BM'nin 80'inci Yılı Panelinde Türkiye'nin çok taraflılığa verdiği sürekli destek vurgulandı
Yaklaşık 200 katılımcı ile BM'nin 80. yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen panel Türkiye'nin çok taraflılığa ve küresel barışa verdiği desteği vurguladı
Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilciği, kuruluşunun 80. yıl dönümünü kutlamak ve Türkiye'nin küresel işbirliği ve sürdürülebilir kalkınmaya olan bağlılığını yeniden teyit etmek amacıyla “Birleşmiş Milletler 80 Yaşında: Türkiye'nin BM ve Çok Taraflılığa Desteği Küresel Barış ve Kalkınmayı Nasıl İlerletiyor” başlıklı üst düzey bir panel tartışması düzenledi.
ILO Türkiye Ofisi Direktörü Yasser Hassan'ın moderatörlüğünü üstlendiği panelde, BM Türkiye Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Levent Gümrükçü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkan Yardımcısı Dr. Rahman Nurdun ve Gençlik Temsilcisi ve Başkent Gençlik Meclisi Başkanı Hilal Gedik yer aldı.
Etkinlik, kamu ve özel sektör, yabancı misyon, üniversiteler, uluslararası kurumların temsilcileri, BM Ülke Ekibi üyeleri, BM personeli, sivil toplum ve gençler olmak üzere dahil olmak üzere yaklaşık 200 katılımcıyı bir araya getirdi.
Panel, Birleşmiş Milletler'in 80. yılında teşkilatın oynadığı rolün önemini yansıttığı gibi, çok taraflılığa olan bağlılığın yenilenmesinin ortaya çıkan küresel zorlukları nasıl çözebileceği ve Türkiye ile BM arasındaki başarılı işbirliği örneklerini sergiledi. Ayrıca, gençlerin seslerine ve küresel işbirliğinin geleceğine dair yeni perspektiflere bir platform sağladı.
Etkinliğin açılışında BM Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi, Birleşmiş Milletlerin kuruluş anını şöyle hatırlattı:
“Seksen yıl önce, savaşın izlerini taşıyan bir dünyada liderler bir seçim yaptılar: kaos yerine işbirliği, kanunsuzluk yerine hukuk, çatışma yerine barış. Bu seçim, Birleşmiş Milletleri doğurdu — mükemmel bir hayal olarak değil, bir hayatta kalma stratejisi olarak.”
Dr. Ahonsi, BM'nin en iyi haliyle “ortak amaçlar peşinde insanları, fikirleri ve nesilleri birbirine bağlayan bir köprü” olduğunu vurgulayarak, BM'nin 80. yıl dönümünün hem geçmiş başarıların kutlanması hem de Teşkilatın gelecek nesillere verdiği sözü yenileme anı olduğunu ekledi.
Dr. Ahonsi, Türkiye'nin BM'nin kurucu üyesi ve 1945'ten bu yana çok taraflılığın güçlü bir destekçisi olarak oynadığı rolü vurguladı. Türkiye, Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Teknoloji Bankası'na ev sahipliği yapmaktan insani yardım ve bölgesel barış çabalarında liderlik yapmaya kadar, uluslararası işbirliğinin somut ilerlemelere nasıl dönüştüğünü örneklemeye devam ettiğini ifade etti.
Panel tartışma, yenilenen küresel dayanışmanın çatışmalardan iklim değişikliğine, teknolojik dönüşümden eşitsizliğe kadar günümüzün krizlerinin çözümüne nasıl yardımcı olabileceğine odaklandı. Panel moderatörü Hassan, küresel zorlukların üstesinden gelmede kolektif eylemin önemini vurguladı.
Hassan, “Her şeyi bir araya getirdiğimizde, anlamlı bir cevap ortaya çıkıyor gibi görünüyor” dedi. “Asıl soru, çok taraflılık ve uluslararası işbirliğinin önümüzdeki küresel zorlukları ele almak için tercih edilen seçenekler olup olmadığıdır. Bunun cevabı da evettir” diye konuştu.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Levent Gümrükçü, Türkiye'nin dış politikasının temel direkleri olan Birleşmiş Milletler ve çok taraflılığa olan uzun soluklu bağlılığını yeniden teyit etti. Gümrükçü, küresel diyalog için en kapsayıcı ve meşru platform olan BM'nin, günümüzün karmaşık ve birbiriyle bağlantılı sorunlarının çözümünde hayati bir rol oynamaya devam ettiğini kaydetti.
