ve diğer krizler nedeniyle raydan çıkmış olsa da, bu hafta kabul edilen bir "kurtarma planı" onları tekrar rayına oturtmayı amaçlıyor.
Gelecek için Pakt
Zirvede ülkelerin sürdürülebilir kalkınma ve ilgili finansman; uluslararası barış ve güvenlik; bilim, teknoloji, inovasyon ve dijital işbirliği; gençlik ve gelecek nesiller; ve küresel yönetişimin dönüştürülmesi olmak üzere beş alanı kapsayan bir Gelecek Paktı kabul etmesi bekleniyor.
Guterres, insan hakları, kadın ve kız çocuklarının güçlendirilmesi ve SKA'lara ulaşma yolunda ivme kazandırılması yönündeki taahhütleri takdirle karşıladı.
Müzakereleri desteklemek üzere, Ortak Gündemimiz'de yer alan önerilere dayanan 11 politika özeti yayınladı.
"Gelecek için Pakt, birbirinizle ve halkınızla yaptığınız sözleşme olacaktır. Sorunları çözmek için küresel düzeyde elinizdeki tüm araçları kullanma taahhüdünüzü temsil ediyor - bu sorunlar bizi boğmadan önce” dedi.
'Bizimle konuşmaya başlayın': Gençlik savunucusu
Zimbabve'den kız çocuklarının eğitimi aktivisti ve gençlik savunucusu Varaidzo Kathivu, Pakt'ın gelecek nesillere odaklanmasını memnuniyetle karşıladı.
Dünya nüfusunun yarısından fazlası 30 yaşın altında ve tarihteki en büyük genç nesli temsil ediyor. BM başkanının yanında oturan Zimbabwe, karar alma süreçlerinde masada gerçek bir koltuğa ihtiyaçları olduğunu belirtti.
"Lütfen bizim hakkımızda konuşmayı bırakın ve bizimle konuşmaya başlayın. Ve sadece bizimle konuşmakla kalmayın, bizimle birlikte çalışın" dedi.
"Bu işte en az sizin kadar payı olan gerçek ve eşit ortaklar olarak tanınmak istiyoruz. Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin tekrar rayına oturtulmasına yardımcı olmak istiyoruz. Ve biz fazlasıyla yetenekli, istekli ve becerikliyiz."
1 of 5

Haber
21 Eylül 2023
Guterres: İklim kriziyle birlikte “İnsanlık cehennemin kapılarını açtı”
Üye devletler, iş dünyası ve sivil toplum temsilcilerinden oluşan geniş katılımlı küresel koalisyon çarşamba günü New York'ta ilki düzenlenen İklim Hedefleri Zirvesinde için bir araya geldi. BM Genel Sekreteri söz konusu toplantıda yaptığı konuşmada "korkunç sıcaklar korkunç etkiler yaratıyor. İnsanlık cehennemin kapılarını açtı" dedi.
Zirvenin merkezinde, çok geç olmadan adil ve eşitlikçi bir enerji dönüşümüyle iklim felaketlerinin artmasını önlemek için acil eylem çağrısı yer aldı.
Genel Sekreter António Guterres, BM Genel Kurulu'nun oturumları arasında politikacılara, iş dünyasına, aktivistlere ve sivil toplum liderlerine yaptığı ateşli konuşmada, eylemsizliğin korkunç sonuçları hakkında sert bir uyarıda bulundu.
Aşırı hava olaylarının hız kazanmasıyla birlikte "insanlık cehennemin kapılarını açtı" diyen Genel Sekreter, çiftçilerin çaresizce sellerin mahsullerini alıp götürmesini, artan sıcaklıklar nedeniyle öldürücü hastalıkların ortaya çıkmasını ve büyük orman yangınlarından kaçan insanların kitlesel göçünü izledikleri üzücü sahneleri anlattı.
Çözümler için yarış
Guterres, "Burada odak noktamız iklim çözümleri, görevimiz ise acil" dedi.
İnsanlığın 2,8°C'lik bir sıcaklık artışına doğru ilerlemesi, tehlike ve istikrarsızlığın artmasıyla birlikte iklim eyleminin karşı karşıya kalınan "zorluğa oranla cüce kaldığı" uyarısında bulundu.
Ancak, Paris Anlaşması'nın sıcaklık artışını mümkün olduğunca 1,5°C ile sınırlama hedefinin hala ulaşılabilir olduğunu sözlerine ekledi.
Üst düzey toplantıya hitaben yaptığı konuşmada "Hala temiz hava, yeşil işler ve herkes için uygun fiyatlı temiz enerjiden oluşan bir dünya inşa edebiliriz" dedi.
Değişim için itici güç
Aktivistler susturulmayı reddediyor, Yerli Halklar atalarının topraklarını savunmak için toplanıyor ve şirket yöneticileri iş yapma biçimlerini dönüştürüyor.
BM Genel Sekreteri, büyük oranda sera gazı emisyonuna neden olanlardan daha fazla hesap soracak bir İklim Dayanışma Paktı çağrısında bulunuyor ve zengin ülkeleri, krizi atlatabilmeleri için gelişmekte olan ekonomileri desteklemeye çağırıyor.
Öfke artıyor
Genel Sekreter daha fazla iklim adaletine duyulan ihtiyaçtan bahsederek, dünyanın en yoksul ülkelerinin birçoğunun kendilerinin neden olmadığı bir krizden orantısız bir şekilde etkilendiğini belirtti.
"En yoksul ülkelerin birçoğu öfkeli olmakta sonuna kadar haklı" diyen Genel Sekreter, vaat edilen finansmanın gerçekleşmediğini ve borçlanma maliyetlerinin çok yüksek olduğunu açıkladı.
"Tüm taraflar COP28'de Kayıp ve Zarar Fonu'nu işler hale getirmelidir" çağrısında bulundu ve gelişmiş ülkelerin 100 milyar dolarlık taahhüdü yerine getirmesi, Yeşil İklim Fonu'nu yenilemesi ve adaptasyon fonunu iki katına çıkarması gerektiğini hatırlattı.
