Basın Duyurusu

Birleşmiş Milletler Kadına ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddet, Nedenleri ve Sonuçları Özel Raportörü Reem Alsalem Basın Toplantısı

27 Temmuz 2022

BM Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddet, Sebepleri ve Sonuçları Özel Raportörü Reem Alsalem'in Türkiye Resmi Ziyareti sonu Basın Duyurusu

 

CENEVRE / ANKARA (27 Temmuz 2022) – Türkiye’ye yaptığı inceleme ziyaretini tamamlayan BM uzmanı, Türkiye’nin kadın hakları konusunda son 15 yılda kaydettiği önemli ilerlemeye rağmen, şimdi bir dönüm noktasında olduğunu ve kadınları ve kız çocuklarını şiddetten korumaya yönelik insan hakları yükümlülüklerinde geriye gitme riski taşıdığı sonucuna vardı.

BM Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddet, Sebepleri ve Sonuçları Özel Raportörü Reem Alsalem, ziyaretinin sonunda yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin ve diğer paydaşların şiddet sorununu ele aldıkları bağlamın bilhassa zorlayıcı olduğunu kabul etti. Uzman, ülkenin ekonomik durumu ve çoğu geçici koruma altında olan Suriyeliden oluşan 4 milyona yakın mülteciye cömertlik göstererek ev sahipliği yapmış olmanın yarattığı etkiler nedeniyle şiddet sorununun daha da kötü hale geldiğini söyledi.

Uzman, bununla birlikte Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma doğrultusunda kayda değer ilerleme elde ettiğini, yoksulluğun ortadan kaldırılması yönünde temel adımlar attığını ve kadınlar ve kız çocukları dâhil olmak üzere toplumun marjinal ve dezavantajlı kesimlerine sağlanan desteği artırdığını belirtti.

Alsalem,  Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun (6283 sayılı Kanun) yanı sıra, Türkiye’nin dört ulusal eylem planı ve KADES adlı acil destek cep telefonu uygulaması gibi uzmanlaşmış girişimler sayesinde ülkede kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi için sağlam bir yasal çerçevenin olduğunun farkındadır.

Alsalem, “Türkiye şiddeti önlemek ve müdahale etmek için önemli yasal ve politika reformlarını gerçekleştirdi, ama bu reformlar Türk topraklarında yaşayan kadınları ve kız çocuklarını korumak için gerekli olan tam kapasite, potansiyel ve sorumluluklar bakımından yetersiz kalmaktadır ve durumun ciddiyetine karşılık gelmemektedir” dedi.

BM uzmanı, Türkiye’nin toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete son verilmesi yönünde kaydetmiş olduğu çoğu ilerlemenin en başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere uluslararası insan hakları çerçevesi olmadan mümkün olamayacağını belirtti.

Özel Raportör, “Türkiye’de görüştüğüm hemen hemen tüm paydaşlar, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadelede İstanbul Sözleşmesinin yaratmış olduğu etkiyi ve Sözleşmenin Türkiye’nin kimliği, emelleri, bölgede ve bu bölgenin ötesinde oynaması arzu edilen rol ve konum ile aslen ne kadar bağlantılı olduğunu tartışmasız bir biçimde kabul ettiler” dedi.     

“Bu nedenle, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini İstanbul Sözleşmesinden geri çekilme kararını tekrar gözden geçirmeye ve diğer uluslararası insan hakları yükümlülüklerini desteklemeyi sürdürmeye çağırıyorum” dedi.

Özel Raportör, Türkiye’nin Sözleşmeden çekilmesi ile birlikte, toplumsal cinsiyet temelli şiddet mağdurları için mevcut hizmetler ve önleyici tedbirler dâhil olmak üzere yerel mevzuatın uygulanışının zayıfladığını belirtti. Özel Raportör, ülkenin Sözleşmeden geri çekilmesinin failleri cesaretlendirdiğine ve mağdurların şiddete uğrama riskini artığına dair uyarıda bulundu.                              

Hükümetin 2014’te gerçekleştirdiği en son ankete göre, yaklaşık 4 kadından 1’i partnerleri tarafından fiziksel ya da cinsel istismara maruz kalmaktadır. Hükümet, bağımsız medya ve sivil toplum gruplarından elde edilen verilere göre her yıl yüzlerce kadın cinayeti meydana gelmektedir. Bununla birlikte, mevcut koruma ve yardım mekanizmalarına olan güven eksikliği ile şiddet ve toplumsal cinsiyet ile ilgili önyargılar ve ayrımcılık karşısında cezasızlığın yaygın olması, şiddet olaylarının ihbar edilmesini ciddi ölçüde engellemiştir.      

BM Uzmanı, güvenilir ayrıştırılmış verilerin olmaması, sığınma evlerinin ve bunlara erişimin yetersiz olması, etkili koruyucu tedbir kararlarının olmaması, dil engelleri ve hesap verebilirliğin olmaması nedeniyle, Türkiye’nin kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet ile mücadele girişimlerinin etkinliğinin engellendiğini söyledi.