Büyükelçi Gümrükçü, Türkiye'nin dış politika yaklaşımının her zaman diyalog, işbirliği ve uluslararası hukuka saygı ilkelerine dayandığını vurguladı. İklim değişikliği, gıda güvensizliği ve insani acil durumlar gibi küresel krizlerin, hiçbir ülkenin tek başına hareket edemeyeceğini ve çok taraflı kurumların güçlendirilmesinin kolektif ilerleme için hâlâ hayati önem taşıdığını gösterdiğini belirtti.
“Türkiye, küresel sorunların küresel çözümler gerektirdiğine inanıyor” diyen Bakan Yardımcısı, “Birleşmiş Milletler ile ortaklığımız bu anlayış üzerine kurulmuştur. Barışın korunmasından insani yardıma, sürdürülebilir kalkınmadan afetlere müdahaleye kadar, Birleşmiş Milletler’i vazgeçilmez bir ortak olarak görüyoruz. Herkesin yararına işbirliğimizi güçlendirmeye devam edeceğiz” dedi.
Ayrıca, Türkiye'nin barış operasyonlarına, insani yardıma ve uluslararası kalkınma çabalarına yaptığı katkılar da dahil olmak üzere BM süreçlerinde aktif rolünü vurguladı ve Türkiye'nin katılımının hem küresel sorumluluğunu hem de daha barışçıl ve eşitlikçi bir dünya inşa etme taahhüdünü yansıttığını belirtti.
TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Rahman Nurdun, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında uluslararası ortaklıkların önemini vurguladı. Türkiye'nin kalkınma işbirliği çabaları ve insani yardım girişimleri aracılığıyla, farklı bölgelerdeki ihtiyaç sahibi toplulukları desteklemek için BM sistemi ile yakın işbirliği içinde çalıştığını belirtti.
Dr. Nurdun, “Dayanışma ve pratik işbirliği sayesinde, kalkınmayı daha kapsayıcı hale getirebilir ve kimseyi geride bırakmayabiliriz” diye ekledi.
Gençlerin sesini temsil eden Başkent Gençlik Meclisi Başkanı Hilal Gedik, küresel karar alma süreçlerine gençlerin daha fazla katılımını istedi.
“Günümüzün gençleri sadece geleceğin liderleri değil, aynı zamanda aktif değişim öncüleri. Birleşmiş Milletler ile birlikte daha adil, daha sürdürülebilir ve barışçıl bir dünyanın şekillenmesine katkıda bulunmak istiyoruz” dedi.
Panel sırasında Dr. Ahonsi, BM Genel Sekreteri tarafından kuruluşun küresel zorluklara daha çevik, etkili ve hesap verebilir bir şekilde yanıt verebilmesi için başlatılan sistem çapında bir reform girişimi olan "UN80" girişimi hakkında da konuştu. Dünyanın hızlı bir dönüşüm geçirdiği ve çok taraflı kurumlar ile ilgili soruların arttığı bir dönemde, bu girişimin Birleşmiş Milletler'e olan güveni yenilemeyi ve her yerdeki insanlara hizmet etme kapasitesini güçlendirmeyi amaçladığını vurguladı.
“Bugünün krizlerini fırsatlara dönüştürmek, BM'nin dünya halkları için daha iyi çalışmasını sağlamak için somut öneriler masada” dedi.
Dr. Ahonsi, COVID-19 salgını ve gıda piyasasının istikrarı gibi önemli küresel zorlukların üstesinden gelmede BM'nin rolünü vurgulayarak, bu reform çabalarının başarısının büyük ölçüde üye devletlerin aktif katılımına ve liderliğine bağlı olduğunu belirtti.
“Türkiye gibi ülkeler, reform gündeminin gerçek bir etki yaratmasını sağlamada çok önemli bir rol oynuyor” diyen Dr. Ahonsi, gençlerin tartışmaya katılımını çok taraflılığın geleceği için “umut ve yenilenmenin hayati bir işareti” olarak nitelendirdi.
Etkinlik, son 80 yıldır BM'yi tanımlayan çok taraflılık ruhunu sürdürme konusundaki umut ve kararlılık mesajıyla sona erdi.
Genel Sekreter António Guterre'İn, BM Günü mesajında hatırlattığı gibi: “Şimdi, her zamankinden daha fazla, dünya hiçbir ulusun tek başına çözemeyeceği sorunları çözmeye yeniden kararlılık göstermeli. Bu BM Günü'nde, bir araya gelip Birleşmiş Milletler'in olağanüstü vaadini yerine getirelim. ‘Biz halklar’ bir olarak hareket etmeye karar verdiğimizde neler yapabileceğimizi dünyaya gösterelim.”