2027'ye kadar herkes için erken uyarı sistemlerinin oluşturulmasının da bir zorunluluk olduğunu sözlerine ekledi.
Güvenin yeniden inşası
İşletmelere ve finans kuruluşlarına, emisyon azaltma planlarında şeffaflık ve güvenilirliğe odaklanarak gerçek net sıfır yollarına girmeleri çağrısında bulunan Genel Sekreter, "Gerçekten iş yapmak isteyen her şirket, emisyonları inandırıcı bir şekilde azaltan ve iklim adaleti sağlayan adil geçiş planları oluşturmalıdır" dedi.
1 of 5

Haber
18 Eylül 2023
BM 78'inci Dönem Oturumları: BM Başkanı bazı liderlerin yokluğunu önemsemiyor, alınacak kararların her şeyden önemli olduğunu söylüyor
Birçok yüksek profilli dünya liderinin önümüzdeki hafta BM Genel Kurulu'nun yıllık açılış oturumuna katılmamayı tercih etmesiyle birlikte Genel Sekreter António Guterres, New York'a kimin geldiğinden çok, özellikle de gecikmiş Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA)’nı canlandırmak için neler yapılacağıyla ilgilendiğini söyledi.
Guterres, UN News’a verdiği mülakatta "Bu bir gösteriş fuarı değil. Burası hükümetlerin temsil edildiği siyasi bir organ" dedi.
"Önemli olan [ülkelerin] şimdiki ana [ayak uydurabilecek] bir yetkili tarafından temsil edilmesidir" diyen Genel Sekreter, "Bu yüzden kimin geleceği konusunda çok endişeli değilim” dedi. Guterres esas endişenin, üye devletlerin maalesef doğru yönde ilerlemeyen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını gerçeğe dönüştürmek için gerekli taahhütleri üstlenip üstlenmeyecekleri olduğunu söyledi.
Guterres 2030 yılına kadar SKA'lara ulaşılmasını sağlamak için mevcut "adaletsiz, işlevsiz ve modası geçmiş" küresel finans sisteminde reform yapılması gerektiğini vurguladı.
Guterres, SKA'lara ulaşmak için ihtiyaç duydukları kaynaklara sahip olmalarını sağlamak üzere gelişmekte olan ülkeleri desteklemek için 500 milyar dolarlık SKA Teşvik önerisini hatırlattı.
İklim değişikliği konusunda eylem
BM Genel Sekreteri ayrıca 2023 İklim Hedefi Zirvesi'nin ülkeler, işletmeler ve sivil toplum için iklim değişikliğini kontrol altına alma çabalarını artırma fırsatı sunacağını söyledi.
Ülkelerin ön planda olduğu standart uygulamalardan farklı olarak bu Zirve, Genel Sekreterin "öncüler" olarak adlandırdığı, iklim eylemi konusunda en kararlı olan ve en iyi uygulamaları paylaşabilecek olanlara bir platform sağlıyor.
"Yüzyılın sonuna kadar 2,6-2,8°C küresel sıcaklık artışına doğru ilerliyoruz" uyarısında bulunan Guterres, sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C üzerinde sınırlama hedefine geri dönmenin aciliyetini vurguladı.
Guterres, "Siyasi irade ile bu hala mümkün, ancak yapılması gereken çok şey var" dedi.
Ukrayna'da barış için çabalıyor
Ukrayna'da devam etmekte olan savaşla ilgili olarak Genel Sekreter, temel hedefin adil ve BM Şartı ile uluslararası hukuka uygun bir barışın sağlanması olduğunu yineledi.
Bununla birlikte, mevcut koşulların barış konusunda "ciddi bir diyaloğu" desteklemeyebileceğini kabul ederek aşırı iyimserliğe karşı uyarıda bulundu.
"Tarafların şu anda bu olasılıktan uzak olduğunu düşünüyorum, ancak Ukrayna'ya barışın gelmesini sağlamak için çabalarımızı asla ama asla durdurmayacağız" dedi.
Kamu sağlığına gündemde yerini alıyor
Guterres ayrıca önümüzdeki hafta küresel halk sağlığı konusunda bakanlar düzeyinde yapılacak benzeri görülmemiş üç görüşmeden de bahsetti: salgınlara hazırlık, evrensel sağlık hizmetleri ve veremle savaş.
"Evrensel sağlık hizmetleri BM'nin temel bir hedefidir" diyen Guterres, bu hedefe ulaşılabilmesi için sadece BM sisteminin çalışmasının yeterli olmayacağını, aynı zamanda finansal sistemlerin de bugün olduğundan çok daha adil olmasını gerektirdiğini sözlerine ekledi.
Guterres ayrıca gerekli olduğuna inandığı şeylerden birimim de Dünya Sağlık Örgütü'nün kaynaklarının ve gücünün arttırması olduğunu vurguladı.
1 of 5

Haber
18 Eylül 2023
BM Genel Kurulu SKA'ların hızlandırılmasına yönelik bildirgeyi kabul etti
BM Genel Sekreteri António Guterres Pazartesi günü New York'ta yaptığı açıklamada, 2030'a doğru yarı yolu kat edilen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA)’nı kurtarmak için küresel bir plan yapmanın zamanının geldiğini söyledi.
Guterres, BM Genel Merkezi'nde düzenlenen ve dünya liderlerinin, çevreyi korurken tüm insanlar için ekonomik refah ve esenlik sağlamayı amaçlayan 17 amaca ulaşmak için eylemi hızlandırmak üzere siyasi bir deklarasyonu kabul ettiği üst düzey bir forumun açılışında konuştu.
"SKA'lar sadece bir hedefler listesi değildir. Her yerdeki insanların umutlarını, hayallerini, haklarını ve beklentilerini yansıtan hedeflerdir" dedi.