Bu gibi boşlukların ve zorlukların yol açtığı sonuçlar Türkiye genelinde kadınları ve kız çocuklarını etkilemekle birlikte, mülteciler, göçmenler, geçici koruma statüsüne sahip kadınlar, insan hakları savunucuları, Türk-Kürt asıllı olanlar dâhil siyasette aktif olan kadınlar, LBTI, alıkonulan kadınlar ve engelli kadınlar gibi belli bazı kadın ve kız çocukları grupları bilhassa risk altındadır.

Alsalem, “Kadınları ve kız çocukları eşitlik ve şiddetten uzak olma hakkına sahip olmayan hiçbir toplum gerçek anlamda müreffeh olamaz. Görüştüğüm tüm paydaşlar, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin Türk toplumunda yeri olmadığı hususunda hem fikir oldu. Dolayısıyla Türkiye, cezasızlık ile mücadele ederek ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet sorununa en üst düzeylerde öncelik vererek bu inancı uygulamaya dönüştürmelidir.” dedi.

Alsalem, Türk makamlarını “kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele için daha fazla kaynak ayırması, zararlı sosyal ve kültürel normları ele alması ve ulusal mekanizmasını güçlendirmesi” için teşvik etti. Alsalem, “Hükümet, kadınların menfaatlerini çalışmalarının merkezine alan kadın insan hakları örgütleri başta olmak üzere sivil toplum örgütleri ile olan ilişkilerini ve bu örgütlerin katılımını genişletmelidir” dedi.  

Alsalem, “Türkiye pek çok açıdan tarihinin önemli bir noktasında yer almaktadır. Kadınların ve kız çocuklarının haklarına ilişkin elde edilen kazanımları bilinçli bir şekilde ve isteyerek korumayı seçebilir ya da bu önemli ilerlemeyi geriye götürme ve kadınlarını ve kız çocuklarını geride bırakma riskini alabilir”, dedi. 

Özel Raportör 10 gün süren ziyareti sırasında ilgili Bakanlar, devlet bağlantılı kurumlar, il düzeyinde yetkililerin yanı sıra uluslararası kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, sendikalar ve barolardan temsilciler ile şiddet mağduru olan Türk ve yabancı uyruklu kadınlar ve kız çocukları ile görüştü.

Özel Raportör ziyaretine ilişkin raporunu İnsan Hakları Konseyine Haziran 2023 tarihinde sunacaktır.

SON

Reem Alsalem (Ürdün), kadınlara yönelik şiddetin ve sebeplerinin ortadan kaldırılması ve şiddetin yol açtığı sonuçların düzeltilmesi için ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeylerde tedbirler, yöntemler ve araçlar tavsiye etmek üzere BM İnsan Hakları Konseyi tarafından Temmuz 2021’de Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddet, Sebepleri ve Sonuçları Özel Raportörü olarak atanmıştır. Alsalem, toplumsal cinsiyet konuları, mülteci ve göçmen hakları, geçiş dönemi adaleti ve insani müdahale alanında çalışan bağımsız bir danışmandır. Kahire Mısır’da American Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler alanında Master derecesi (2001) ve Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı’nda Oxford Üniversitesinde İnsan Hakları Hukuku alanında Master derecesine sahiptir (2003).

Özel Raportörler, İnsan Hakları Konseyinin Özel Mekanizmalar olarak bilinen sisteminin bir parçasıdır. BM İnsan Hakları sisteminde bağımsız uzmanlardan oluşan en büyük organ olan Özel Mekanizmalar, Konseyin dünyanın her yerinde ülke ya da tematik konular temelinde inceleme ve izleme yapan mekanizmalarına verilen genel addır. Özel Mekanizmaların uzmanları gönüllülük esasına göre çalışır; BM personeli değildirler ve çalışmaları karşılığında maaş almazlar. Tüm hükümetlerden ve örgütlerden bağımsızdırlar ve kendi bireysel kapasiteleri kapsamında hizmet verirler.

Sorularınız ve medya ile ilgili talepleriniz için lütfen, Orlagh McCann (+41 079 444 4552/ orlagh.mccann@un.org) ya da Tuba Coşkun (+90 312 454 10 52/unic.ankara@unic.org) ile temasa geçiniz.

Diğer BM bağımsız uzmanlarına yönelik medya ile ilgili sorularınız için lütfen Todd Pitman (todd.pitman@un.org) ya da Dharisha Indraguptha (+41 79 506 1088 / dharisha.indraguptha@un.org) ile temasa geçiniz.

BM bağımsız insan hakları uzmanları ile ilgili haberleri Twitter @UN_SPExperts. hesabından takip edebilirsiniz.

Yaşadığımız dünya hakkında endişen mi var?

O zaman bugün birinin hakları için AYAĞA KALK

#Standup4humanrights

ve 
http://www.standup4humanrights.org web sayfasını ziyaret et

 

Bu girişime dahil BM kuruluşları

RCO
United Nations Resident Coordinator Office
UN Women
Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi
UNDP
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
UNIC
BM Enformasyon Merkezi

Bu girişim yoluyla desteklediğimiz Amaçlar