Uyumlu, iddialı eylem
Dünya liderleri 2015 yılında hiç kimseyi geride bırakmama sözü vererek SKA'ları kabul etti. Hedefler arasında aşırı yoksulluk ve açlığın sona erdirilmesi, temiz su ve sanitasyonun yanı sıra yeşil enerjiye erişimin sağlanması ve kaliteli evrensel eğitim ve yaşam boyu öğrenme fırsatlarının sunulması yer alıyor.
BM Genel Kurul Başkanı Dennis Francis, taahhütlere rağmen 2022 itibariyle 1,2 milyar insanın hala yoksulluk içinde yaşadığını ve on yılın sonunda küresel nüfusun yaklaşık yüzde sekizinin, yani 680 milyon insanın açlıkla karşı karşıya kalacağını kaydetti. “Uluslararası toplum bu rakamları kabul edemez”, dedi.
"Uyumlu ve iddialı bir eylemle, 2030 yılına kadar 124 milyon insanı daha yoksulluktan kurtarmamız ve 113 milyon insanın daha az yetersiz beslenmesini sağlamamız hala mümkün" dedi.
Geriye doğru gitmek
17 amacın 169 alt hedefi bulunuyor. Genel Sekreter şu anda söz konusu amaç ve hedeflerin sadece yüzde 15'inin yolunda gittiğini, birçoğunun ise geri gittiği uyarısında bulundu.
Guterres, siyasi deklarasyonun "SKA ilerlemesinin hızlandırılmasında oyunun kurallarını değiştirebileceğini" söyledi.
Deklarasyon gelişmekte olan ülkeler için finansman taahhüdü ve yılda en az 500 milyar dolarlık bir SKA Teşviki ve etkili bir borç hafifletme mekanizması önerisine açık destek içeriyor.
Ayrıca, gelişmekte olan ülkelere daha uygun fiyatlarla özel finansman sağlamak üzere çok taraflı kalkınma bankalarının iş modelinin değiştirilmesi çağrısında bulunuyor ve Genel Sekreterin "modası geçmiş, işlevsiz ve adaletsiz" olarak nitelendirdiği uluslararası finans mimarisinde reform yapılmasını destekliyor.
Milyonlarca kişi hala derin açlık çekiyor
BM Genel Sekreteri, "insanlık için şok edici bir leke ve destansı bir insan hakları ihlali" olarak nitelendirdiği açlıkla karşı sürdürülen mücadeleden başlayarak altı kritik alanda harekete geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Guterres, "Bu çağda milyonlarca insanın derin açlık çekiyor olması hepimize karşı bir suçlamadır" diye ekledi.
Genel Sekreter, yenilenebilir enerjiye geçişin yeterince hızlı gerçekleşmediğini, dijitalleşmenin faydalarının ve fırsatlarının ise yeterince yaygınlaşmadığını söyledi.
Eğitim bekleyemez
Guterres ayrıca, dünya genelinde çok sayıda çocuk ve gencin kalitesiz eğitimin kurbanı olduğunu ya da hiç eğitim alamadığını ifade ederek, insana yakışır iş ve sosyal koruma ihtiyacına dikkat çekti.
Son olarak, doğaya karşı savaşa ve iklim değişikliği, kirlilik ve biyolojik çeşitlilik kaybıyla karakterize edilen "üçlü krize" son verilmesi çağrısında bulundu.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması
Guterres, "Tüm bu geçişlerin temelinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin tam olarak sağlanması ihtiyacı yatıyor" dedi. "Ayrımcılığa son vermenin, kadınlara ve kız çocuklarına her masada yer açmanın ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet belasına son vermenin zamanı çoktan geldi de geçiyor" ifadesini kullandı.
Guterres, herkesin sağlıklı beslenebilmesi için küresel gıda sistemlerinin dönüştürülmesine yönelik girişimler de dâhil olmak üzere BM'nin her bir alana yönelik müdahalesinin altını çizdi.
Diğer çabalar ise yenilenebilir enerji dönüşümüne yatırımın arttırılması, herkes için internet erişiminin teşvik edilmesi, 400 milyon yeni "insana yakışır iş" yaratılması ve sosyal korumanın dört milyondan fazla insana ulaştırılmasına odaklanıyor.
Bağlılığın kanıtı
BM Ekonomik ve Sosyal Konsey (ECOSOC) Başkanı Paula Narváez, deklarasyonun kabul edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek bunu liderlerin SKA'ların uygulanmasına yönelik sarsılmaz kararlılığının bir kanıtı olarak nitelendirdi.
ECOSOC, BM sisteminin sürdürülebilir kalkınmanın ekonomik, sosyal ve çevresel olmak üzere üç ayağı üzerindeki çalışmalarının merkezinde yer alıyor ve hedeflerin takibi ve gözden geçirilmesi için bir platform sağlıyor.
İki gün sürecek olan SKA Zirvesi, BM Genel Kurulu'nun üst düzey haftasının, Devlet ve Hükümet Başkanlarının yıllık toplantısının merkezinde yer alıyor.
Anı yakalayın
Narváez, Kalkınmanın Finansmanına ilişkin Üst Düzey Diyaloğun, mevcut ihtiyaçlara ve ortaya çıkan zorluklara cevap verebilecek uluslararası bir finansal mimariye duyulan ihtiyacı ele alacağını söyledi.
İklim Hedefi Zirvesi ise iklim eylemi konusunda kararlı bir ilerleme kaydedilmesi ve daha zamanlı ve hedefe yönelik çabalar için çıtanın yükseltilmesi için bir fırsat sunuyor.
Narváez, "Bu hafta SKA'ları kurtarmak için bir dönüm noktası olmalı. Bu anın elimizden kayıp gitmesine izin vermemeliyiz" dedi.
1 of 5

Basın Duyurusu
11 Eylül 2023
Yeni UN Women raporuna göre, kadınların güçlenmesi için yılda ek 360 milyar dolara ihtiyaç var
“Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarında (SKA) İlerleme: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2023 Durum Raporu” toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçekleştirmek için acil ve kararlı bir eylemin gerekliliğini gösteriyor.
17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacındaki ilerlemeyi kapsayan rapor, UN Women (Birleşmiş Milletler Kadın Birimi) ve Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı (UN DESA) tarafından 7 Eylül’de yayınlandı.
Rapora göre, mevcut hızda ilerlediğimiz takdirde, 2030 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun yüzde 8’ini oluşturan 340 milyondan fazla kadın ve kız çocuğunun aşırı yoksulluk içinde yaşayacağı öngörülüyor.
Rapor, liderlik pozisyonlardaki kadınların oranının ise değişmediğini gösteriyor: Parlamentolarda yüzde 26,7, yerel yönetimlerde yüzde 35,5, iş dünyasında üst düzey pozisyonlarda yüzde 28,2 oranında kadın bulunuyor.
Bu yıl ilk kez, iklim değişikliğinin kadınlar ve kız çocukları üzerindeki etkilerine de yer veren rapor, iklim krizinin 158 milyon kadın ve kız çocuğunu yoksulluğa itebileceğini tahmin ediyor. Yaşlılığa da değinen rapor, yaşlı kadınların yaşlı erkeklere göre daha yüksek oranda yoksulluk ve şiddete maruz bırakıldığını gösteriyor.
2030 yılına kadar toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesini sağlamak için acil bir şekilde somut adımlar atılması gerektiğini vurgulayan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2023 Durum Raporu”, bunu başarmak için yıllık ek 360 milyar dolara ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
UN Women İcra Direktör Yardımcısı Sarah Hendriks, “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları için bu yılki rapor bir çağrı niteliğinde. Her kadın ve kız çocuğunun eşit haklara, fırsatlara ve temsiliyete sahip olduğu bir dünya için şimdi kolektif ve bilinçli bir şekilde hareket etmeliyiz. Bunu başarmak için kararlılık, yenilikçi çözümler, tüm sektörler ve paydaşlar arasında işbirliği gerekiyor” dedi.
UN DESA Politika Koordinasyonu ve Kurumlararası İşler Genel Sekreter Yardımcısı Maria-Francesca Spatolisano ise şunları söyledi: “Toplumsal cinsiyet eşitliği, 2030 Gündemi içinde sadece bir amaç değil, aynı zamanda diğer tüm amaçların üzerine inşa etmemiz gereken bir hedef. Kadınların ve kız çocuklarının toplumun her alanına tam katılımını sağlamak için engelleri kaldırabilir ve tüm insanlar için ilerlemeyi sağlayabiliriz.”
Raporda vurgulanan diğer veriler şu şekilde:
İklim değişikliği nedeniyle ortaya çıkacak gıda güvensizliği, 236 milyon kadın ve kız çocuğunu ve 131 milyon fazla erkek ve oğlan çocuğunu etkileyebilir.
Dünyadaki hiçbir ülke, yakın partner şiddetini tamamen ortadan kaldıramamıştır.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadınların güçlenmesini sağlamak için kapsamlı sistemlere sahip olan ve bu alanlarda bütçe ayırabilen ülke sayısı sadece 27'dir.
Çatışmalardan etkilenen kadın ve kız çocuklarının sayısı önemli ölçüde artmıştır. 2022’de bu rakam 614 milyona yükselmiştir. Bu, 2017’deki rakamdan yüzde 50 daha fazladır.
Mevcut hızla ilerlediğimiz takdirde, 2030 yılında tahmini 110 milyon kız çocuğu ve genç kız eğitimden mahrum bırakılmış olacaktır.
Kadınlar ve erkekler arasındaki iş gücü ve gelir uçurumu hala yüksek seviyededir. Dünya genelinde erkeklerin kazandığı her 1 dolara karşılık olarak kadınlar 51 sent kazanmaktadır. İş yaşamının en verimli dönemindeki erkeklerin yüzde 90’u iş gücüne katılırken, bu oran kadınlarda 61,4’tür.
Mevcut ilerleme hızında, bir sonraki neslin kadınları ortalama olarak erkeklere göre günde 2,3 saat daha fazla ücretsiz bakım ve ev işi yapacaktır.
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2023 Durum Raporu”, toplumsal cinsiyet eşitliği hedefine ulaşmanın giderek daha zor olacağını vurguluyor. 2030’a kadar ilerlemeyi hızlandırmak için iş birliklerinin, ortaklıkların, yatırımların ve bu alanda küresel ve ulusal finansmanın artırılmasının son derece önemli olduğunu gösteriyor.
Rapor, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin vaatlerinin yerine getirilmesi ve hiçbir kadının ve kız çocuğunun geride bırakılmadığından emin olmak için bir çağrıda bulunuyor.
Raporu indirmek için tıklayın:
https://www.unwomen.org/sites/default/files/2023-09/progress-on-the-sustainable-development-goals-the-gender-snapshot-2023-en.pdf
Basın iletişim: infoturkiye@unwomen.org
1 of 5
Basın Duyurusu
20 Temmuz 2023
Dünyada kadınlar ve kız çocuklarının yüzde 1’inden azı, kadınların güçlenmesinin ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı ülkelerde yaşıyor
Kigali, 18 Temmuz 2023 – UN Women (Birleşmiş Milletler Kadın Birimi) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) ‘Kadın Başarır’ Konferansında (Women Deliver Conference) yayımladıkları yeni küresel rapora göre, hiçbir ülkede toplumsal cinsiyet eşitliği tam olarak sağlanmış değil. Rapora göre kadınlar ve kız çocuklarının yüzde 1’inden azı, kadınların güçlenmesinin ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı ülkelerde yaşıyor. Bu rapor ilk kez, kadınlar ve kız çocuklarının insani gelişmesinde kaydedilen ilerlemenin kapsamlı bir resmini çiziyor.
Raporda, UN Women ve UNDP güç birliği yaparak, kadınların güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğini ölçen ikiz endeksler olarak Kadınların Güçlenmesi Endeksi (KGE) ve Küresel Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksini (KTCEE) öneriyor.
İkiz endeksler, kadınların insani gelişmesi, güçlenmesi ve özgürlüklerinde kaydedilen ilerlemeyi ölçmek için farklı fakat tamamlayıcı bakış açısı getiriyor. Endeksler, dünyada kadınların karşı karşıya kaldığı karmaşık zorlukları ortaya koyuyor ve hedefe yönelik müdahaleler ve politika reformlarının yolunu açıyor.
114 ülkenin verilerine dayanarak yapılan analizler, kadınların seçim yapma ve fırsatlardan yararlanma gücü ve özgürlüğünün büyük ölçüde kısıtlı olduğunu gösteriyor. Kadınların güçlenmesinin düşük olması ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin büyük olması yaygın bir durum olarak ele alınıyor.
KGE, kadınların sağlık, eğitim, kapsayıcılık, karar verme ve kadınlara yönelik şiddet olmak üzere beş boyutta seçim yapma ve yaşam fırsatlarından yararlanma gücünü ve özgürlüklerini ölçüyor. KTCEE ise benzer biçimde sağlık, eğitim, kapsayıcılık ve karar verme dahil olmak üzere insani gelişmenin temel boyutlarında erkeklere kıyasla kadınların durumunu değerlendiriyor.
Kadınların Güçlenmesi Endeksine göre, dünya genelinde kadınlar ortalama olarak tam potansiyellerinin yalnızca yüzde 60’ını gerçekleştirebiliyor. Küresel Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksine göre ise kadınlar temel insani gelişme boyutlarında erkeklerin elde ettiğinin yüzde 72’sini başarıyor, bu da yüzde 28’lik bir toplumsal cinsiyet eşitsizliği anlamına geliyor. Bu güçlenme açıkları ve eşitsizlikleri yalnız kadınların esenlik ve ilerlemesine değil, aynı zamanda insanlığın ilerlemesine de zarar veriyor.
UN Women İcra Direktörü Sima Bahous “Küresel toplum, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi için güçlü bir taahhütte bulundu. Ancak bu yeni endekslere göre, kadınların tam potansiyelinin gerçekleşemediğini, büyük toplumsal cinsiyet açıklarının yaygın olarak devam ettiğini, bu durumun da tüm Amaçlar’ın gerçekleştirilmesine yönelik ilerlemeyi engellediğini ve yavaşlattığını açık biçimde görebiliyoruz. Bu nedenle, toplumsal cinsiyet eşitliği taahhüdünü gerçekleştirmek, kadınlar ve kız çocuklarının insan haklarını güvence altına almak, onların tüm temel özgürlüklerinin eksiksiz gerçekleştirilmesini sağlamak için gerekli çabaları sürdürmemiz gerekiyor” dedi.
Rapor ayrıca, dünyadaki kadınlar ve kız çocuklarının yüzde 1’den azının kadınların güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin yüksek olduğu ülkelerde yaşadığını, öte yandan dünyadaki kadın nüfusunun yüzde 90’ının -yani 3,1 milyar kadın ve kız çocuğunun- kadının güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinde büyük açıkların bulunduğu ülkelerde yaşadığını vurguluyor.
“Bu aydınlatıcı analiz, salt insani gelişmenin yeterli bir koşul olmadığını, çünkü Kadınların Güçlenmesi Endeksi (KGE) ve Küresel Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde (KTCEE) düşük ve orta performans sergileyen ülkelerin yarısının yüksek ve çok yüksek insani gelişme grubunda yer aldıklarını gösteriyor” diyen UNDP Başkanı Achim Steiner sözlerini şöyle sürdürdü: “Birçok kadın ve kız çocuğu, potansiyellerinin sadece bir bölümünü gerçekleştirmelerine olanak sağlayan ülkelerde yaşıyor, bu yeni içgörüler insanlar için gerçek değişimi gerçekleştirmeyi hedefliyor.”
KGE ve KTCEE politika belirleyiciler için, kadınların güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanında kaydedilen ilerlemeye ilişkin hayati kanıtları ve bunları başarmak için gerekli olan acil politika eylemlerini ortaya koyuyor. Endeksler, aşağıdaki alanlarda kapsamlı politika eylemlerine duyulan ihtiyacı gösteriyor:
Sağlık politikaları: Cinsel ve üreme sağlığına evrensel erişim sağlamaya odaklanarak, herkes için uzun ve sağlıklı yaşamı desteklemek.
Eğitimde eşitlik: Dijital çağda kadınlar ve kız çocuklarının güçlenmesi için, başta STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) gibi alanlar olmak üzere, beceri ve eğitim kalitesindeki açıkları gidermek.
İş-özel yaşam uyumu ve ailelere destek: Uygun fiyatlı çocuk bakım hizmetleri, ebeveyn izni programları ve esnek çalışma düzenlemeleri dahil olmak üzere, iş-özel yaşam uyumunu destekleyen politikalar ve hizmetlere yatırım yapmak.
Kadınların eşit katılımı: Kamusal yaşamın tüm alanlarında toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçekleştirmeye yönelik hedefler belirlemek ve eylem planları yapmak, kadınları geride bırakan ayrımcı kanunlar ve düzenlemeleri ortadan kaldırmak.
Kadınlara yönelik şiddet: Önleme, değişen sosyal normlar, ayrımcı kanunlar ve düzenlemeleri ortadan kaldırmaya odaklanan kapsamlı önlemleri uygulamaya koymak.
Bu endeksler değişimin hızlandırıcıları olarak işlev görüyor, tüm ülkelerde ilerleme ve açıkların kapsamlı biçimde izlenmesi ve değerlendirilmesini sağlıyor. Küresel zorlukların insani gelişmeyi aksatma ve mevcut toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini ağırlaştırma riski yarattığı kritik bir dönüm noktasında ortaya çıkıyorlar. Bu endekslerden yararlanmak suretiyle politika belirleyiciler, paydaşlar ve toplumlar bilgiye dayalı önlemler alabilir ve daha hakkaniyetli ve kapsayıcı bir dünyaya gidişi hızlandırabilir.
Dünyamız bugün kritik bir dönüm noktasından geçiyor ve bu rapor, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın değerlendirilmesine önemli bir katkıyı ve Eylül ayında toplanacak SKA Zirvesi öncesinde 17 amacın her birine yönelik çalışmaları daha da güçlendirme aracını oluşturuyor.
Raporun tam metnine erişmek için:
UNDP
UN Women
1 of 5
Basın Duyurusu
09 Haziran 2023
UNICEF ve Türkiye Barolar Birliği, tüm çocukların adalete eşit erişimini desteklemek amacıyla yenilikçi ve çocuk dostu bir adli yardım projesine imza atıyor
ANKARA, 09 Haziran 2023 – UNICEF ve Türkiye Barolar Birliği (TBB), avukatların ve baroların çocuk hakları alanındaki bilgi birikimini arttırmak ve çocukların adalete eşit şekilde erişimini sağlamak amacıyla bugün, çocuk dostu adli yardıma odaklanan yeni bir proje başlattı.
Avrupa Birliği’nin yaklaşık 3,2 milyon Avro tutarındaki finansman desteğiyle hayata geçirilecek olan Çocuk Haklarının Geliştirilmesi, Korunması ve İzlenmesi Konusunda Avukatların ve Baroların Kapasitelerinin Güçlendirilmesi (ÇABA) Projesi; TBB, ve UNICEF’in yakın işbirliğiyle yürütülecek.
3 yıllık proje kapsamında, adalet sisteminde çocuk dostu adli yardım ve çocuk hakları konularında Türkiye genelinde çocuklarla çalışan yaklaşık 2000 avukata yönelik kapsamlı bir eğitim programının hazırlanması, Baroların izleme kapasitesini güçlendirmek amacıyla beş ilde pilot Çocuk Hakları Merkezlerinin kurulması ve hukukçuların bilgi birikiminin ve eşgüdümünün arttırılması hedefleniyor. Pilot Çocuk Hakları Merkezlerinin Adana, Aydın, Batman, Erzurum ve Trabzon illerinde konumlandırılması planlanıyor.
UNICEF en az 100.000 çocuğun, proje kapsamında yapılacak eğitim programları ve kurulması planlanan Çocuk Hakları merkezleri sayesinde, iyileştirilmiş adli yardım hizmetlerinden dolaylı olarak yararlanacağını öngörmektedir.
Düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada AB Türkiye Delegasyonu İletişim Bölüm Başkanı Birinci Müsteşar Ramunas Januaskas şunları ifade etti: “ÇABA Projesi, ulusal kapasiteyi güçlendirmek ve kamuoyunu bilinçlendirmek suretiyle çocuk haklarının desteklenmesini ve çocukların adalete eşit erişim hakkının güvence altına alınmasını amaçlamaktadır. Avukatların ve baroların tüm dünyada geçerli olan çocuk haklarına ilişkin temel ilkelerle donatılması büyük önem taşımaktadır.”
Yaptığı açılış konuşmasında, UNICEF Türkiye Temsilcisi Regina De Dominicis şunları aktardı: “Çocuk adaleti alanında son yirmi yılda UNICEF olarak bizim de parçası olmaktan gurur duyduğumuz takdire şayan reformlar ve büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak Türkiye'de çocukların adalete hakkaniyetli bir şekilde erişimine engel olan kimi sorunların da halen devam ettiği görülmektedir. UNICEF, çocukların hukuki olarak güçlendirilmesinin, toplumsal değişime ivme kazandıracak unsurlardan biri olduğuna inanmaktadır. Genel Direktörümüz tarafından Kasım 2021'de Dünya Çocuklarla Adalet Kongresi'nde açıklanan Çocuklar İçin Adaleti Yeniden Düşünmek başlıklı politika belgesinde, her çocuğun ücretsiz adli yardıma ve hukuki temsile erişmesinin önemine vurgu yapılmakta, ayrıca uzman avukatlardan oluşan ulusal kadroların ve hukuki hizmetlerin güçlendirilmesi gerektiği açıkça ifade edilmektedir. Söz konusu politika belgesinde aynı zamanda, bu alanda yürütülen politikaların daha geniş bir etkiye sahip olabilmesi için çocuk adaleti alanında stratejik davalama çalışmalarının da desteklenmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Mart 2023 tarihinde yayınlanan son adalet istatistiklerine göre, yargılaması devam eden suça sürüklenen çocukların sayısı 163.000 civarına ulaşmıştır. Suç isnadıyla mahkeme önüne çıkarılan çocukların sayısı çok yüksek olmasına rağmen, çocuklara yönelik 100.000'i aşkın ceza soruşturmasının yarısından fazlasında, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmektedir.”
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Erinç Sağkan, şunları ifade etti: “Türkiye Barolar Birliği, çok sayıda farklı proje ile ülkemizde insan hakları alanında gerek sistematik anlamda gelişmelere katkı sunmayı gerekse avukatların mesleki kapasitesini artırmayı amaçlamakta ve çalışmalarını bu doğrultuda kararlılıkla sürdürmektedir. Bugün açılışını yaptığımız bu projenin üzerimizdeki bu hassas sorumluluğun yerine getirilmesi için önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.”
1 of 5
Basın Duyurusu
04 Mayıs 2023
Geleceği görmek bizim elimizde İnsan Haklarının 75 Yılı
Projenin tanımı
Öğrenciler için Kısa Film Yarışması Bu İnsanın Dünyası 2023
Uluslararası İnsan Hakları Film Festivali “This Human World (thw)” (Bu İnsanın Dünyası), Birleşmiş Milletler Enformasyon Servisi (UNIS) Viyana, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Avusturya ve Viyana Belediyesi Avrupa ve Uluslararası İşler Genel Müdürlüğü himayesinde Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Slovakya, Slovenya ve Türkiye'deki okullardan öğrencilerin katılmasının beklendiği İnsan Hakları 2023 Kısa Film Yarışmasını düzenleyecek.
İnsan Hakları 75 Yaşına giriyor
Bugün pek çok hakkı kanıksamış gibi görünsek de yeni zorluklar, eşitsizlikler ve savaşlarla karşı karşıyayız. Son yıllarda yaşanan çok sayıda çatışma, bunlarla yüzleşmek için sınırları, sektörleri ve nesilleri aşan bir iş birliğine ihtiyaç olduğunu gösteriyor. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne buradan ulaşabilirsiniz.
10 ila 20 yaş arası öğrencileri, sınıf olarak veya bireysel olarak, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin maddelerinden esinlenerek kısa filmler çekmeye davet ediyoruz.
Yarışmanın bu yılki temasına gelecek olursak:
İnsan Haklarının 75 Yılı
Bu haklar sizin ve geleceğimiz için ne anlama geliyor?
İnsan haklarını nasıl savunursunuz?
Kaçmak zorunda kalan ve insan hakları ihlallerine maruz kalan insanlara nasıl destek olabiliriz?
Bildirge'nin hangi maddesi hayatınızı etkiledi?
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi neden bu kadar önemli?
Hangi madde hakkında bir hikâye anlatabilir/kısa bir film çekebilirsiniz?
Yarışmanın amacı, insan haklarını ve 30 maddelik İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni gençlere yaklaştırmak, öğrencilere bu konular üzerinde eleştirel düşünme fırsatı vermek ve genç, kararlı film yapımcılarına çalışmalarını sunabilecekleri bir platform sunmak oluşturuyor.
Film başvuruları uluslararası bir jüri tarafından değerlendirilecek. Jüri ödülüne layık görülen kısa film, 30 Kasım - 10 Aralık 2023 tarihleri arasında Viyana'da gerçekleştirilecek olan uluslararası film festivali This Human World kapsamında gösterilecektir.
Son 13 yıldaki sayısız ve niteliksel olarak olağanüstü başvuruların ardından, 2023'te de bireysel öğrencilerden veya okul sınıflarından grup çalışmalarından ilham verici ve heyecan verici katkılar bekleniyor. Yarışma, BM ortak kuruluşları tarafından uluslararası düzeyde tanıtılacak ve Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Slovakya, Slovenya ve Türkiye'den katılımcılara açık olacak.
Yarışmaya katılma koşulları:
Yarışma 10 ila 20 yaş arası çocuk ve gençlere açıktır. Film başvuruları öğrenciler tarafından bireysel olarak veya okul-sınıf olarak yapılabilir. Kısa filmlerin uzunluğu 3 dakikayı geçmemelidir. Filmler, okullar tarafından sağlanan ve/veya öğrencilerin kullanabileceği herhangi bir araç kullanılarak üretilebilir ve düzenlenebilir. Profesyonel video kameralarından telefon kamerasına kadar her tür kamera kullanılabilir.
Yarışma için kayıtlar en geç 12 Eylül 2023 tarihine kadar aşağıdaki adrese e-posta yoluyla yapılabilir
schulfilmprojekt@thishumanworld.com
Kayıt için gerekli bilgi ve belgeler: Okul adı ve adresi Okul yetkili kişi (öğretmen) adı ve iletişim bilgileri Katılımcı öğrencilerin yaşı ve sayısı Öğrenciler ve reşit olmayanların yasal vasileri, kızları/oğulları tarafından film kayıtlarının sunulmasıyla, ödül töreninin fotoğraf ve video materyallerinin (kazananların fotoğrafları / katılımcılarla röportajlar) medyada ve düzenleyen kurumların (UNIS, UNHCR, Viyana Şehri, THIS HUMAN WORLD) web sitelerinde ve sosyal ağlarda yayınlanabileceğini kabul ederler. Başvuruların İngilizce veya Almanca yapılması gerekir Yarışmaya katılacak filmlerin gönderilmesi için son tarih 10 Kasım 2023'tür. Videoların gönderilmesi aşağıdaki e-posta adresi üzerinde yapılmalıdır: schulfilmprojekt@thishumanworld.com Daha fazla bilgi için: Lisa Wegenstein veya Carla Lehner ile irtibata geçebilirsiniz: Tel.: +43/1/5855888/24 veya e-posta: schulfilmprojekt@thishumanworld.com
Kayıt için gerekli bilgi ve belgeler: Okul adı ve adresi Okul yetkili kişi (öğretmen) adı ve iletişim bilgileri Katılımcı öğrencilerin yaşı ve sayısı Öğrenciler ve reşit olmayanların yasal vasileri, kızları/oğulları tarafından film kayıtlarının sunulmasıyla, ödül töreninin fotoğraf ve video materyallerinin (kazananların fotoğrafları / katılımcılarla röportajlar) medyada ve düzenleyen kurumların (UNIS, UNHCR, Viyana Şehri, THIS HUMAN WORLD) web sitelerinde ve sosyal ağlarda yayınlanabileceğini kabul ederler. Başvuruların İngilizce veya Almanca yapılması gerekir Yarışmaya katılacak filmlerin gönderilmesi için son tarih 10 Kasım 2023'tür. Videoların gönderilmesi aşağıdaki e-posta adresi üzerinde yapılmalıdır: schulfilmprojekt@thishumanworld.com Daha fazla bilgi için: Lisa Wegenstein veya Carla Lehner ile irtibata geçebilirsiniz: Tel.: +43/1/5855888/24 veya e-posta: schulfilmprojekt@thishumanworld.com
1 of 5
Basın Duyurusu
02 Mayıs 2023
UNDP ve Birleşik Krallık, deprem bölgesinde atık yönetimi yükünü hafifletmek için güçlerini birleştiriyor
Ankara, 28 Nisan 2023 –Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Birleşik Krallık, Türkiye’de 6 Şubat 2023 depremlerinden etkilenen toplulukların acil ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla uygulayacakları 1,9 milyon ABD Doları tutarındaki programın başlangıcı olarak Kilis Belediyesi’ne yeni bir yol süpürme aracı teslim etti. UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, 27 Nisan 2023 günü, yeni aracı Kilis Belediye Başkanı Servet Ramazan’a sundu. Kente daha önce 110 atık konteyneri ve kırılgan haneler için 200 hijyen paketi ve temizlik malzemeleri de gönderilmişti. Ayrıca, Kilis’in dar sokaklarında dolaşabilecek şekilde tasarlanmış küçük bir çöp kamyoneti olan “çöp taksisi” de yakında teslim edilecek.
Yakınındaki diğer illerde yaşanan ağır yıkıma uğramamış olsa da, Kilis bu afetin yükünü başka biçimde çekiyor: Komşu bölgelerden on binlerce depremzede Kilis şehrine sığındı. Kilis böylesine büyük bir göç ile ilk kez karşılaşmıyor. Suriye’deki iç savaşın neden olduğu mülteci krizi boyunca, Kilis’in nüfusu 120.000’den 220.000’i aşkın bir sayıya yükseldi. Depremlerden önce Kilis, nüfus oranı itibarıyla, Türkiye’de tüm belediyeler içinde en yüksek oranda geçici koruma altında Suriyeliyi barındırıyordu. Şimdi de deprem nedeniyle belediye sınırları içinde yaşayan nüfus yaklaşık 300.000’e ulaştı.
“Gururlu ve kadim Kilis şehrinin süregelen cömertliği karşısında saygıyla eğiliyoruz” diyen UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton sözlerini şöyle sürdürdü: “Milyonlarca insanın evlerini ve varlıklarını kaybetmesine, daha güvenli yerlerde dostlarına ve yakınlarına sığınmasına neden olan deprem felaketinin etkisinin tüm ülkede nasıl hissedildiğini Kilis’te görüyoruz. Bu hareketlilik, yeni gelenlere de kamu hizmetleri sağlamak için çabalayan ev sahibi belediyeler için de büyük zorluklar yaratıyor. Atık yönetimi ağır yük altında; işte bu noktada UNDP, Birleşik Krallık finansmanıyla destek sağlıyor.”
“Kilis, depremden sonraki yalnızca 10 hafta içinde nüfusunda yüzde 40 artış yaşadı. Şu an bizim en önemli görevimiz, şehrimizde yaşayan herkes için sağlıklı ve insana yakışır yaşam koşulları oluşturmak.” diyen Kilis Belediye Başkanı Servet Ramazan sözlerini şöyle sürdürdü: “UNDP ile depremden öncesine dayanan yakın bir iş birliğimiz var. Depremden bu yana da bize çöp konteynerleri ve hijyen malzemeleri sağladılar. Bugün teslim edilen yol süpürme aracı ise, atık yönetimimizi daha da geliştirecek ve sokaklarımızı herkes için temiz tutmaya ve sağlıklı hale getirmeye yardımcı olacak.”
Yol süpürme aracı, günde yaklaşık 320-330 ton atık üreten kalabalık bir kentte, acilen ihtiyaç duyulan atık toplama ve sokak temizleme hizmetini sağlayacak. UNDP-Birleşik Krallık ortaklığı, deprem nedeniyle atık yönetim kapasitesinin yıkıma uğradığı yerler dahil olmak üzere, diğer yerlere de benzer destekler sağlayacak.
Birleşik Krallık finansmanı ayrıca, UNDP'nin depremin etkilediği Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş illerinde kırılgan gruplar için temel bakım hizmetleri sunan gezici ve geçici merkezler kurmasına ve depremden en fazla etkilenen bazı bölgelerde, yaşadıkları yerlerden ayrılmak zorunda kalmış kişilerin, hayatlarını yeniden kurmaya başlamasına destek olmak için mesleki eğitimler düzenlemesine yardımcı olacak.
Birleşik Krallık finansmanı,16 Şubat 2023’te yayınlanan BM Acil Yardım Çağrısı kapsamında UNDP’nin talebine karşılık sağlandı.
“Yıkıcı depremlerin ardından Birleşik Krallık, Türk hükümetinin insani yardım talebine hızla yanıt verdi.” diyen Birleşik Krallık Büyükelçisi Jill Morris, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birleşik Krallık hükümeti, tarihindeki en hızlı insani yardım müdahalesini başlattı. Arama Kurtarma Ekiplerimiz (ISAR), depremin ardından 72 saat içinde olay yerindeydi. Birleşik Krallık’ın gönderdiği tıbbi ekip, 18.000'den fazla kişiyi tedavi etti ve ayrıca Türkiye ve Suriye'ye 534 tonun üzerinde yardımın ulaştırılmasına yardımcı olduk. BM kuruluşları ile birlikte çalışarak, uluslararası müdahale desteğimizi sürdürüyoruz. Finansmanımızla sağlanan yol süpürme aracının, şehrin atık yönetimi yükünü hafifletmesine yardımcı olacağını umuyoruz.”
Şubat 2023 depremleri Türkiye’nin güneyinde 110.000 km2 büyüklüğünde bir bölgeyi vurmuş, 50.700’i aşkın insanın ölümüne, 3,3 milyon insanın (bölge nüfusunun yüzde 20’sinden fazlasının) yerinden olmasına, 313.000 binanın yıkılmasına yol açmıştı. UNDP, BM, AB ve Dünya Bankası’nın desteğiyle Türk Hükümeti tarafından hazırlanan afetin mali etkilerine ilişkin analiz raporu “Türkiye Deprem Toparlanma ve Yeniden İmar Değerlendirmesi (TERRA)”ya göre, depremlerin yarattığı toplam hasar ve zarar 103,6 milyar ABD Doları olarak tahmin ediliyor.
1 of 5
En son kaynaklar
1 / 8
1 / 8